Bölüm 19 :Mutlu bir gün

229 15 3
                                    


Elif Armağan

Gözlerimi açtığımda yanımda yine onu gördüm. Her zaman çatık olan kaşları bu kez çatık değildi. Dudakları o kadar tatlı duruyordu ki.

Elimle yavaşça yüzünü okşamaya başladım. Dün bana tokat atıktan sonra nereye gitti acaba?

Birden gözlerini açtığında başımı hemen yorganın altına sakladım. Salak Elif ne diye çocuğu elliyorsan.
Gülme sesi geldiğinde başımı yorganın altından çıkarıp ona baktım. Çok güzel gülüyordu.

"Sen beni mi inceliyordun?"

"Hı?" Hı ne be?!

"Hı değil efendim."

Eliyle saçımı kulağımın arkasına koyduğunda bana yavaşça yaklaşıyordu. Ne yapacağını bildiğim için hemen yataktan kalktım.

"Bu kadar yakın olmamalıyız."

"Ne demek bu şimdi? Sonuçta bir kaç gün sonra karım olacaksın."

"O sözleşmeli bir evlilik olacak."

"Ben öyle bir şeyden bahsetmedim ama."

"Tamam işte ben söylüyorum bu evlilik sözleşmeli olacak. Ne sen bana dokunacaksın ne de ben sana."

"Ama sen az önce bana dokundun."

"B-biz daha evli değiliz."

"O zaman ben seni şimdi öpebilirim çünkü daha evlenmedik."

Hemen kapıyı açmamla geri dönmem bir oldu. Burak kolumdan tutup çekiştirmişti çünkü.

"Kızım sen salak mısın?! Dışarı da bir sürü erkek var ve sen çıplak mı çıkacaksın?!"

"Ne var ki halimde?" Onu sinir etmek çok komik.

"Sen burada bekle senin elbiselerini getiriyorum."

Birkaç dakika sonra geri döndüğünde elinde yine Beyza'nın elbiseleri vardı.

"Ben hep Beyza'nın elbiselerini mi giycem."

"Bugün alışverişe çıkarız."

"Vallaha mı?!" sevinçle Burağın üstüne atladım. Ah sonunda dışarı çıkabilecektim. Ne yaptığımın farkına vardığımda hemen kendimi çektim.

"Bu kadar sevineceğini bilseydim daha önce söylerdim. Her neyse üstünü değiştirip aşağı in. Bugün kahvaltıyı bahçede yapacağız."

Başımla onaylayıp hemen üstümü değiştirdim. Tişört ve tayt. Herzaman ki gibi. Saçlarımı topladıktan sonra aşağı indim.

"Günaydın Elif."

"Günaydın."

"Dudağına ne oldu?"

O sırada Burak bizi izliyordu. Derin bir nefes alıp cevap verdim.

"Dolaba çarptı."

Gözlerini hemen Burağa çevirdi. Anlamıştı sanırım.

Bahçede güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra hazırlanmaya başladık. Beyza'nın tarzını çok beğeniyordum. Her zaman renkli giyinirdi.

Bana verdiği elbiseler çok yakışmıştı bana. Burak'la arabaya binip büyük alışveriş merkezine doğru yol aldık. Başımı cama yaslayıp tüm yol düşündüm. Burağı seviyordum ama o beni sevmiyordu. Sadece beni korumak için yanında tutuyor.

Arabanın durmasıyla arabadan indik. Elimi tuttuğu an yine kalbimin ritmi hızlandı. Elimi çektiğim anda elimi daha sıkı tuttu.

"Unutma daha evlenmedik." diyip göz kırptı. Beni çekiştirerek mağazanın içine girdik.

Ego Yığını Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin