Bölüm 2

41 5 4
                                    

Uyandığımda çok neşeliydim bugünki sevincimi kimse bozamazdı annem 2kere aramış annemi ben tekrardan aradım annem 'kızım niye açmadın telefonunu baban dün çok sinirlendi seni tüm adamlarıyla aratıyor kapını açma kızım senin iyiliğin için' dedi ben 'aman anne salla gitsin bi bok yapamaz evlenmem benim derslerim felan çok iyi ben okuyacağım senin gibi olmayacağım'dedim annem ağlamaya başladı ben 'görüşürüz iş aramaya gidicem beni düşünmeyin ben burada kendim bi şekilde idare ederim'dedim ve telefonu kapattım duşa girdim çıktım ve üstüme sadece ceket giyinip altıma eşofman altımı giyinip evden çıktım tabi kulaklığıda unutmamak lazım dışarı çıktığımda erkek sürüsü vardı resmen (5 kisilerdi) bende kapşonumu taktım içlerinden bir tanesi benimle aynı hizada yürümeye başladı ve 'neden erkek gibi giyiniyorsun' dedi hiç bişey demedim ısnık çalarak arkadaşlarını çağırdı arkadaşları ikiletmeden geldi galiba bu onların başıydı 'şu kızı oynayalım biraz' dedi içlerinden birisi 'bu kızmı'dedi alaycı bir şekilde bende kapşonumu indirip kulaklığımı çıkarıp 'evet lan kızım hayırdır hepiniz kaşınıyonuz herhalde'dedim ve göz kırptım bana bulaşan 'Hahahaha kendini ne zannediyor aceba'dedi bende 'kendimi sizin gibi piç hissetmiyorum o bana yeter' dedim ve beni atıp tutmaya başladılar bende artık dayanamayıp hepsine yumruk tekme tokat ne yapabildiysem yaptım sonra bana bulaşan tek kaldı 'gel bana da vur hadi'dedi ve bende dayanamayıp yüzüne yumruğu geçirdim sonra kapşonumu çekip gittim. Şimdi sıra iş bulmaktaydı ilk olarak garsonluktan başlayacaktım zorsunmadan bulacağıma emindim ve öyle oldu cafede 'garsonluk için eleman aranıyor'yazıyodu hiç kaçırmadan girdim müdürün kapısını tıkladım içeriden 'girebilirsin' diye bir ses duydum ve içeri girdim ben 'Efendim ben garsonluk için gelmiştim' müdür 'yaşın daha çok küçük ama ufaklık'dedi ufaklık neydi ya altı üstü benden 3-4 yaş büyüktü ben 'Efendim ben burada tek yaşıyorum ve yaşımın küçük olduğuna bakmayın böyle işlerde becerikliyimdir' dedim oda 'tamam çalışabilirsin bu kıyağımı unutma şimdi git ve camdan o yazıyı çıkarıp gel yanıma anket doldurman gerek'dedi bende 'tamam Efendim' dedim.yazıyı söktükten sonra müdürün yanına gittim kapıyı tıklayıp içeri girdim 'gel böyle şuraya otur ve bu anketi doldur bunlar bizim için önemlidir hepsini doldurmaya çalış' dedi bende 'tamam Efendim'dedim ve bana anlamsız bir şekilde 'efendim demezsen sevinirim bu kelimeye pek alışık değilimde' dedi bende 'ne dememi bekliyorsunuz onu diyeyim'dedim oda 'sadece Mustafa de yeter ve ben seninle tanışmadım senin ismin ne' dedi bende 'Deniz'dedim bana 'çok güzel ismin varmış benimde erkek kardeşimin ismi Deniz ve yaşıtsınız galiba sen lise sona gidiyorsan'bende 'evet lise sona gidiyorum'dedim ve 'anket tamam bu arada benim şu an 15 tatildeyiz ve sadece bu süreç içinde sabahtan akşama kadar çalışacağım okul başladığında saat 1 de çıkacağım ona göre bişeyler ayarlarsan sevinirim Mustafa' dedim oda 'tamam ben bi şekilde bişeyler yaparım'dedi ben 'dilerseniz şimdi çalımaya başlayabilirim'dedim oda 'arkadaşlarına tanış ilk olarak sonra üzerini değiştir' dedi bende hemen lafa atlayarak 'şey ben kıyafet değişemem yani başka kıyafet giymem' dedim şaşırıp bana bakarken 'zaten