Sıla ve Irmak deniz kenarında daha önce keşfettikleri bu huzur dolu yerde dalgaların ahenkli sesini dinliyorAy ışığının denize vuran o muhteşem görüntüsünü izliyorlardı. Ikisi de kendi dünyasına dalmış
konuşmadan içlerindeki sesi dinliyorlardi.
Buraya geldikleri ilk yaz ne güzeldi,ne bir dert ne bir tasa cıvıl cıvıl üç genç .....evet üç kardeş ne
kadar iyi anlasilar,birbirlerini ne çok severlerdi.Anne ve babalarının geç saatlere kadar çalışmaları
üç kardeşi birbirine sıkı sıkı bağlamıştı. Ne zaman buyumuslerdi.
Insan büyüdükçe ister istemez kendine sakladığı sırları
sevgileri,nefretleri,huzunleri,mutlulukları oluyordu.
Irmak 'in içi dışı birdi .O adeta yaşamak hayattan zevk almak için doğmuştu. Diğerleri onu
Polyanna olmakla suçlarken Irmak hayatından çok memnundu.Onun hemen hemen her şeyini
bütün aile bilirdi.Aşık olduysa tüm aile duymus olurdu,sorunları varsa sır yoktu yalan
yoktu...Irmak bunun ablası içinde geçerli olduğunu düşünmüştü ama
yanılmıştı.