Kafayı yemek üzereydim. Abartmıyorum. Cidden.
Bay Tomlinson’ ın evine gitmemden 2 belki 3 gün geçmişti ki ben hala Lou’ya dudaklarının ne kadar yumuşak olduğundan bahsediyordum. Dudaktan falan öpüşmemiştik ama dudaklarının ne kadar yumuşak, ince ve sevecen olduğu görmezden gelinemezdi.
“Tam olarak 3 dakika.” Dedi Lou telefonun saatine bakıp. Kafamı ona çevirdim.
“Affedersin, dalmışım. Ne dedin?”
İç çekti. “Şu-çok-sevgili-ateşli-öğretmeninden bahsetmeyeli diyorum, 3 dakika geçti.”
Ona şakacı bir şekilde dirsek attım, abartarak dirseğini ovaladı. Ben onun bu haraketine karşı gözlerimi devirirken Lou sırf beni sinir etmek için “Bay Tomlinson,” diye şakıdı. Bunu şakasına yaptığından emindim ama Bay Tomlinson cidden oradaydı ki birkaç saniye içinde önümüzde belirdi.
Kaşlarını kaldırıp gülümsedi. “Bir sorun yok ya?” Yanaklarım kızardı.
Lou’ya bakmıyordum ama yüzünde sinir bozucu bir gülümseme olduğundan emindim. “Evet, Bay Tomlinson, aslına bakarsanız var.” Dirseğini ovalamaya başladı. “Harry bana vuruyor.”
Kaşlarımı çatıp ona baktım. “Lou,” dedim sabırsızca diğer dirseğini cimcikleyip. Ciyaklayıp digger dirseğini cimcikledi.
“Bakın, kendiniz gördünüz.”
Kafamı kaldırıp Bay Tomlinson’a bakma cesaretini gösterince onun zaten bana bakmakta olduğunu fark ettim.
“Bence ona bir ceza vermelisiniz.” Ona inanamayarak baktım.
Bay Tomlinson kaşlarını kaldırdı.
“Katılıyorum,” dedi. Yüzüne baktığımda yüzünde muzip bir gülümseme gördüm. Çenesini ovuşturuyordu.Lou’ya döndü. “Bir fikriniz varsa duymayı çok isterim Bayan Teasdale.”
Lou bana bakıp kaşlarını oynattı, sonrasında tekrar Bay Tomlinson’a dönüp; “Bence onu bir güzel-“ cümlenin nereye gittiğini anlayınca gürültülü bir şekilde öksürmeye başladım. “Bence ona 2 saatlik bir ceza uygun,efendim.Her cimdiğe bir saat.”
Bay Tomlinson bir süre düşündü. “Uygun. Okuldan sonra 2 saat cezalısın, Styles. Programım oldukça dolu bu yüzden…” Havaya bakıp bir şeyler düşünüyordu, programını gözden geçiriyordu. “Haftaya Cuma. Okuldan sonra. 2 Saat.”
Masumca kafamı salladım.
Bir saniyeliğine göz kırpıtığını sansam da bunu hayal ettiğimi varsaydım ve o muhteşem arkasıyla uzaklaşmasını izledim.
“Bir şey değil,” dedi Lou bir düre sonra kulağıma.
“Ne için? Bana ceza aldırdığın için mi?” dedim ona doğru dönmeden. Bay Tomlinson artık göz hizamda değildi.
“Sana onunla yalnız geçireceğin 2 saat kazandırdığım için,salak.”
Omuz silktim. “İnan bana umurumda değil.” Umurumdaydı. Garip bir şekilde cezayı iple çekiyordum.
*
Bugün günlerden Perşembeydi. Lottie Tomlinson’a biyoloji dersi verme günüm. Hey. Yaşasın. İğneleme yaptığımı not edin.
Yanlış anlamayın, Lottie güzel bir kız ama dürüst olmak gerekirse beni çok boğuyor. Maalesef kabalık veya reddetmek denen şeylere sahip olmadığım için,günümü sevgili muhteşem öğretmenimin evinde, o sevgilisiyle alt kata oynaşırken ; ben,bana olabilecek her yönden asılan, boğucu ve kafası tek konu almayan kız kardeşine ders verecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Undercover ( Larry Stylinson )
Hayran KurguHarry Styles dışlanan, tipik, inek bir öğrencidir. Hayatı sıradan ve sıkıcıdır. Bir gün öğretmeni okula gelmez ve yerine geçici bir öğretmen gönderilirse ne olur?