sadece önlük takacaksın' dedi bende 'oh be şimdi rahatladım sizin izninizle çıkabilirmiyim artık' dedim ve 'artık rahat ol lütfen sizi felan konuşma sadece Mustafa de ve asağıda garsonluk yapan sarışın bir kız var onun yanına git o sana yardımcı olur' ben 'tamam Mustafa' dedim ve odadan çıktım.aşağı indim arkadaşlarla tanışacaktım orada bir kız vardı yanına gidip 'Merhaba ben burada yeni çalışmaya başladım bana biraz yardım edermisin' dedim oda 'Merhaba ve ben sana neden yardım edeyim ki kendi başının çaresine bak' dedi ben 'beni Mustafa gönderdi' dedim oda 'Mustafa Bey demek istedin demi o kendine insanların ismi ile hitap etmesine gıcık olur'dedi bende 'bana bey veya efendim denilince gıcık olduğunu söyledi'dedim oda 'Oha adamı ilk günden tavlamışın kızım neyse bari sana yardım edeyim' dedi bende tebessüm ettim oda karşılık verdi.bence daha fazla uzatmadan ismini sormalıydım dayanamayıp 'ben Deniz senin ismin ne'dedim oda 'benim ismimde Kıvılcım tanıştığıma memnun oldum Deniz' dedi bende 'bende memnun oldum ama sen kaç yaşındasın' dedim oda '20 senin ki kaç' dedi bende '18 ime girecem 2Martta istersen sana Kıvılcım abla diyebilirim'dedim oda 'Mustafa Bey ile aranızda 3-4 yaş var sen ona Mustafa diyosan bana abla demene gerek ne'dedim bende 'tamam' dedim.Kıvılcım:orta boylu esmer siyah saçlı siyah gözlü bir kız.Kıvılcım 'bak şuraya yeni müşteri geldi ama senin önlüğün ve not defterin yok sen git kıyafetini giyin ben müşteri ile ilgilenirim'dedi bende tamam anlamında kafamı salladım.üzerime önlüğün takmış elime notdefteri ve kalemi almıştım Kıvılcım yanıma gelip 'şuraya da yeni 4 kişi müşteri geldi grup halindeler hadi görelim seni' dedi bende müşterilerin yanına gittim 'efendim size menümüzü vermemi istermisiniz yoksa direk söylermisiniz' dedim orada bir kız 'sormam ayıp direk menüyü getir hadi' dedi bağırarak ben baya sinirlenmiştim o yüzden biraz durdum başım döndü her zaman sinirden böyle oluyordu benim başım dönerken kız 'şuna bak ya hala duruyo' dedi yanındaki oğlan 'bir dakika kendini iyi hissetmiyor' dedi ve pat yere yığıldım.
Gözlerimi açtığımda hastanedeydim yanımda o çocuk vardı bana 'Deniz iyimisin'dedi bende 'iyiyim ama ismimi nerden biliyorsun' dedim oda 'nüfus cüzdanında gördüm'dedi ben sinirlenerek 'nasıl yani sen benim çantamımı karıştırdın'dedim oda 'yo hayır öyle bişey imkansız ben asla böyle bişey yapmam bir bayana'dedi bende 'hıhı yaptın işte alçak çık çabuk odadan'diye bağırdım oda bağırarak 'Özür dilerim küçük hanım size yardım ettiğim için' dedi bende dur demeye kalmadan çıktı ve gitti.niye böyle bişey yaptım ki ben kolumdan serumu çıkarıp peşinden koştum önüne geçip 'ben çok özür dilerim seni dinlemeden karar verdim ben böyle bir kızım işte ne yaparsın dik kafalıyım'dedim ve oda 'tamam tamam affettim seni küçük hanım' dedi ben niye özür diledim ki şimdi neyse ben 'küçük hanım demesende sadece Deniz desen lakap takılmaya gıcık olurum da' dedim ve sırıttım oda 'tamam Deniz ama tuhafıma gidiyor sana Deniz demek' dedi bende 'neden ki'dedim oda 'benim ismimde Deniz' dedi bende 'yoksa Mustafanın kardeşimisin'dedim oda 'Mustafa kim ki' ben 'o mekanın sahibi' oda 'yooo değilim'dedi sevinmiştim Deniz bana 'serumun nerede senin'dedi bende masum bir bakış attım ve yere düşerken Deniz beni tuttu o anda arkadan