ERKEN: Dört Renk Pusula

Yanan Gözyaşı Damlası

Uzun zamandır yanımda olan ve beni rahatsız etmemek için kendisini belli etmese de varlığını bana her daim hissettiren fsmp9lagg , bu bölümü sana ithaf ediyorum. Umarım iyisindir.

" Geçmişten geldiler! Hem de yüzyıllar öncesinden! Merlin bile doğmamış anlaşılan ki Diamond denen kız şaşırınca başka bir şey dedi!" Scorpius korkudan çıldırıyor gibiydi. Gözleri yuvarlarından çıkacak gibiydi.

Lily'nin gözleri birden çakmak çakmak oldu. Kaşlarını çattı. "Diamond mı?"

"Fiona ve sanırım Slyterinlerden bir kız vardı."

Stella ve Hugo arkadaşlarına muggle icadı olan kıllı telefona bakar gibi bakıyordu. Stella zaten olayın en başından kopmuştu. 

"Ya bi dakka. Salazar'ın yanında Hugo da yok muydu? O niye patronus görmüş muggle gibi bakıyor? Hem Salazar neyden bahsediyor? Diamond, Fiona falan kim? Ben niye hiç bir şey bilmiyorum? Siz bana neden hiç bir şey anlatmıyorsunuz?"

Stella ağladı ağlayacak gibiydi. O sırada (Hatırlatma: Aldatanlar Koridoridorundalar) zaten kırmızı bitkilerin filizlendiği duvar hareket etmeye başladı. Hayır hayır, duvar baya aldatan tavana sinir bozucu bir yavaşlıkla çekiliyordu. Duvarı tam karşısına almış Stella, o kadar şaşırdı ki sol gözünden bir damla süzüldü. Ancak süzülen damla sanki önceden planlamış da zamanının gelmesini bekliyormuş gibi kızın yanaklarına değmeden yere düştü. 

Damlanın düştüğü yer birden alevlendi. Parmak ucu kadar küçük bir nokta yanıyordu şimdi. Duvarsa her geçen saniye -yavaş yavaş da olsa yukarıya ,Ravenclaw Ortak Salonuna, çekiliyordu. Ateş incecik çizgi halinde ilerlemeye başladı. Dört çocuğun hiçbiri kılını kımıldatmıyodu. 

Çizgi ilerlemeye devam etti. Biraz önce duvarın bulunduğu yerden geçti ve gözden kayboldu. Dakikalar sonra duvar iyice yükseldi ve alevler kendini yeniden gösterdi. Fakat kendini gösteren tek şey ateş değildi.

Biraz merak edelim bakalım :) Şu kırmızı büyülü bitki örtüsü bizden ne saklıyormuş bakalım? Yarın görüşmek üzere!