Bize ait olan eve gider gitmez Jimin'in koluyla uğraştık. Çok saçma bir şekilde kolunu yine aynı yere soktuk."Ya bişey diyeceğim. Sizi bilmem ama bizim Jennie ile okula gitmemiz lazım."dedim.
"Ama siz bir kurtsunuz."dedi Mina.
"Biliyorum ama okuldakiler bunu bilmiyor. O yüzden... gitsek iyi olur."
"Ah! Tamam o zaman. Bizde gidiyoruz!"dedi ve takım arkadaşlarına baktı. Onlarda onaylayinca sabah olmasını bekledik...
***
Sabah olunca üstüme güzel birşeyler giydim. Maalesef formalarım yanımda değildi. Herkes hazır olunca da ormana gittik. Daha hızlı olacağını düşünüyorduk. Hepimiz aynı anda dönüştük ve haldir huldur koşmaya başladık. Arada Sehun'a çarpıp kaçıyordum. Tanrım! Çok eğlenceli! Neyse! Okula gelince gizlice insana döndük ve okula girdik. Diğerleri kayıt yaptırmaya giderken bizde sınıfa çıktık. Herkes bize öcü gibi bakıyordu. Ne yani ne?
Sınıfa gelince hemen aynı siramiza oturduk Jennieyle.
"Umarım Jackson gelmez."diye söyledim Jennie'ye.
"Umarım! Neler demişsin çocuğa?!"diye sinirlendi yine. İlk anlattığımda kıyamet kopmustu. Tam cevap verecekken diğerleri geldi. Jimin ve Sehun önümüze?, Mina ve Rose da arkamiza oturmustu. Sehun hemen bana döndü.
"Sor."
"Nasıl anladın? " dedim merakla.
"Tanıyorum artık seni!"
"Şey... Nasıl kayıt oldunuz hemen?"
"Bak fıstık! Ben istediğim herşeyi yaparım! Sen orasina takılma! " dedi ve burnumu sıkıp önüne döndü. Hoca, Jackson ve takımı aynı anda gelmişti. Üstelik! Kyristal ve Jackson el eleydi! Çok kötü olmuştum o an. Ölmek istedim. Jennie yavaşça kolumu okşadı. Bu sakin ol,yanındayım demekti. Kyristal bana gıcık gıcık gülümserken iyice delirdim ve gözüm karardı. Zaten ders fizik!
"Jennie. Kalkar mısın?"dedim.
"Niye? "
"Kötüyüm."dedim ve ittirdim Jennie'yi. Hızla Hocanın yanına gittim.
"Hocam... Çok kötüyüm."diyebildim.
"Lisa! Sen cidden kötü gözüküyorsun. Ailene-"
"Hayır! Yani... gerek yok. Sadece lavaboya gitsem iyi olacak."
"Tabii."dedi hoca ve hızla çıktım sınıftan. Zaten çıkar çıkmaz ağlamaya başlamıştım. Niye bu kadar acımıştı kalbim? Ona ben demiştim zaten,Kyristal ile sevgili ol diye. Peki niye en küçük, en doğal birşey de acıdı kalbim? Hızla lavaboya gittim ve görüntüme baktım. Bu benmiydim? Yüzüm sararmıştı! Hızla yüzümü yikadim.
"Lisa! Lisa! İyi misin?"dedi biri. Hızla arkamı döndüm. Tabikide Jackson! Jackson daha da telaşla yaklaştı bana ve burnuma baktı.
"Çıkar mısın!? Kız-"
"Burnun! Burnunu yıka! Kanıyor! Hemde felaket!"dedi ve saçlarımı okşadı. Burnumu dikkatle yikadim ve Jackson'a döndüm.
"Hayırlı olsun!"
"Ne?"
"Kyristal! "
"Hee! Şey... o ya!"
