Sabah olduğunda annem ütülenmiş takım elbisemi dolabımın kapağına asıp gitmişti.
Davul zurna sesleri çoktan başlamıştı.
Hemen yataktan hızlıca kalkıp özgemi aradım.
İlk çalışta açtı telefonu.
-Alo ömer seni ne kadar özlediğimi bir bilsen.
-geçti artık bitanem geliyorum yanına
-sen ciddi misin
-evet hemde hiç olmadığım kadar
-şey ömer peki o
-o?
-şey işte evlendiğin o kız.
-özgem maalesef o da geliyor. Ama san söz veriyorum en kısa zamanda def edeceğim onu. O arada kapımın çalınma sesini duydum ve kısık bir sesle:
Özgem kapı çalıyor kapatmam lazım seni tekrar arıyacağım.dedim
İçeriğe giren annemdi. Hadi oğul sen daha giyinmedin mi ? giyiniyorum şimdi anne dolabın kapagında ki takımımı elime verdi dahi çabuk ol diyerek odadan dışarıya çıktı. Tam giyinecekken pencerenin açık olduğunu fark ettim birden paniklemiştim özgeyle konuşurken biraz yüksek sesle konuşmuştum tedirgin bir bakişla pencereden aşağıya bakmıstım . ohhh şükürler olsun aşağıda kimse yoktu.
Üstümü giyinip saçımı şekillendirdikten sonra aşğıya indim atın üstünde suratı süslü kırmızı örtüyle örtülmüş ve yine bir türlü süratını göremediğim nazlı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMASIZ TÖRE VE AŞK (Aşk-a Mahkum)
ChickLitOndan nefret ettiğim halde neden onu deli gibi yanımda olmasını istiyordum? peki ya onca yaptığı şeylerden sonra neden onun yanında huzur buluyorum? . Yanıma yaklaştı.. Alnım onun alına değiyordu. Başını hafif yana eğdi... -Beni değiştiriyorsun Na...
