Kahvaltıyı yaptıktan sonra Ömer ve o kadın yukarıya iş konuşmak için çıkmışlardı.
Ben ise sofrayı kaldırdım ve kendime bol köpüklü bir Türk kahvesi yaptım. Koltuğa yayıldım bacaklarımı sehpanın üzerine attım. Kahvem den bir yudum almak içinin fincanımı dudaklarımın arasına koydum ve tam bir yudum alacakken telefonumun sesiyle fincanı dudaklarımdan uzaklaştırıp ayaklarımı uzattığım sehpa'nın üzerine bıraktım ve telefonu elime aldım. Ecem arıyordu bir sevinçle telefonu açıp konuşmaya başladım...
"Alo Ecem"
"Hayırsız ne aradığın var ne de haber verdiğin. Aşk olsun valla. "
"Olur mu hiç Ecem hep aklımdaydın. Ama başıma gelen onca olaylardan sonra aramak hiç aklıma gelmedi ."
"Ne oldu ne geldi başına? İyi misin sen?"
"Evet Ecem iyiyim merak etme sen beni . Sen beni bırak esas sen nerelerdesin bakalım ."
"İzmir'deyim kızım aynı yani ."
"Ne gerçekten sen şuan İzmir'de misin " dedim bir sevinçle.
"Evet Nazlı da sen neden bu kadar çok sevindin?Anlamadım doğrusu!
"Şey Ecem ben de İzmir'deyim " dedim ve telefondaki çığlık sesiyle afallıyarak telefonu elimden düşürdüm.Telefonu hemen elime alıp etrafa bakındım ve tekrar kulağıma telefonumu yasladım.
"Bugün buluşuyoruz Nazlı itiraz istemem. Hadi ben kapatıyorum daha ne giyeceğimi karar vereceğim adresi ben sana konum olarak atarım hadi öptüm bayy"
"Dur Ecem dur ben gelem... "Çok geçti telefon suratıma kapanmıştı deli kız bunu hep yapıyordu. Ahh Ecem!Benim evlendiğimi hala bilmiyordu.Duyduğunda bana çok kızacak!
Ecem benim hem lise hem de üniversite arkadaşımdı .O benim için kardeş gibiydi. Yediğimiz içtiğimiz bir aradaydı. Hatta kavgayı sevmememe rağmen onun canını yakan bir kızı okulda yaka paça tutup dövmüştüm. O benim hep kötü gün dostum olmuştu. Hep arkamda dururdu ve Aile sevgimi özlemimi onunla atardım . Dışarıya çıkacağım aklıma gelince düşünceme ara verdim. Hazırlanmam lazımdı Ecem de benim gibi bekletilmekten pek haz etmezdi. Ee iyi ama peki ya ben Ömer'e ne diyeceğim ne diye izin alacaktım.Odama doğru çıktım ve hazırlanmaya koyuldum dolabımdan siyah kot pantolon ve siyah beyaz bir buluz çıkartıp giyindim üzerime. Odamdan Çıkıp Ömer'in çalışma odasına doğru yürüdüm. Tam kapıyı açacakken Ömer ve Özge sinirli ve bir o kadar hızlı şekilde merdivenleri inmeye başladılar. Ömer' in homurtuları beni her ne kadar korkutsa da Ömer gitmeden söylemeliydim dışarıya çıkacağımı.
"Şey Ömer"
"Şimdi değil Nazlı"
Sesi o kadar sert çıkmıştı ki tüylerim diken diken olmuştu.Yüzüme bile bakmadan çıkıp gitti evden. Pekala ben de rahat bir şekilde evden çıkabilirim. Telefonumu elime aldığımda beklediğim konum gelmişti bile .Dışarıya çıktım ve bir taksi çevirdim. Gideceğim yeri tarif ettikten sonra camdan dışarıyı izlemeye koyuldum. Taksicinin sesiyle geldiğimizi anladım taksi metreye tutan miktarı söyledi ben de ödeyip mekana giriyordum ki önümde yürüyen sarışını gördüm.Bu benim sarışınımdı.
"Pişt sarışın" dedim.Sinirli bir şekilde arkasını döndü ve beni görünce sinirli suratını gülümsemesi almıştı.
"O kadar güzel gülme sarışınım." dedim gülümseyerek.
"Nazlı ya korkuttun beni"
"Gel buraya çok özledim seni"
Birbirimize sıkıca sarılıp hasret giderdik. Cafe' ye gidip oturduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMASIZ TÖRE VE AŞK (Aşk-a Mahkum)
ChickLitOndan nefret ettiğim halde neden onu deli gibi yanımda olmasını istiyordum? peki ya onca yaptığı şeylerden sonra neden onun yanında huzur buluyorum? . Yanıma yaklaştı.. Alnım onun alına değiyordu. Başını hafif yana eğdi... -Beni değiştiriyorsun Na...