Irmağın odasına dogru yildirim hiziyla ,koştu böyle bir acıya nasıl dayanirdi.Yetiş dedi
yetiş..Irmak uyku sersemi gozlerini açtığında annesi çoktan banyodaydi.kuvetin tipasini açtı,şarap
rengi su yavaş yavaş akmaya başladı bir yandan hızla hareket etmeye
çalışıyor diğer yandan Irmağ'a talimatlar yagdiriyordu.112 yi ara cabuk ol ! Kızına SILA sına bornoz
giydirmek istiyor,beceremiyordu.Irmak annesine yardım ederken neler olduğunu anlamaya
çalışıyordu. Kan kan her taraf kandi.
Havlu ile kanı bastırıp durdurmaya çalıştı
Acı acı siren sesi duyulmaya başladı, içeriye giren sağlık görevlileri ön bilgi almaya çalışıyor
diğer yandan hasta ile ilgileniyorlardi.Ambulans hareket ettiğinde Selma ile Irmak neler olduğunu
anlamaya çalışıyorlardı. Gözden kaçırdıkları şey neydi acaba?
Selma hanım Sıla 'nın ilk doğduğu günü hatırladı. Sancısı tuttugunda araba bulamamışlar son
anda doğuma bir kamyonla gitmişlerdi evet bir kamyon hemde hafriyat kamyonu zorda olsa
yetismislerdi.Oğlundan sonra bir kız çocuğu olsun istiyordu iki yeter diyorlardi. Birde kızları olursa
aile tamamdı.
Ne kadar mutluydular birbirlerini ilk gunku gibi seviyorlardi.Samet ne zaman yanına yaklassa ilk
günkü gibi heyecanlanir onun geldiğini hisse derdi.Çocukları ise bu aşkı güçlendiren meyveleriydi.
Sıla ısrarla öğretmen olmak istiyordu,annesine zaman zaman kahirlanir seninki gibi bir meslek
istemiyorum,çocuklarıma daha cok zaman ayırmak onlarla ilgilenmek istiyorum derdi.
Selma hanım gazeteci idi mesleğine aşıktı çocuklarıyla elbette istediği kadar zama ayiramiyordu
ama karı koca her anlarını cocuklari ile geçirerek kendilerini affettirmeye çalışıyorlardı.
Selma bunları düşünürken doktor konusmaya basladı. Doktorun ilk verdiği bilgiler onu şaşkına
çevirdi.Böyle şeyler filmlerde olur sanıyordu.Kendi çocuklarının basina gelemezdi.Sila'nın böyle bir
hata yapabileceğini hiç düşünmemiş ti.Onları yetiştirirken iyi gözlemlemiş herşeyi rahatlıkla
konuşmuş toplumsal,ailevi ve ahlaki kuralları öğretmişti . Onun çocukları yanlış yapmazdı.
Sıla hamileydi bebeğini kaybediyordu anne ve bebek tehlikedeydi.Ama kim kimden?Ya biricik
kızına birşey olursa yalvaran gözlerle Irmağ'ın gözlerine baktı.O neler biliyordu acaba ablasiyla
aralarıçok iyiydi.Ikiside dışarıdan bakıldığında iyi yetiştirilmiş nerede nasil davranacağını bilen
aileye önem veren kızları.Yoksa birşeyler ters gitmis, çocuklarını yetistirirken bir yerlerde hatamı
etmişti. Tanrım neler düşünüyorum diye kendi kendine hayret etti.
Tüm bunların ne önemi vardı şu an önemli olan yavrusunun hayatı degil miydi?O kurtulsun gerisi
önemli değil . diye düşündü.
Selma tüm bunları düşünürken hastaneye gelmişlerdi, acil kapısında bir kosusturmaca
başlamıştı. Sıla cok kan kaybetmiş rengi bembeyaz olmuştu,içeri aldılar.
Irmak bir kosede buzulmuş ablasindan gelecek haberi bekliyordu..Annesinin ne kadar üzüldüğünü görüyor , elinden birşey gelmediği için kahroluyordu.
Ablasının günlerdir bir sıkıntısı olduğunu seziyordu.Ama her ikisinin de sınav haftası
olduğundan uzun süre sohbet edememisler sonra da yazliga geliş arkadaşlarla buluşma eğlenme
derken ablasiyla ilgilenmediğini simdi daha iyi anlıyordu.
Halbuki onu herkesten iyi tanıyan kendisiydi.Birbirlerinin yüzüne baksalar o anda nasıl bir ruh
hali içinde olduklarını anlarlardi.Anne ve babaları onları büyütürken ailenin ve aile ilişkilerinin
önemini onlara kavratmislardi.
Aslında ablasındaki değişiklikler beş altı ay öncesine davranıyordu, aniden daha neseli daha
hareketli bir genç kız olmustu. Hafta sonu tatillerini bile yazlık evde geçirmeye başlamış en ufak
fırsatı kaçırmaz olmuştu, derslerini burada daha rahat çalıştığını söylüyordu. Irmak bunun
nedeninin bir aşk meselesi olduğunu anlıyor ablasının anlatması için zaman geçmesini gerektiğine
inanıyordu. Nedense o gün hiç gelmemiş bir türlü bu konuya görülmemişti .herşeyini kız
kardeşleriyle paylaşan Sila bu konuda bir sır küpü olup çıkmıştı. Irmak'ta onun bu
fikrine saygı duyuyor soru sormuyordu.
Dün gece ablasının yüzünde o acıyı bir an için görmüş fakat o eğlence ortamında hiç bir şey
soramamisti.
Annesi onu uyandirdiginda ablasını o halde görünce yüzündeki o acı tebessümü tekrar hatırladı.
