"Anlat bakalım..."
Baekhyun , burnuna değen el ile gözlerini çikolata kahvesi gözlere kitlemişti. Gözlerden başka bir yere bakamıyor , Vücudunu kontrol altına alamıyordu. İçi kıpır kıpır midesinde kelebekler uçuşuyordu.
Chanyeol kesinlikle bu çocukta bıraktığı etkiye bayılıyordu. Onu utandırmak , yüzünü kızartmak , eğlenmek çok hoşuna gidiyordu.
Şimdide oturmuş karşısındaki güzel oğlanın yüz hatlarını inceliyordu. Kirazımsı dudaklarında çok az dudak nemlendiricisi vardı belki o da çilekliydi. Rimel çok kullanmamasına rağmen kirpikleri uzundu. Kirpik diplerinde ki siyahlıklar , eyeliner sürmeye çalışmış fakat beceremediğinden sinirlenip sildiğinin kanıtıydı.
Peki ya o Boncuk gözler ? Yoksa O allık mı ? Ah hayır Allık değil o , O Baekhyunun kızaran yanakları...
Chanyeol utancından başını eğen güzeli daha da rahatsız etmemek için kahvesini eline alıp başka yöne doğru bakmaya başladı.
"Türk kahvesi..."
Baekhyunun yanakları kırmızılığını kaybedercesine pembeye dönüşmüştü.
Ellerini kahve fincanına götürüp oynamaya başladı güzel oğlan.
"Türk kahvesi ve Espresso aynı şekilde kavrulur.Bu Çekirdekler kavrulurken aşırı sıcaktan patlarlar..."
Baekhyun parmağıyla fincanın üst kısımlarını gezdirirken hala Chanyeol'e bakamıyordu. Aksine Chanyeol Baekhyun'un gözlerinin içine bakıyor sanki dipsiz kuyuda su arıyordu.
"Türk kahvesi birinci patlamada oluşur, Tadı yumuşaktır , Kafeini azdır, Sağlığa ve kalbe iyi gelir."
Baekhyun aklına gelen şey ile kocaman gülümseyerek karşısındaki oğlana döndü
"Hatta Türkler Kalbi çarptıran iki şey vardır derler ; Biri aşk, Diğeri Türk kahvesi"
Küçük olan kıkırtıyla gülerken , Chanyeol merakına yenilip diğerine doğru eğilmiş fısıltı ile sormuştu
"Nerden öğrendin bunları?"
Baekhyun yakınlıktan dolayı bocalasada kısa sürede toparlanıp cevap vermişti
"Boş zamanlarımda makale okumayı çok severdim. O makaleyi okuduktan sonra şans eseri burada yapıldığını gördüm. O gün bugündür buranın daimi müşterisiyim"
Ufak bir gülümseme bırakarak kenarları uzamış saçını kulağının arkasına tıktı.
Chanyeol içinde birşeyin akıp gittiğini hissettiğinde gözlerini yumarak bunu reddetti. Kendiyle olan iç savaşı yanlışlıkla sesine vururken sert olduğunun farkında değildi.
"Peki ya espresso ?!"
Baekhyun onun böyle bir tepki vereceğini beklemiyordu. Elinde olmadan bu sert ses tonuyla afallamış Ve korkmuş olacak ki silkip kendine geldikten sonra devam etti.
"Espresso 2. Defa patlayan kahve çekirdeklerinden yapılır. Bu yüzden tadı acıdır, kafeini fazladır , ve sağlık için çokta yararlı değildir..."
Chanyeol, Baekhyunun düşen suratına bakarak iç çekti. ''Neden bütün güzel varlıklar naz yapmak ve ilgi istemek zorunda? '' diye düşündü içinden. Gönlünü almak için soru yöneltti küçük olana.
"Tatlı ister misin?"
Chanyeol pişmanlıkla küçüğe bakarken kabul etmesi için adeta yalvarıyordu içinden.
"Kahve yeterli, teşekkürler..."
Chanyeol aldığı cevap üzere omuzlarını düşürerek sessiz kalmayı tercih etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Wake Me Up
Fanfiction"Avucun kadar kalbin sadece benim göğsümün üstünde güzel duruyor" "Uykusuz gözlerime en güzel rüya sen oldun Luhan... Beni uyandırma ki doyayım sana..."