dan evinin maun kapısını açtığında en azından şaşkın olduğunu söyleyebilirdi. phil mavi sweatshirt ve dar pantolonla fena şirin görünüyordu, elinde birkaç tane zambak vardı, yanakları kızarmıştı ve gözleri olabildiğince maviydi.
"hey," diye mırıldandı phil kısık sesle. dan gamzelerini gösterecek şekilde gülümsüyor, saçlarıysa dağınık bir şekilde anlına iniyordu ve phil'i bir şahin gibi süzerken kapı aralığında duran çocuğun tuhaf hissetmesine neden oluyordu.
"sonunda inadından döndün, ha?" diye kıkırdadı dan, bakışlarıyla phil'in elindeki çiçekleri işaret ederken. phil cevap olarak gergince saçını düzeltirken sadece biraz daha kızardı.
"içeri gelsene," dan, phil'i teşvik etmek zorundaymış gibi hissetmişti, sanki phil'i yönlendirmeliymiş gibi. bu yüzden toplayabildiği tüm cesaretiyle phil'in elini tuttu ve onu loş eve çekti.
"ailen nerede?" diye sordu phil, dan'in uzun parmaklarının onunkilere sarılı olmasından zevk alıyor, çocuğun bronz cildi kendi solgun teniyle uyum sağlıyordu.
"uyuyorlar, o yüzden sessiz ol," diye phil'i susturdu. ikisi de gürültü yapmadan dan'in odasına çıktılar.
phil, dan'in siyah beyaz yorganına otururken "ee, seks yapacağımız yer burası mı?" dedi. dan'in odası kendininkine benziyordu, sadece dan'inki daha az canlı ve çok daha estetikti.
"yapma," dedi dan ve gözlerini devirdi, kapıyı kapatıp phil'le arasında uygun bir mesafe bırakır halde ayakta kaldı.
phil, "buraya gel," derken kollarını genç çocuk için açıp gelmesini işaret etti. tahta dolgu kaplamalı parkede yürürken dan sadece içini çekti. phil'in bacaklarının arasında durur ve çocuğun radyoaktif gözlerini üzerinde hissederken paronayaklaşmıştı ve kalbi göğüs kafesinde delicesine atıyordu.
phil zambakları dan'in ellerine yerleştirdi ve kollarını beline koyup onu daha yakına çekti, böylelikle bacaklarını etrafına sarabildi.
"bunu yapmayacağız, phil," diye mırıldandı dan gergince, yine de phil'in kucağına çıktı, ellerindeki çiçekler ezilirken destek için kollarıyla çocuğun boynunu sardı.
"nedenmiş o?" phil yumuşak bir şekilde dan'in yanağını öptü, dudaklarını çocuğun çenesinin altlarında gezdirirken dan'in nefesini yavaşça bırakmasına ve gözlerinin kapanmasına neden oldu.
"bir ilişkiden daha yeni çıktım," dan'in elleri phil'in saçına yol aldı, parmakları, phil nazikçe çenesiyle boynu arasındaki yeri emmesiyle büküldü.
"mhm, ne olmuş?" phil'in sesi boğuk ve sarhoş ediciydi. daha da ilerleyip dan'in boynuna ıslak öpücükler kondururken dan hafifçe inildiyor ve phil'in saçını çekiyordu. phil'in elleri dan'in poposunun kıvrımına ilerledi, yumuşak deriyi kavradı ve dan'i kendine yaklaştırdı.
"bunun doğru olduğunu düşünüyor musun?" phil, dudaklarını dan'in teninden karamel gözlerine bakmak için çektiğinde dan'in nefesi düzensizleşmişti. öne doğru eğildi, dan'in dudaklarından sadece birkaç santimetre ötede durdu ve cevap vermeden önce ona son bir kere baktı.
"evet," ve dudakları buluştu, dan vücudundaki her yapının yandığını hissetti. phil'in sıcak dudakları onunkilerin üzerindeydi, dudakları yumuşaktı ve dili nane tadındaydı ve bunların hepsi dan için çok eziciydi. dan, phil onu daha da yakınına çekerken elinin sırtında aşağı yukarı hareket ettiğini hissedebiliyordu, göğüsleri dokunuyor ve burunlarını birbirlerine bastırıyorlardı. phil'in deneyimli dudakları onunkilerle uyumlu hareket eder ve dan ellerini phil'in saçlarında kenetlerken, damarlarındaki telaşı hissediyordu.
dan, phil poposunu avuçlarken sessiz iniltiler çıkarıyordu ama dudaklarını dan'inkilerden ayırıp yeniden boyununa düzensiz öpücükler kondurmaya döndüğünde dan'in pek de sessiz olmayan bir inilti çıkarmasını sağladı.
"şş, sessiz ol bebeğim, ailenin bizi duymasını istemezsin, değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
fuckboy //phan (TÜRKÇE)
Fanfictionphilgon: o seni iyi becerebilir, ama ben daha iyi beceririm Çeviri Phan hikayesidir. Orijinal kitabı görmek için @rickyblitzz'in profiline bakabilirsiniz.