Cesaret🗝

97 14 9
                                    

Çok sıradan bir hayatım varken birden bire kendimi çok büyük olayların içerisinde bulmuştum, bu durum beni hem korkutuyor hem de cevapsız sorularımı bulmam için bana yol gösteriyordu.

Şimdi ya kaçacaktım tüm gerçeklerden ya da hayatımda ilk kez gerçek cesaretin ne olduğunu kendime gösterecektim.

Joy elindeki anahtarı bana uzatırken:

~Artık herkesin kaderi senin ellerinde, dedi. Anlamsızca yüzüne baktım ve ellerimi sıktım:

~Neden ben Joy? Anlamıyorum. Neden o ve ya bu değil de ben? Bu kadar büyük bir sorumluluk için neden ben? Joy:

~Bunu yakında sen de öğreneceksin,dedi.
Yüzümü ekşittiğimin farkındaydım:

~Hayır şimdi, dedim. Joy:

~Senin bulman senin için daha iyi olacak güven bana, şimdik gitmelisin, dedi.

Anahtar elimde yola koyulmuştum ve kafamda bir sürü soru vardı, şimdilik gitmelisin dediğine göre tekrar yanına döneceğimi biliyordu.

Hızlı adımlarla Danny'in evine girdim. Melanie'nin odasındaki kapıya doğru yöneldim. Anahtarı kapıyı açmak için elimde tutarken ellerimin buz gibi olduğunu fark ettim. Derin bir nefes aldım ve kapıyı Joy'un bana verdiği anahtarla açmaya çalıştım.

İlk başta beni biraz zorlasa da kapının kilidi açılmıştı. Kapıyı açmaya cesaret edemedim, biraz bekledim ve sonra kapıyı kaldırdım. İşte şimdi herşey başlıyordu.

Karanlık merdivenden aşağı doğru iniyordum. Buraya gelmeden evden aldığım küçük ışıldağı yaktım. Merdiven ne zaman bitecek, ne zaman bir zemine ulaşacağım diye düşünmeye başlamıştım. Uzun merdiven sonunda bitmişti.

Işıldığı çevreye tutmaya başladım burası bir bodrum gibiydi. Odayı aydınlatacak bir elektrik anahtarı arıyordum ve sonunda buldum. İşte şu an her yer aydınlıktı, önümde büyük bir tezgah vardı ve tezgahın üstü haritaya benzeyen kağıtlarla doluydu.
Odanın heryerinde kutular ve kağıtlar vardı. Duvara asılan bir harita dikkatimi çekti.

Karışık yerler işaretliydi ve bu neyin haritası olabilrdi diye düşünürken aklımda hiçbir fikir yoktu. Burada biraz zaman geçirmeliydim, kağıtlara ve kutulara göz atarken merdivenin başındaki kapıdan bir gürültü geldi. Eve birileri girmiş olmalıydı, hemen merdivenlerden yukarıya çıktım odada kimse yoktu hemen kapıyı kilitledim. Anahtarın ne kadar değerli olduğunu farkındaydım eğer evde biri varsa anhtara ulaşmamaları gerekiyordu. Anahtarı odada güvenli bir yere gizleyip, elime bir tahta biblo alıp odadan çıktım. Evde kimin olduğunu anlamaya çalışırken kafamda bir darbe hissettim ve sonra her yer simsiyah.

Polisin gürültüsüyle uyandığımda bana bakarak:

~Burada ne işiniz var James,diye sordu. Yutkundum ve kendime gelmeye çalıştım sonra:

~Danny ile ilgili bir şey bulurum diye ümitlenip girmiştim ama evde ki biri bana saldırdı, dedim. Polis memuru söylediklerimden tatmin olmamıştı, yüzünde bana inanmayan bir ifadeyle:

~Şuan bu eve girmeniz doğru değil, bir komşunuz eve maskeli bir adamın girdiğini söyleyerek bize ihbarda bulundu biz eve geldiğimizde maskeli adamı maalesef elimizden kaçırdık sizi bu hale getiren o olmalı. Bizden saklamadığınız bir şey olduğuna emin misiniz, diye sordu. Yalan konuşmanın verdiği gerginlikle:

~Evet, dedim. Polis:

~James bu olay çözülene kadar bu eve giremezsiniz, şimdi evden çıkalım, dedi. Birlikte evden çıkarken anahtarın hala odada olup olmadığını merak ediyordum.

Polisler gittikten sonra hemen eve girip anahtarı almalıydım. Biraz bekledikten sonra eve girdim, korkarak odada anahtarı sakladığım yere baktım ve anahtar oradaydı. Adamın anahtarı bulamadığını görünce çok mutlu oldum ve derin bir nefes aldım.

GİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin