Tarih: 09.03.1993
Yer: Erzurum
Olayı Yaşayan: Vahide KayaErzurum'un Tortum Kazası'nda yaşayan Vahide Hanım'ın yaşadığı bir olay, cevap bulamadığı birçok soruyu da beraberinde getirdi...
Vahide Kaya: Bundan 30 - 35 yıl önce kocam Edirne'de askerliğini yapıyordu. Yeni evliydik. 3-4 ay sonra terhis olup gelecekti. Bir gece sabaha karşı kocam Ekrem'in sesiyle uyandım... Ses sanki kafamın içinden geliyordu:
"Vahide çok üşüyorum... Dayanamıyorum.... Uyumak istiyorum..."
Çok şaşırmış ve korkmuştum. Evdekileri uyandırmak istedim ama yapamadım. Uykum da kaçmıştı. Üstümü giyinip ambara geçtim. Bir şeyler yapmak istiyordum. Tandırı yaktım. Ekmek yapmak için un eliyordum. Aniden elimdeki eleğin içinde kocam Ekrem'i gördüm. Nöbet tutuyordu. Karların içinde kayalık bir tepede gözleri kapalı, başı tüfeğine dayanmış öylece duruyordu. Birden kayıp kayaların üstüne düştü. Ben çığlık attım ve o sıra bayılmışım.
Çığlını duyan ev halkı derhal Vahide Hanım'ın yanına geldiler. Vahide Hanım'ı baygın yerde yatarken buldular. Vahide Hanım, kendisine gelince başından geçenleri evdekilere anlattı. Ev halkı Vahide Hanım'a: "Hamile olduğu için karabasan görmüşsündür" diyerek gördüğünü kötüye yormamasını istediler.
- O zamanlar haberleşme çok zordu, iki gün sonra askerlik şubesinden köyümüze atla gelen bir çavuş; Ekrem'in nöbet tutarken kazayla kayalara düşüp öldüğünü, cenazesinin köyümüze getirilmesi için paramızın olup olmadığını sordu. Paramız yoksa Edirne'deki askeriye, cenazeyi defnedecekmiş.
Bu olayı Vahide Hanım hiçbir zaman unutamadı. Aradan geçen onca yıla rağmen, bir soru hala zihnini meşgul ediyordu:
- Ne dersiniz Berrin Hanım, acaba Ekrem'im bana veda mı etmek istemişti ? Aradan geçen bu kadar yıla rağmen hep bunu düşünür dururum....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEZAZİL (Devam Ediyor...)
УжасыOnlar her zaman yanında. Belkide şu an seninle birlikte bu satırları okuyor olabilirler. Bence şuan tam arkandalar..