-peki madem öğle istiyorsun çıkmıyorum bu odadan.
çok sinirlenmiştim. Ne sanıyor bu kendini sanki ben onun suratını görmeye çok meraklıydım.
...
İnat etmiştim. İki gün boyunca aşağıya ne su içmek için inmiştim ne de yemek yemeğe. Çok halsizleşmiştim. Saate baktım üç dü ömer galiba beş te gelecek o gelmeden kendime bir şeyler hazırlasam hemen yer çıkarım odama.
Hızlı adımlarla aşağıya indim .
Dolabın kapağını açtığımda gözüme takılan eti gördüm hemen bir sevinçle alıp düdüklü aramaya başladım. Bu eti en hızlı pişirebileceğim şeydi. Alt raflarda yoktu üst rafa baktığımda aradığım şey oradaydı.
...
Evet işlem tamamdı artık düdüklüyü ocaktan alma zamanı gelmişti düdüklüğün kapağını açtığım sırada da kapı da kilit sesleri geldi ardından da kalabalık sesler .
Panikledim. Düdüklüyü birden elimden fırlattım . koşarak odama çıktım. Koşarken elimdeki hafif acıyı fark ettim kaynar suyu ellerime dökmüştüm . korkudan olacak ki elimin sancısını fazla hissetmiyordum. Biraz vakit geçtikten sonra elimin sancısı hafif hafif yükseliyordu
Artık dayanamayacak kadar acıyordu. Canımın acısından olacak ki bir an aşağıya inme kararı aldım. Hedefim dolaptı. Yavaş yavaş kendimi fark ettirmeden aşağıya indim dolabın kapağını açıp buz aldım . yukarıya doğru çıkarken genç bir adam beni fark etti.
Koşarak hemen uzaklaştım.
odama girdiğimde içimi korku sarmıştı ya ömere söylerse.
ikincisini çok fena ödersin demişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ACIMASIZ TÖRE VE AŞK (Aşk-a Mahkum)
ChickLitOndan nefret ettiğim halde neden onu deli gibi yanımda olmasını istiyordum? peki ya onca yaptığı şeylerden sonra neden onun yanında huzur buluyorum? . Yanıma yaklaştı.. Alnım onun alına değiyordu. Başını hafif yana eğdi... -Beni değiştiriyorsun Na...