"Bak! Umrumda değilsiniz! Zaten evlenirsiniz birde! Çocuğunuz tahta falan geçer sonra-"dememe kalmadan dudagimda bir sıcaklık hissettim. Ah! Yalan! Şaka! Rüya! Kabus! Beni öpüyordu! Biz... Hani her kızın bir ilk öpücük şeysi vardır ya... Bende fazlasıyla vardı ondan. Böyle değildi hayalim! Ama itemedim. Doyamadim o dudaklarına! Her saniye dahada istedim o tadı... Ona karşılık veriyordum ki nefessiz kaldık ve aynı anda ayrıldı dudaklarımız... Bana baktı ve baktı...
"Jackson..."
"Seni seviyorum ve kendimden nefret ediyorum!"dedi ve gözleri doldu.
"Neden?"
"Hiçbir zaman senin olamayacağım. Seni rahatça sevemeyecegim. Belki bir gün seni öldürmek görevim olacak..."dedi ve teker teker aktı goz yaşları. İlk defa görüyordum onu böyle.
"Şşt! Yapma işte!"dedim ve sarıldım ona. Çektim o kakaolu kokusunu içime... Sonra birden Jennie yanımıza geldi. Istemeyerek ayrıldık.
"Üzgünüm... Sehunlar çağırıyor."dedi Jennie.
"Hoşçakal..."dedim ve Jennie ile okuldan çıktık.
***
İlk defa mavilerin başkanını görmüştüm. Adam dedem yaşındaydı ama baya iyiydi. Şimdi ise çok ama çok önemli bir savaş planı yapıyoruz.
"Bu ağaç kovugunun içindeki anahtar... Onu almalı ve denizin ortasındaki gemiyi ele gecirmeliyiz! Anlaşıldı mı?"dedi Coni(Başkan).
"Anlaşıldı. Coni. Jennie de olacak mı? "
"Evet. O olmadan asla! Jennie acemi olsada özel bir gücü var... buz... bu gücünü düşmanları dondurmada veya acı çektirme de kullanılabiliriz."dedi Coni. Jennie mutlu olmuştu.
"Evet! Jennie kesinlikle gelsin! Eğer anahtarı alırsak,denizi buza çevirir. Daha rahat kosariz."dedim.
"Süper! O zaman... Bugunluk bu kadar."dedi Coni ve gitti.
"Tanrım! Bu yurda bayılıyorum! " dedi Jimin ve koltuğa yattı.
"Niye acaba?"dedi Sehun ve saçını dağıttı Jimin'in.
"Kızlar güzel tabii..."dedi Rose ve hepimiz güldük. Vu gruba çok çabuk alismistim.
"Sehun... burda mı kalacağız? " dedim.
"Evet. Istersen odanizi göstereyim. Odalar iki kişilik."
"Olur. Hadi Jennie."dedim ve diyerlerine veda ettim. Odaya geldiğimizde Sehun'a sarıldım.
"Iyi geceler Sehun. "
"Iyi geceler. Rahat uyuyun! Yarın gece güzel olacak!"dedi ve gitti. Bende içeri girdim ve kapıyı kitledim. Jennie ve ben kapı kilitli olmadan uyuyamazdik!
"Lisa! Yatakları birleştirdim! Biraz dertlesiriz!"dedi Jennie. Mutlulukla yatağa yattım ve Jennie'nin omzuna koydum kafamı. Daha iki saniye geçmeden de ağlamaya başlamıştım.
"Niye böyle oluyor... Niye ona bu kadar alismisken ayrı kalıyoruz. Ve niye bana aşık? "
"Neyy? Sana mı aşık! İtiraf etti mi?"
"Evet. Bide-"
"Oha bidesi de mi var?"
"Opustuk."
"Ney! Nasıl? Sevgilisiniz yani!"
"Jennie! Normal bir insan olsaydık tabii sevgilim olurdu ama hem kurtuz hemde... yasak ilişki olur!"dedim ve ağlamaya devam ettim.
"Jennie...Küçük pandan aşık oldu..."
Diririmmm! Nasıl oldu sizce? Yorum yaparsanız çok sevinecek bu ponçik yazar! Sizi seviyorum! Vote ve yorumlarınızı bekliyorum! !!♥ ♥ ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurtlar Çetesi
Hombres LoboNormal hayatı olan Lisa'nın, Jackson ile tanışmasıyla hayatındaki değişiklik...