fuckboy //phan (TÜRKÇE)

50

danniester: bu film, bilirsin, berbat

philgon: niye mesaj atıyorsun

danniester: çünkü filme dalmış görünüyordun ve rahatsız etmek istemedim

philgon: o zaman etme

dan içini çekti, kafasını phil'in omzuna yasladı ve yumuşak örtüyle bacaklarını biraz daha örttü.

dan phil'in yan taraflarını dürtüklerken "phil," diye mızmızlandı. phil sadece göz ucuyla ona baktı, dan'e ilgi göstermeyecek kadar filme dalmıştı.

"phil," diye şakıdı bir kere daha. phil derin bir nefes aldı, filmi durdurdu ve yanındaki sabırsız çocuğa döndü. 

"ne?" diye sordu, bedenini dan'le doğru düzgün konuşabilmek için çevirirken.

"sıkıldım," diye somuttu dan alt dudağını sarkıtarak. uzanıp dan'in dudağını dişlerinin arasına almamak için her şeyiyle kendine engel oldu phil.

"peki ne yapmamızı önerirsin?" phil, her iki saniyede bir dan'in dudaklarına baktığının farkındaydı fakat kontrolü kaybetmişti. dan, dağınık saçlarıyla ve karamel rengi gözleriyle ve derin gamzeleriyle ve phil'i yakan gülümsemesiyle fazla karşı konulamazdı. 

dan kızardı, phil'in ona bakışlarındaki zehrin ve suratıyla bedeninde gezinen gözlerinin farkındaydı. "bilmiyorum," phil'in nasıl ondan etkilenmesini sağlamıştı?

"bana bakmayı kes," diye ciyakladı, elleri terlemiş ve yüzü ısınmıştı. phil dudağını ısırır ve yanakları kızarırken dan'i izlemeye devam etti. phil'in daha çekici olması mümkün müydü?

"dur!" diye sızlanırken terden nemlenmiş elini phil'in yanağına koydu ve onu başka yöne bakmaya zorladı. dan aniden ilk defa becerilecek bir kız öğrenci gibi hissetti. zaten gerçek de bundan pek farklı değildi.

phil dudak büktü. "gerçekten seni öpmeme izin vermeyecek misin?" dedi, kolunu dan'in omuzlarına sardı ve onu göğsüne daha yakına çekerken bu, dan'in midesinin düğümlenmesine ve nefes alışverişlerinin düzensizleşmesine sebep oldu. 

"hayır,"