gür bir ses ile 'DENİZ' denildi bu ses çok tanıdıktı BABAM evet babam benim Deniz ile sarıldığımı gördü kesin yanlış anlayacaktı hemen doğrulup yanına gittim 'sen ne arıyorsun burada ben seni istemiyorum'dedim aniden 'bende seni istemiyorum ama seni isteyen bir bey var' dedi ben 'kim' dedim oda 'dağ evindeki tanıştığın Murat' öf ya Murat mı hiç tarzım değil ki  bu adam ah hiç bişey bitmiyor gibi Yalın geldi  bide bu eksikti yanıma gelip 'ne oluyor burda' dedi bende 'babam beni bulmuş şimdide beni tehdit ediyor'dedim Yalın adeta sinir küplerine bitmişti Yalın 'kimsenin böyle bir hakkı yok' dedi arkadan Deniz gelip 'aynen öyle kimse böyle bişey yapamaz' dedi Yalın 'senin ne işin var burada Deniz' dedi ben 'ben mi' dedim Yalın 'Hayır yanındaki'dedi Deniz 'kuzen sen nerden tanıyorsun bu kızı' dedi Yalın 'küçüklükten arkadaşım' dedi araya babam karıştı 'bunlar kim lan' dedi bende 'sana ne ki bundan' dedim babam 'bana bak ya benim yanıma gelirsin ya da' ben 'ya da ne evlendirirmisin evlatlıktan red mi edersin ne yaparsın'dedim oda 'evlatlıktan red ederim' dedi bende 'ne duruyosun ki hadi çok geç kaldın çünki ben seni babalıktan red eddim Aslı sayesinde beni unuttunuz ama annem benim karnımı doyurdu şefkat gösterdi az da olsa sen hiç bişey yapmadın benim üstümde bir tırnak kadar emeğin yok senin beni evlatlıktan red etsen ne olacak' dedim ve gözlerinden yaşlar aktı bana 'görüşürüz seni rahatsız etmeyeceğim bundan sonra senin baban olduğum için özür dilerim' dedi arkasına dönüp gitti Deniz 'seni evine burakabilirim' dedi Yalın 'hayırdır ben bırakırım' dedi bende 'siz benim yerime karar veremezsiniz tamam mı ikinizlede gelmiyorum' dedim Yalın ve Deniz 'tamam' dedi ben 'çıkışımı yaptırın biriniz'dedim Yalın 'ben yaparım' dedi ben 'Yalın yanlış anlamazsan Deniz şimdilik yanımda kalsın' dedim oda 'tamam' dedi Deniz 'Deniz çok iyi kalplisin' dedi ve güldü bende güldüm ama neden böyle bişey demişti bir de onu anlasam çok sır dolu birisine benziyordu Yalın geldi 'çıkabiliriz' dedi ben 'ikinize de teşekkür ederim' dedim onlarda 'önemli değil' dediler ben çıktım otobüs durağına gittim orada beklerken bile başım dönüyordu artık oturup kafamı arkama yasladım korna çalıyordu duraktan birisini alacaktı kesin etrafıma baktım kimse yoktu ama araba vardı arabanın içinden 'Deniz iyimisin seni evine burakabilirim' dedi bende 'olabilir kendimi hala iyi hissetmiyorum Deniz' dedim oda yanıma gelerek kapıyı açtı bindim ve arabanın içinde mükemmel bir koku vardı Denizin kucağına düştüğümde bu koku vardı kendine has erkeksi kokusu.Eve geldiğimde Deniz 'evine çıkarayım mı seni' dedi bende itiraz etmeden 'tamam ama içeri girme' dedim oda 'tamam merak etme'demişti o değilde 10 yıllık arkadaşıma bile izin vermedim yeni tanıştığım adama izin verdim ama bu Deniz kesin gözüme girmişti beni eve çıkardığında beni kapının önündeki pufa oturttu ve benden anahtarı istedi bende verdim kapıyı açıp 'hadi içeri gir bu arada telefon numaramı verebilirim istetsen' dedi bende 'olur' dedim telefon numarasını verdikten sonra merdivenlerden inerken 'bişey olursa mutlaka ara' dedi bende 'tamam' dedim içeri geçip pijamalarımı giyip kahve yapıp balkona çıktım üstüme de battaniye aldım ve orada gözlerim kapandı.

Çileli BaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin