kıvılcım- 23

1.1K 33 24
                                    


#canselcyln yardımları için teşekkürler
**

Bi an tökezledim.Bana yaptığı onca şeyden sonra ona bu kadar basit bi şekilde kendimi ona teslim etmem canımı yakmıştı.Çünkü yaptıkları haz edilecek gibi değildi.Onu ittim 'Napıyosun sen!Ne yaptığını sanıyorsun?'dedim.Şaşkınlıkla bana bakıyordu.Kızmıştı!Böyle tepki vermem onun için doğru değildi ama yapamazdım.Onu bu kadar kolay affedemezdim.Ama onsuz da yapamazdım.Onunla olmak, bütün günümü,ömrümü onunla geçirmek istiyordum.Ama o beni en başından beri istemiyordu.İçim burkuluyordu.Özge'yle arasına giren bi belaydım onun gözünde...

Eve gelmiştik...Acıkmıştım.Hızlı adımlarla mutfağa gittim.Kendime bir şeyler hazırlayacaktım.Arkamdan Ömer'in geldiğini fark ettim.Oda acıkmıştı galiba.Gece boyunca beni izlemiş.Allah'ım hala inanamıyordum.Evlendiğimiz günden bu zamana kadar ilk defa mutluydum...Kıymetimi anlayabilmesi için,beni fark edebilmesi için illaki bunların yaşanması mı gerekiyordu...

Kendime ekmek arası bir şeyler hazırlamıştım.Bir bardakta meyve suyu katmıştım.Yemeye başlamıştım.Ömer de bana bakıyordu.O kadar hızlı yiyordum ki bakakalmıştı.Bir an göz göze geldik.Ağzım dolu bir vaziyette 'Ne oldu?'dedim şaşkınlıkla.O da gülmeye başlamıştı.

'Yavaş boğulacaksın.'dedi.Bende tam gülecektim ki bir şeyin farkına vararak ona 'Benim bu kadar aç olmam senin yüzünden!' dedim ve odama çıktım.Kapımı kilitledim.Beni sinirlendirmişti.Üzerimde bir ağırlık vardı.Duş alıp yatmak istiyordum.Kıyafetlerimi ayarlayıp banyoya doğru yöneldim.Tam içeri girecektim ki Ömer kapımı açıp odama girdi.Göz göze gelmiştik.İsteksizce gözlerim vücuduna kaymıştı.Vücuduna şekil veren kasları o kadar büyüktü ki gözlerimi alamamıştım.Kendimi toparlamaya çalışarak;

'Geçebilir miyim?'dedim.Teninin kokusu o kadar güzeldi ki kendimi kaybetmemek için zor tutmuştum ve yanından geçmiştim.Kolumu tutarak;'Hep böyle mi olacağız iki yabancı insan gibi mi?Nazlı ben yaptıklarımdan çok pişmanım.' Dedi.

Kafamı sallayarak kapıyı kapattım.Şuan hiçbir şey düşünmeden rahat bir şekilde duşumu alıp uyumak istiyordum.Çok yorulmuştum...

Duşumu aldıktan sonra banyo'daki aynaya baktım gözlerim kızarmıştı ve oldukça küçülmüştü... Saçlarımı kuruttuktan sonra odama girdim. Ama beklemediğim bir şey ile karşılaşmıştım. Yatağımın üzerinde sızıp kalan Ömer'i gördüm. Başucuna gidip uyandırmaya çalıştım ama başarısız olmuştum ne yapalım burada uyuyacaktı.Çaresiz bir şekilde yatağın ucuna kıvrıldım.Sırtım ona doğru dönüktü.Ansızın bir hareketiyle düşebilirdim.Uykuya tam dalacakken belimi sıkıca kavrayan ele bakakaldım...

Bundan hiç rahatsız olmamıştım.Onun bundan rahatsız olmadığımı anlamaması için küçük hareketlerle kolundan kurtulmaya çalıştım ama olmadı.O kadar sıkı tutuyordu ki gitmemi hiç istemiyordu.

Bi süre sonra uykuya daldım.

Sabah uyanınca birbirimize dolanmış vaziyette onun omzunda uyandım.Omzumun üstünden ona bakmaya çalışıyordum.Saçlarımı okşuyordu.Kokumu içine çekip bana sıkıca sarılıyordu.Uyandığımı anlayarak;

'Günaydın benim güzel karıcığım.Seninle uyuyup kokunu içime çekerek uyanmak çok güzel.dedi bana gülerek.Utanmıştım.Bunca olan şeyden sonra böyle olmamız çok garip bir histi.Ama onu iliklerime kadar istiyordum.tam karşılık verecektim kapı çaldı.Şaşırmıştık.Sabahın köründe kapı çalmıştı ve bu durum beni endişelendirmişti.Çünkü Özge olduğuna dair içimde kötü bir burukluk vardı.Ömer yine beni bir paçavra gibi atıp Özge'nin kollarına gidecekti...

Ömer endişeli bir şekilde kapıya yöneldi.Özge gelmişti.ona sarıldı ve öptü.Kendimi kullanılan bir bez parçası gibi hissetmiştim ve bu benim içimi parçalıyordu.İkisinden de nefret ediyorum...

' Günaydın canım.

'Günaydın Özge...'

'Hadi ama Ömer daha hazırlanmamışsın.

'Nereye gideceğiz?'

'Kahvaltı yapmaya gidecektik ya hani.Yoksa unuttun mu Ömer?

'Pardon Özge bunu ne zaman konuşmuştuk?

Özge şaşırmıştı.Ömer ilk defa böyle davranıyordu.

'Tamam o zaman evde yapalım.'

Yüzsüz kadın!Hala yanında olmak istiyor.Ömer bu eve girmesine hala neden izin veriyor?Yukarıya odama çıkmak için merdivenlere yönelmiştim.Özge bana seslendi.

'Hadi bize kahvaltı hazırla.'

Sinirden kafayı yememek için Allah a dua ediyordum.Ağlamamak için kendimi zor tutmuştum.Sesimi çıkarmadım çıkaramamıştım yine...

Mutfağa doğru yönelirken Ömer'e baktım;

'Başka bir isteğiniz var mı?'

'Bana bir bardak portakal suyu sıkar mısın?'

Tekrardan Ömer'e baktım.

'Te got bûn,ku hûn derewan diki lyrics?'(Söylediğin sözler yalan mıydı?)

'No bi rastî ez hest bi tiştek!'(Hayır.Sana gerçekten bir şeyler hissediyorum Nazlı!)

Arkamı dönüp mutfağa doğru yürüdüm. Omleti ocağa koydum ve çayımı demledim mutfak o kadar güzel kokmuştu ki iştah kabartıyordu. Ta ki yanık kokusu burnumun direğini kırana kadar.

"Hay Allah gitti omlet ya." Ben omleti yaktığım için karalar bağlarken arkamdan habersizce belime sarılan bir çift kollarla neye uğradığımı şaşırdım.

"Benim becerikli karım, omleti mi yaktın."deyip güldü ben de kendimi tutamayarak kahkahalara boğuldum.

O sırada özge'nin sesiyle beni saran kollar çözüldü.

"Beceriksiz kadın omleti mı yaktın sen .? sen - sen ne kadar da beceriksizsin ya!. Bir kahvaltı hazırlamayı bile beceremiyorsun. Güya bir de Mardin lisin! "

Dediği lafları artık hazmedemiyorum!Artık bu kadına boyun eğmeyecektim.

'Beni bu kadar küçümseyemezsin.Ha bu arada beceriksizlik konusuna gelirsek senden daha iyi olduğumu, benim bu eve geldiğim günden bu yana kadar benim yaptığım yemeklerimi yemenle ortada canım...'

Ömer'in yüzünde küçük bir buse belirmişti ve bu beni mutlu etmişti.Galiba Ömer'e karşı bir şeyler hissediyordum.Ama bu ne aşk ne de sevgi...peki ya bu kalbimdeki sancı neyin nesiydi? Neden Ömer bana bakınca beliriyor neden özgenin yanındayken kalbimi söküyorlar gibi oluyor? Onu kıskanıyor muydum? Kendime bu soruyu neden soruyordum? Peki ya neden cevaplayamıyordum ? Neden,neden,neden...

ACIMASIZ TÖRE VE AŞK (Aşk-a Mahkum)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin