"Beyefendi! Lütfen! Odaya girmeniz yasak!"
Baekhyun küçük ellerini uzun adamın karşısında sallıyordu.
Chanyeol, sessizce iç çekerek başını eğdi.
"Bak güzelim, beni uğraştırma..."
Chan hızlı bir hamle ile öne geçmeye çalışsa da Baekhyun telaşla onu durdurmuştu. Ellerini karşısında ki bedenin göğsüne bastırarak:
"Beyefendi ... L-lütfen..." dedi.
Chanyeol bu harekete karşılık göğsündeki elleri tutup karşısındaki bedeni, duvar ile kendi arasına sıkıştırdı.
"Odaya girmeme izin ver, bir kahve borcum olsun."
Baekhyun tekliften çok şuan içinde bulundukları yakınlıktan etkilenerek bakışlarını sağa çevirdi. Pes etmişti. Yaklaşık 15 dakikadır onu engellemeye çalışıyordu ve dibine girip dudaklarına bakan bu uzun adam ona hiç yardımcı olmuyordu.
"Sadece 5 dakika..."
Chanyeol zafer gülüşü atıp çocuğun bileklerinde ki ellerini çözdü. Hiçbir varlık onun etkisine dayanamıyordu. Yine harikaydı...
"Yarım saat sonra seni alırım"
Parmağını havaya kaldırarak bağırdı. Bu cümle ile telaşlanan Baekhyun uzunun arkasından bağırdı:
"5 DAKİKA DEDİM!!"
Cümlesine başladığında Chanyeol çoktan kapıyı kapatmıştı. Arkasından alık alık bakan Baekhyun yanaklarına vurarak kendine yakınmaya başladı.
"kesinlikle etkilendiğimden değil... Sadece çok yakınımdaydı. Uzaklaşsın diyeydi."
Kendini tatmin edip masumca gülümserken, ona doğru öfke ile gelen Luhan'ı henüz görmemişti. Yerine oturduğunda saçında hissettiği acı ile ayağa sıçradı. Luhan onu saçından tutmuş adeta oynatıyordu.
"Niye sana emanet ediyorsam!! Ya adam düşmanıysa? Ya öldürmeye geldiyse ? Bana bak inşallah neyi olduğunu biliyorsundur. Neyi olduğunu bilmiyorum de de seni şuracıkta kel bırakayım Baekhyun!!!"
Gözlerinin sulanmaya başladığını hisseden Baekhyun güçlükle konuştu
"L-luhan, Nolur bır... AHHH!"
Luhan saçı daha çok çekerek bir daha sordu
"Söyle dedim seni şıllık! Kimdi o herif!!!"
"AAHHH Luhan, Y-yemin ederim AHHH kötü biri değil!!!"
Luhan duyduğu ile Baekhyun'un saçını bırakarak odaya doğru döndü. Çocuğa sessizce soğuk bir tehdit savurdu.
"Eğer ona bir şey olursa, kendini ölmüş bil Baekhyun..."
Odaya koşar adımlarla ulaşan Luhan, hiç düşünmeden odaya direk daldı. Her şeyi bekliyordu ama birbirine sarılan iki adam beklemiyordu. Gerçi Sehun daha çok itmeye çalışıyor ve göz deviriyordu ama olsundu...
"Chanyeol... yeter... abartma..."
Sehun, odaya giren Luhan'ı yeni fark edince, Chan'i itip bağırmaya başladı.
"A, Luhan! Tanıştırayım. Bu Park Chanyeol. Benim kardeşim gibidir."
Luhan derin bir nefes alarak karşısındaki uzun adama eğilip selam verdi.
"Odaya girmeniz yasaktı, Bay Park"
Chanyeol sinsice gülümseyerek:
"O güzelliği ikna etmek zor olmadı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Wake Me Up
Fanfiction"Avucun kadar kalbin sadece benim göğsümün üstünde güzel duruyor" "Uykusuz gözlerime en güzel rüya sen oldun Luhan... Beni uyandırma ki doyayım sana..."