Müdür😇
Kapının önünden geçerken bana öldürücü bakışlar atmasına aldırmadan yürümeye devam etmeyi düşünüyordum.
-Deniz....
Ah olamaz .Bana mı seslenmişti o. Kulağımda İsmail yk nın Allah belanı versin şarkısı çalmaya başladığında durup ne söyleyeceğime karar vermeye çalışıyordum.Acaba nasıl sıvışabilirim?Tekrar yineledi.
-Kızım gel buraya!
+Efendim Hocam diyerek yanına ürkek adımlarımla yaklaştım.Evet bugün bundan emindim sıçtım. Müdür her zaman ki ciddiyeti ve bana özel olan sinirli bi yüz ifadesiyle konuştu.
-Deniz buranın bi okul olduğunu ve senin öğrenci olduğunu bilmen gerekiyor.Burası bi okul olduğu için de giyinişine dikkat etmelisin.Daha doğrusu etmek zorundasın.Sana artık üniforma giy demiyorum. Sadece yırtık pantalonlarını okulumdan uzak tut.
-Peki
Bu uzun konuşmanın ardından sadece peki diyebilmiştim.Çünkü onu dinlemdim. Beynim o ara yoldan geçen Ayazla meşguldü. Evet Ayaz.2 Yıllık takıntım. Daha doğrusu plotinik sevgilim. Pek plotinikte sayılmazdı aslında.6 ay kadar çıkmıştık.Sonrası... Sonrası malum.İçimde öldüremediğim.Ben eskilere dalıp gitmişken müdürün sesiyle irkildim.
-Geç kızım sınıfına. Bi daha seni bu şekilde görürsem bu gördüğün kapıdan içeriye giremessin.
Kafam düşüncelerle meşgulken müdürün söylediklerine sikimden aşağa kasımpaşa diyerek cevap vermeden girdim okula.İlk iki ders kafamı çantanın içerisine sokarak uyudum.Kafamı bir ara çantadan çıkardığımda tenefüs zili çalmıştı.Mükemmel bi zamanlama diyerek kendimle gurur duydum.
Kalan diğer iki dersi ise oturmuş bir biçimde hocayı dinliyormuş gibi yaparak geçirdim.Kafamda sabah Ayazın neden okulumun önünden geçtiğini merak ediyordum.Çünkü onun evi benim okuluma ters yöndeydi ve okuluda aynı şekilde.Yani o saatte ordan geçmesine anlam veremiyordum. O kadar doluydu ki kafam hocanın söylediği kelimeleri bile anlamakta güçlük çekiyordum.
Son ders zilinin çalmasına dakikalar kalmıştı.Sanki yeni yıla giriyormuş gibi son saniyeleri içimden geriye sayıyordum. 6 5 4 3 2 1 1 1 asddfkajns(genelde hep erken bitirdiğim için zil ben saymayı bitirdikten birkaç saniye sonra çalar)
Askılığa yönelip ceketimi üstüme geçirdim. Çantamdan çıkardığım telefonuma bugün hiç bakmadığım aklıma geldi. Ekran kilitini açtığımda her türlü piçliği beraber yaptığım insan YELİZin aradığını gördüm.Ayazı gördükten sonra kafam yerinde değildiki zaten. Onun bugün gelmediğini bile farketmemiştim. Sınıftan çıkıp merdivenlere yöneldiğimde yelizin attığı mesajlara bakıyordum.
İguanam
Lan nerdesin gerizekalı hani sabah uyandıracaktın beni.
İguanam
Zor günler için sakladığım son 1 devamsızlık hakkımı yedin senn.İguanam
Seni çok pis dövücem bak görürsün.Oupps. Şuan bitmiştim. Yelizden kurtuluşum yoktu. Ben mesajları okurken çoktan merdivenler bitmişti. Yelize geri mesaj atıp onunla konuşmam gerekiyordu.
