Yıl 1994'dü.
Ben annem ve abim Tunceli'deki köyümüze gitmiştik. O zamanlar 12 yaşında falandım. Oraya gittik ve amcamların evine yerleştik. Benim orada tanıdığım hiç kimse olmadığı için ben amcaoğluyla(Yusuf)la oynuyordum.
O bana biraz macera yaşamak istediğinden falan bahsederdi hep ve bir gece onla uyumadık ve biraz macera yaşayabilmek için neler yapabileceğimizi düşündük ve en sonunda köyü çevreleyen dağlardan birindeki bir eve gitmeyi önerdi Yusuf fakat bunun çok tehlikeli olabileceğini köyün ileri gelenlerinin sık sık onları oraya çıkmamaları konusunda uyardığını söyledi. Bizde bunu büyük bir gizlilikle yapacaktık.
Yusuf'un en yakın arkadaşı İsmet'e anlattık düşündüğümüzü ilk başta biraz tırstı fakat daha sonra oda bunu kabul etti. Ertesi gün çantalarımızı, yiyeceklerimizi hazırladık ve erkenden yola çıktık.
O gün hava biraz pusluydu ve içimden bir ses bunun tehlikeli olabileceğini söylüyordu. Fakat bunu onlara söylemedim ve yolumuza devam ettik ve yolda giderken etrafta bol bol koyu, inek, keçi, tavuk gibi hayvanların kemikleriyle karşılaşıyorduk ben biraz daha korkmuştum ve nerdeyse ağlamak üzereydim.
En sonunda oradaki eve vardık ve içeri girdik içerde anlamadığımız diller yazılar falan vardı ve penceresi olduğu halde içerisi karanlıktı içeride anlayamadığımız çok değişik cisimler vardı etrafta taşların içerisinde sular falan vardı. Ve döner bıçağı gibi kocaman ama paslanacak kadar eski birkaç bıçak vardı birden İsmet değişiverdi, biz korkmaya başlamışken o gülüyordu. Kendi kendine oynaşırken taşlardaki suyu üstüne döktü ve bir bıçağı eline alıp oynamaya başladı bir anda bıçakla oynarken parmağını kesti ben çok korkmuştum, ağlamaya başladım çünkü bir anda Yusuf da değişti, sanki çıldırmış gibi oldu bu arada İsmet'in parmağı çok feçi bir şekilde kanıyordu. Daha sonra koştum koştum sanki bir şey beni kovalıyor gibiydi ve annemin dürtmesiyle uyandım.
Bana gece boyunca dönüp durduğumu, ağladığımı, tepindiğimi söyledi.
Kahvaltıda Yusuf'la konuşmaya başladım. Rüyamı anlattım ve belki inanmayacaksınız ama bana tepedeki evi nerden bildiğimi sordu.
Daha sonra dışarı çıktık ve İsmet'i gördük parmağı sarılıydı..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEZAZİL (Devam Ediyor...)
УжасыOnlar her zaman yanında. Belkide şu an seninle birlikte bu satırları okuyor olabilirler. Bence şuan tam arkandalar..