Murat Erzurum 'da yapacağı bir iş kalmadığına karar vererek Adana'ya geçmeye karar
verdi.Ekrem'in babasını arkadaşı Ferhat 'a emanet etti ve yaşlı adamı huzura erdirecek haberi
bulana kadar vazgecmemeye yemin ettiler.
........................................
Otelin bahcesinde gunesin kendisini cekmesini beklerken masada oturan herkes kendi
dusuncelerine dalmıştı.
Otele önce Sinan Bey gelmişti .Gaziantep 'te Alaz'ı tanışmışlardı Otele 3 kadınla gelmiş birkaç saat
kalmış ve birlikte ayrılmışlar di.Bu kadınların ikisi yabancı uyruklu biri Turktü Onlar otelden
ayrilirbayrilmaz bir polis gelmiş ve Alaz'ı sormuş otel yetkilileri bildiklerini anlatmıştı.Sinan Bey
bunları anlatırken Murat otel bahçesinde gözüktü. Son birkaç gün hepsi için çok yorucu geçmişti.
Önce birbirlerine sarılarak sıkıntılarından uzaklaşmaya çalıştılar. Daha sonra tüm
öğrendiklerini bir araya getirerek nasıl devam edeceklerini belirleyecek bir strateji
oluşturdular.Son olarak Adana'daki cinayeti arastiracaklar oradan İstanbul 'a geçecekler di.
Ertesi gün Sinan Bey ve Murat emniyetten bilgi almak üzere yola çıktılar. Sinan Bey burada
herkesi tanıyor hangi konudan en iyi kimden yararlanacağını biliyordu.Cinayetle ilgilenen
başkomiser Vedat'i buldular.Konusmalarinin sonucunda öldürülen kadının Antep'ten Alazla
birlikte yola çıkan kadınlardan biri olduğu anlaşıldı. Başkomiser Vedat Alaz'i tanıyordu ve bu olayı
çözmeye kararlıydı.Alazla Adana daki cinayete karışan Alaz aynı kişi değildi.Birileri Alaz'in adını
kullanıyor. Alaz ise başka isimlerle değişik şehirlerde geziyordu.
Diğer iki kadının kimliği belliydi en iyisi onları bulmaya çalışmaktı.Tüm bu cinayetlere karışan
ve ölen kişilerin kimliklerine ulaşarak bu ışe baslayacaklardi.Ortak yönlerini arayacaklardi.
Vedat bu bilgilere ulaşmak icin1-2 gün zaman istedi.Bu arada onlarda Adana'yı gezebilirlerdi.Fakat
gezmek şöyle dursun otelden bile dışarı cikamadilar.Sıla 'nın gücü tükenmiş tüm bu olanlar ona
fazla gelmişti.
Hemen Zeynep'i aradılar.Hep birlikte otele kazandılar ,Zeynep'in izin günüydü ve onun yanında
kalabilirdi.Aslında bu bir bahaneydi.
Zeynep ,Murat'tan çok hoşlandığı icin onu tanımak istiyordu.Sıla da bulunmaz bir fırsattı.
Zeynep bu yaptığından hem utanıyor hem de kendini alamıyordu o küçük bir kasabada
büyümüştü. Daima okulun en başarılı kızı ailesinin gurur kaynağı idi.Tip fakultesini kazandığı yıl
anne ve babası ile İstanbul'a yerleşmişler ne yazıkki anne babası onun doktor olduğunu göremeden
bir trafik kazasında hayatlarını kaybetmişlerdi.Zeynep artık yapayanlizdi.Adanaya tayini
çıktığında çok sevindi anne ve babacigina 2-3 saat uzakliktaydi her ay mezarlarına gider
onlarla dertlesirdi.Onun aşkla meskle bir işi yoktu varsa yoksa hastaları....
Murat onda daha önce hissetmedigi duyguları uyandiriyordu.Acaba Murat onun için neler
hissediyordu.sonra kendivkendine kızdı. İnsanlarin bu sıkıntıları arasında kendisini
düşünmelerini nasıl beklerdi.
Halbuki Zeynep yaniliyordu bunu ilk sezen kişi Sıla oldu.Abisinin Zeynep 'e attığı kaçamak
bakışları git gide cogaliyordu.Sıla da bunu farkettiği için yorgun olduğunu bahane ederek ikisini
sık sık yanlız bırakıyordu. Bu yanlız kalış larında iki genç bol bol sohbet ediyor,
işlerinden,ailelerinden,kendilerinden,hayallerinden bahsediyorlardı.
Kendilerince birbirlerini tanımaya çalışıyorlardı. Bu iki gün onlara çok iyi gelmişti.İkinci günün
gecesi Komiser Vedat aradı,Ayşe herkesin rahat etmesi için bir oda ayarladı,konuyu bilen herkes
oradaydı. Vedat bu araştırmanın Sıla nedeniyle başladığını bilmiyordu. Sıla 'yi görünce bu
şaşkınlığını gizleyemedi.Sıla ve Vedat kısa bir şaşkınlıkla birbirlerine baktılar.