Lan mal herif ben çalar saat miyim ? Niye bana güvenerek uyuyosun sen ?
Ha bu arada kanka ben Ayazı bizim okulun orda gördüm.Acil terapiye ihtiyacım var.Genelde Ayazı gördükten sonra 2 3 hafta etkisinden çıkamıyordum. Ama benim iguanamla konuşmam terapi gibi geldiği için 1 haftaya iniyordu.
Okulun kapısından çıkarken Ayazın bu gün geçtiği yola takıldı gözüm.Kahretsin ne yapmaya çalışıyodu bu. Ben dışarı vuramadıklarımı içime topladıkça o ara sıra gelip her yeri canganın üzerindeki fıstıklar gibi darmadağan bırakıp arkasına bile bakmadan gidiyordu.Artık onun yüzünden üzülmeye alışmıştım. Ara sıra gelip beni dağıtmadığı sürece.
Okulun kapısından biraz uzaklaştığımda etrafındaki insanları takmayarak cebimden çıkarttığım Winston paketinden bi dal alıp dudaklarımın arasına koydum.Çakmağımı bulmam biraz uzun sürsede sigaramı yakabilmiştim. Karnım biraz acıktığı için ağzımdaki sigaranın tadı bi değişik gelmişti sanki. Tiksinmiş bi suratla yüzümü buruşturdum. Yine her zamanki gibi ara sokaklardan bi tanesine dalıp yürümeye devam ettim.Sigaramdan son bi nefes daha çekerek yere fırlattığımda yolu henüz yarılamıştım. Kulaklığımı takıp kalben-haydi söyle şarkısını dinlemeye başladım. Etrafımdaki insanlara aldırış etmeden ve bu kötü sesime rağmen dışımdan mırıldanmaya başlamıştım şarkıyı. Yanımdan geçenlerin bana bi deliymişim gibi bakmaları benim hep hoşuma giderdi. Benim deli olduğumu düşünürlerken kendi suratlarının nasıl bi şekil aldıklarını sadece ben görebiliyordum. Çok komiklerdi😂
Adımlarımı hızlandırıp eve çabucak varmak istemiştim. Çünkü karnım gerçekten çok acıkmıştı. Kısa bi süre daha yürüdükten sonra evin kapısının önünde olduğumu fark ettim. Kulaklığımı kulaklarımdan koparırcasına çıkarıp ayakkabılarımı da bir köşeye fırlattıktan sonra merdivenleri hızlı adımlarla çıkmaya başladım. Annem birşeyler hazırlamıştı benim için. Ceketimi çıkarıp masaya oturdum ve hiç konuşmadan karnımı doyurdum. Yediklerimi toparladıktan sonra hızlıca odama geçtim ve saçımın ne kadar dağınık durduğunu fark ettim. Muhtemelen uyurken kafamı çantamın içinde çevirmiş olmalıydım. Saçlarımı biraz tarayıp salık halde kalmalarına izin verdim. Telefonum çaldığında ekranda igoanam yazısını farkedince hemen açıp kulağıma götürdüm. Ben ondan hesap sormasını beklerken bana gayet düşünceli bir tavırla "Gerçekten Ayazımı gördün"dedi."hıhıh" diyebildim sadece. Bana evimizin aşağısındaki parkta beklememi söylediğinde "peki" dedim. Ceketimi giyip çantamı sırtıma taktığım gibi koşar adımlarla merdivenlerden aşağıya indim. Ayakkabılarımı giymemle beraber hızlı adımlarla parka doğru yürümeye başladım. Parka geldiğimde boş olduğunu farketmiştim. Banka oturup onu beklemeye başladım.Ve buda 4. Bölümüm nasıl bulduğunuzu çook merak ediyorum. Yorumlarınızı eksik etmeyin dicem ama yorum nerdeyse yok. Sizleri seviyorum bidaki bölümde olacaklarla ilgili yorumlarınızı bekliyorum😘😘