(11)

766 40 4
                                    

Lauren:

Ofisimde oturmuş Camila'yı bekliyordum. Gelmesine az kaldığını söylemişti ve onu görmek için sabırsızlanıyordum.

Bugün Zachary Douge'un evine gidecek ve ailesiyle konuşacaktık.

Eğer ailesini kendi tarafımıza çekebilirsek, Douge'u listemizden silebilirdik.

Umarım başarırdık, Lori Collins davasını çekmişti. Eğer elimizde bu adama karşı da bir koz olursa şansımız kesinlikle artardı.

Odanın kapısı açıldı ve içeri Camila girdi. Ayağa kalktım ve ona sarılıp dudaklarımızı birleştirdim.

Ayrıldığımızda dudaklarına bakarak fısıldadım.

"Seni özledim."

Camila gülümseyip boynumda bir ruj izi bıraktı.

"Fazlasıyla belli oluyor Lolo."

Devamını getireceğini sanmıştım ki, masasına gidip oturunca tüm umutlarım suya düştü.

"Her zaman sevişebiliriz ama bu dava bir defa olacak."

"Her zaman derken, şuanı mı kastediyorsun?"

"Lolo!"

Bana sitemle itiraz ettiğinde kafamı sallayıp kendi masama geçtim.

Ama elimde değildi, zaten yan yana olduğumuz zamanlar kısıtlıydı ve bu yüzden ben de beraber olduğumuz her an onu hissetmek istiyordum.

Zaten işim yoktu, çıkmak Camila'nın birkaç faturayı halletmesini bekliyorduk. Ayağa kalkıp Camila'nın sandalyesine doğru ilerledim.

Sandalyeyi arkaya doğru itip (şansıma sandalye tekerlekliydi) kendimi Camila'nın kucağına bıraktım.

Bana bakıp "Bebeğim, gerçekten çalışmam lazım.." dediğinde dudağımı sarkıtıp bir masum edasıyla karşı çıktım. "Hala çalışabilirsin Camz, sadece oturuyorum."

Camila derin bir nefes alıp önündeki faturalara odaklanmaya çalıştı. Nefesinin hızlandığını farkedebiliyordum.

Kucağında kıpırdandığımda Camila boynuma doğru yaklaştı. Şimdi hızlanan nefesini boynumda hissedebiliyordum.

"Lauren... İşimi hiç kolaylaştırmıyorsun kızım."

Dilimi dudaklarımda gezdirerek Camila'ya baktım.

"Karşı koyma o zaman..."

Biraz sonra ikimiz de nefes nefese deri koltuklardan birinin üstündeydik.

Biz kendimize gelmeye çalışırken, biri kapıyı açmaya çalıştı. Tanrıya şükür ki kapıyı kilitlemiştim.

"Ne yapıyorsunuz siz be? Yoksa... Yoksa...?"

Mark gülmeye başladı. "Tamam tamam ben anladım. Çabuk olun ama, adamın işten çıkmasına az kaldı."

Bu lafın üzerine hemen giysilerimizi üstümüze geçirip kapıya yöneldik.

Camila:

Lauren arabayı Zachary Douge'un evinin önünde durdurdu. Elimizde çocuklar için oyuncaklarla arabadan inip kapıyı çaldık.

Kapıyı evin küçük kızı açtı. Lauren onun boyuna erişmek için diz çöktü.

"Merhaba tatlım, baban evde mi?"

Kız kafasını bir sağa bir sola salladı.

"Peki, anneni çağırabilir misin?"

Kız koşarak içeri girdi. Geri geldiğinde yanında annesi de vardı. Solgun yüzüyle bize gülümsemeye çalıştı.

"Merhaba bayanlar, size nasıl yardımcı olabilirim?"

Derin bir nefes aldım ve konuştum.

"Aslında, biz kocanız hakkında konuşmak istemiştik. İçeri girebilir miyiz?"

Kadının gülümseyen yüzü düştü. Kızını odasına gönderdi. İçeri girmemiz için kapıdan çekildi.

Salona geçip oturduk. Kadın bize birşey deme fırsatı sunmadan konuşmaya başladı.

"Elimde çok az para kaldı. Zachary'nin borcunu ödeyemem artık. Lütfen gidin. Söz, önümüzdeki hafta ödeyeceğim."

Lauren'la birbirimize baktık. Ben Lauren'ın aksine sakin değildim. O gözünü bile kırpmıyordu. Lauren kadının elini tuttu.

"Endişelenmeyin lütfen. Biz para için gelmedik. Öncelikle, adınızı alabilir miyim?"

Kadın Lauren'a adını söyledi. Natalie.

"Natalie.. Kocanın sana ve çocuklara yaptığı şeylerden haberimiz var. İzin verirsen sana yardım etmek ve bir yandan da... açıkçası kendimizi kurtarmak istiyoruz. Buna izin verir misin?"

Kadın biraz tereddüt etti. Sonuçta, biz tanımadığı insanlardık. Lauren bunun üzerine neden kocasına karşı olduğumuzu anlattı.

Natalie titreyen eliyle alnını ovuşturdu.

"Çocukları yeni yatırmıştım. Ben de yatmaya hazırlanıyordum. Zachary de evdeydi ama yatmıyordu, televizyon izliyordu. Ben de, ben de yattım. Neler olacağını bilseydim asla uyumazdım."

Biraz bekledi. Kendine gelmeye çalışıyordu.

"Seslerine uyandım. O, kızıma..."

Hıçkırarak ağlamaya başladı. Hemen yerimden kalkıp ona sarıldım.

"Benim küçük kızım. Benim Daisy'm... Bağırıyordu. Canının acıdığı belliydi. Zachary'yse ona susmasını ve... hareket etmemesini söylüyordu."

Gözlerimin dolduğunu hissediyordum. Lauren yanaklarından süzülen birkaç damla yaşı elinin tersiyle sildi.

Kadını avutmaya çalıştık. Tabi başaramadık. En sonunda Lauren sordu;

"Natalie, bize yardım edecek misin? Tek yapman gereken mahkeme günü gelip kocanın yaptığı pislikleri anlatman. Merak etme, sana koruma sağlayacağız."

Natalie yardım etmeyi kabul etti. Çocuklara aldığımız oyuncakları ona verdik, bol bol teşekkür ettik ve evden ayrıldık.

Arabaya bindiğimizde Lauren arkasına yaslandı.

"Tanrım, Camila... Bir daha asla mommy&babygirl oynayamayacağım. Üzgünüm."

Koluna vurdum. Sonra fazla hızlı vurduğumu düşünüp vurduğum geri öptüm.

"Sonuç olarak başardık."

"Evet ama hiç öyle hissetmiyorum."

"Zachary'den kurtulduğumuzda herkes kazanacak Camz ve biz bunu başaracağız."



revenge//camrenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin