0-2 önceki hayatım (2)

17 2 0
                                    

  Ateş gerçekten çok kızmıştı resmen bir kelime daha ederse mehme' ti öldürecek gibiydi. Ateş:

"Sana ne dedin diye sordum!!!"

"Ahh... Özür dilerim düşünmeden söyledim. Gerçekten çok özür dilerim." dedi mehmet. pişman bir şekilde ama ateş bir anda mehmedin yanına doğru hızlı yürümeye başladı Ve mehmetin yanına geldiğinde direk mehmetin boynuna yapıştı. Mehmet korkarak ateş'e baktı.

"Son günüm diyemi bunları söylüyorsun! Benim hakkım da ne biliyorsun! Ne söylersen söyle ama annem hakkın da hiç birşey söyleyemesin" dedi.

Mehmet'in boşluna vurdu ve mehmet öylece yere yığıldı. Ateş arkasına bile bakmadan  gidip sırasına oturdu.

Sınıftaki öğrenciler mehmet'in yanına gidip mehmet'i kaldırdılar.
Bugün ateş'in son günüydü ve her zaman ki gibi, yine sorun çıkartı.

Öğretmen içeri girdi. Herkes sırasın da öylece oturuyordu. Öğretmen:

"Size noldu bugün hiç sesiniz soluğunuz çıkmıyor. Birşey mi oldu?" ateş öylece duvara bakıp kalmıştı,dalmıştı.

"Bir dakika... ateş sen mi birşey yaptın yoksa bu sınıf böyle olmazdı." Ateş:

"Evet ben. mehmet'e vurdum."
Mehmetin gözleri kocaman açılmıştı mehmet söylemiyecekti. ama ateş kendi kendine itiraf etti.

"Ben kötüyümdür,kavgacıyımdır  ama yalancı değilimdir."  bu söylediği sadece bugün için geçerliydi.

"Tamam orasını anladım. Mehmet sen şikayetçi misin? Hemen kolaydan çözelim zaten son günü."

"Hayır değilim hocam"

"İyi keşke hemen böyle çözebilsek Son günün diye böyle kolaydan halletik yoksa  atılırdın. Ateş gelecekteki okulunda da böyle olma tamam mı?"

"Bakarım"

"Hah bakçakmış velede bak."

O anda zil çaldı ve ateş kolunu sıraya uzatıp kolunun üstüne yattı.
Bu arada mehmet'in söyediklerini biraz düşündü o, anda biri içeri girip Ateşin yanına geldi.

Ateşi dürterek "hadi kalk burda ne yapıyorsun gidelim hadi" dedi. Ateş başını kaldırdığında yanın da efe vardı.

"Nereye gidicez efe benim başım ağrıyor, Sen git nereye gideceksen."

"Dışarı çıkalım hadi çok sıkıldım ben bur da. Hadi gidelim bara falan gideriz."

"Ne gelemem şimdi zaten son günüm. Dedem kızdı eğer gidersem istanbul dayken para falan yollamıycak. Ben bir gün için yıllarımı bırakamam sen git hadi."

"Tamam ya senin şu deden yok mu ya neyse ben  gidiyorum."

"Hadi git hoşçakal" der ve efe gitikten sonra ateş okulun çatısına çıkar.  Çatının en başına gelip,mermerin üstüne çıktı. Aşağa baktığında ordaki insanlar çok küçük gözüktüler gözüne.

Sonra eğilip mermerin üstüne oturdu. Dengesini kaybederse ordan düşüp ölecekti ama umursamadan oturup düşündü. Kendine sorular sormaya başladı.

"Acaba insanlara yaptıklarım doğru mu? İnsanları dövmek,dövdürmek doğru mu? Ama ben birtek bu yaptıklarımla rahatlıyorum. Hah  kimi kandırıyorum psikopatın tekiyim. Kimin umrun da sadece kendimi korusam yeterli bir de bana yakınları o zaman sorun kalmaz. Zaten  o kadın yüzünden başıma hep bella geliyor. Ona artık anne bile diyemiyorum lanet olsun,bu benim
Zayıf noktam nasıl bir kadın erkeğin zayıf noktası olabilir." der ve ayağa kalkar ateş

" haftada iki kez buraya çıkıyorum! Bir kere  burdan atlamak istedim!."

Ve bağırarak

"Benim hayatım çoktan bitti. Beni o, gün kendinle beraber astın! O, gün
Sana ne kadar yalvardım biliyor musun? O,günden sonra insanlara yalvarmayı bıraktım. O,gün benide beraber yanında götürdün. Artık sana anne bile diyemiyorum.  Beni bu hale sen getirdin. Mutlu musun? Mutlu musun artık."

der ateş sağına dönünce orda asılı olan demiri görmedi. Aniden dönünce demir ateşin yanağını çizdi. Büyük bir yara açıldı.ateş elini yanağını elleyip geri çekti. eline baktı. Kan kıp kırmızıydı. Ateş umursamayıp gözlerini aşağa indirdi.

Ve telefonu çalmaya başladı. Ateş telefonunu çıkartı kim olduğuna bakmadan cevap verdi.

"Alo"

"Senin selam şeklin bu mu insan merhaba der" dedi ateş telefonu kulağandan indirdi ve adına baktı. ~Ahmet~ yazıyordu.

" başlatma selamına ne oldu? Beni niye aradın."

"Gerçekten çok terbiyezsizsin bizim şu yarım kalmış meseleyi halletsek artık diyiyorum."

"Tamam hallederiz burdaki Son kavgam da senle olsun madem çok istedin.Nerdesin?"

"Okulun arkasındayım. Haa bu arada sana bir süprizim var. Aa evet süprizin biraz dayak yedi bizden ona göre. barlardan topluyorum. Hadi acele ette gel."

Ateş efe'yle konuştukları aklına geldi."bara gidiyorum. Hadi sen de gel gidelim" demişti.

"Yoksa o mu?"

 Afetmeyen Psikopat (Zor Anlar)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin