Çileli Başım

Bölüm 8

Uyandığımda şaşkındım çünki başka bir evde uyanmıştım açıkcası korkmuştum da.Yataktak kalkıp içeri gittiğimde mutfakta kahvaltı hazırlayan birisi vardı bu Edizdi ne kadar düşünceli birisi kapıdan bakarken arkasına döndü göz göze geldik yanıma gelip elimi tuttu sonra 'Deniz iyi ki karşıma çıktın'dedi buda neyin nesiydi ki ne alaka ama o da bana iyi gelmişti.Ben biraz susunca oda 'sana prensesim diyebilirmiyim'dedi ben hayatıma yeni giren insanlara alışamazdım ama Ediz bana öyle bir güven vermişti ki bende 'tabi ki ama şartım var'dedim oda 'dinliyorum prensesim'dedi bende 'bende sana prensim diyebilirmiyim'dedim oda 'sen bana istediğini söyle prensesim'dedi güldükten sonra 'prenses ben teyzemi uyandırıp geleyim'dedi bende 'tamam'dedim gittikten sonra masaya oturdum birkaç şey atıştırdıktan sonra Ediz ve teyzesi geldi ayağa kalkıp 'günaydın teyze'dedim oda 'günaydın kızım bana teyze demen şaşırttı beni'dedi bende 'yanlış birşey dediysem kusura bakmayın'dedim oda 'yok yok bu devirde senin gibisi varmış ya o şaşırttı beni'dedi bende 'teşekkür ederim'dedim sonra Ediz 'e hadi hanımlar ikiniz çeneye kapıldı gittiniz Deniz seninle orman turuna çıkcaz hadi hadi hemen ye'dedi heyecanlanmıştım bende 'hemen'dedim oturup kahvaltı yaptıktan sonra Ediz 'prenses odanda kıyafetler var onları giyin'dedi bende heyecanla 'tamam prens'dedim.Yatağımın üzerinde avcı kıyafeti vardı hemde tam üstüme göreydi yaşasın ki giyinip çıktığımda Edizde holde hazır bir şekilde beni bekliyordu yanına gidince 'ooo bizim prenses avcımız'dedi bende 'teşekkür ederim'dedim arkamızdan teyzesi 'maşallah ikinize de Ediz oğlum bu kızı kaybetme'dedi Ediz 'teyze biz sadece arkadaşız'dedi sonra ben de 'Edizi onaylıyorum'dedim teyzenin elini öptüm daha sonra ise Ediz tüfek uzatmıştı bana bende hemen aldım tüfeği öyle özlemişim ki Ediz 'ne oldu korktun mu'dedi bende 'ben mi'dedim oda 'neyse hadi çıkalım'dedi sonra kulübeden çıktık ormana doğru yürümeye başladık Ediz bir an olsun elimi burakmamıştı.Çalılıktan sesler gelmeye başlamıştı ben 'Ediz vahşi yaratık var mı buralarda'dedim oda 'maalesef'dedi Ediz 'bekle ben onu vurayım'dedi bende onu izliyordum ama Ediz vuramadı hayvan sanki saldırma pozisyonunu alıyordu bende kendimi tutamayıp vurdum Ediz 'sen mi vurdun gerçekten'dedi bende 'eee başında benimle dalga gecmemeliydin ben bu işlerde uzmanımdır bana da dedem öğretmişti'dedim ona baktığımda bana bakmış boş boş beni izliyordu defalarca 'Ediz'diye seslememe karşılık vermeyince bağırdım bir an için korkmuştu ama kendisine gelmişti.Ediz 'niye bağırdın'dedi bende 'defalarca seslendim ses vermedin'dedim oda 'tamam kusura bakma geri dönelim'dedi bende 'tamam'dedim.Geldiğimiz yöne gitmiyorduk ama Ediz buraları biliyor ona güvendim geldiğimiz yer avcıların wc'si idi.Ediz 'buradan ayrılma şimdi gelirim'dedi bende 'peki'dedim oda içeri girdi yanıma bi erkek geldi bana 'tekmisin güzellik'dedi bende 'hayırdır sen güzellik müzellik derken bas git elimden kaza çıkarttırma'dedim oda 'yapsana hadi'dedi bu kaşınıyordu karnına bir yumruk geçirdim oda 'oo iyi vuruştu'derken arkadan 'Denizzzz ne yapıyorsun sen'diye bağırdı bu Edizdi yanıma gelip kolumu sıkarak 'bu adamla konuşmayacaksın tamam mı'dedi bende 'burak kolumu'dedim oda daha fazla sıkarak 'anladın mı'dedi gözlerim dolmuştu yaşlar geldi ve 'anladım'dedim kısık sesimle kolumu çekiştirerek kulübeye getirmişti beni yatağa atıp 'Deniz o adamla ne konuştunuz'dedi ben bişey diyemedim ama sinirlenmeye başlamıştım benim sinirlememem gerekti yoksa bayılabilirim sakinleşmemi korumak isterken Ediz 'ahhh bana cevap ver aptal şey'dedi sinirlenmiştim ve kafam en son yere geldi...

Uyandığımda sren sesleri duyuyordum başımda ise Ediz ağlayarak  oturuyordu kalkmaya çalışırken kafam geri düştü ondan sonrasını hatırlamıyorum...

Tekrardan kalktım bu sefer odadaydım yanıma Ediz koşrak gelip 'özür dilerim özür dilerim'dedi bende 'tamam özür dileme ben iyiyim'dedim oda 'ama benim yüzümden buralardasın ama gerçekten neden onunla konuştun'dedi bende 'yanlızmısın dedi bende karnına yumruk attım zaten iki büklüm kaldı ama sana kırıldım'dedim oda 'tamam prenses bundan sonra olmaz'dedi.
Ediz 'şey yemek yemeye gidelim mi seninle bi konu hakkında konuşmam lazım'dedi bende 'tabi ki'dedim serumum bitimce çıktık ama ben ilk olarak eve uğramayı seçtim kıyafetlerimi değiştirecektim çünki şık bir yere gidecekmişiz.Odama girip ne giyinsem diye düşünürken kapıma vuruldu bende 'gel'sesini verince içeri Ediz girdi 'Deniz bu kutuyu aç içindekiler senin'dedi ve çıktı Allah Allah eve yeni geldik ne hediyesi şimdi bu açtığımda tabiki kıyafet şu erkekler ya üzerinde not vardı.'Deniz bunu özür olarak kabul et'yazıyordu şapşal çocuk ya kıyafet;

Beyaz tişört ve lacivert kadife bir etek ayakkabı ise beyaz üzeri dudaklı bir ayakkabı.Çantası bana kalmıştı bende lacivert olan çantamı aldım.Üzrime giyince kendimin ne kadar güzel olduğumu ama bu güzelliğimi maafettiğimi öğrendim.Saçlarımı at kuyruğu yapmıştım.Dudaklarıma sadece nemlendirici sürüp çıktım.Çıktığımda Ediz lacivert takımı ile arabasının yanında beni bekliyordu yanına gidince 'oooo prenses seni kapmasınlar bu kadar güzel giyindirdik ama'dedi bende 'yok beni kaçıramazlar yanımda prensim var'dedim oda şımarık sesiyle 'yaa evet ben varım'dedi arabaya bindik gitmeye başladık.Geldiğimizde çok güzel bi yerdi tabi benim mekan gibi olmasa da babamındı ama artık bana kalmıştı orayı ben devre alacaktım ve yeni bir işte bulmam lazımdı yarında dersanem başlıyordu zaten artık nasıl yapacaksam herşey üst üste of be sınavada az kaldı.Mekana gelince Ediz 'Deniz hadi geldik'dedi bende 'ha he tamam'dedim oda 'senin kafan başka yerdemi'dedi bende 'benim mekanı düşünüyordum seni birgün götüreceğim ve başka bir işte çalışacağım ayrıca sınava hazırlanmam lazım'deyince oda 'oooo senin iş büyük prenses neyse şimdi buranın tadını çıkar'dedi arabadan indik girişe gidince kapıda korumalar vardı burası oha şık dedigim yere bak barmış dıstan şık bir yer gibi gözüksede işte içi farklı aynı insanlar gibi dıştan çok iyi gözüküp içinin kòtü olması.İçeri girince masaya doğru yöneldik burada insanlar şarkı söylüyordu aceba bizde söylermiydik ki diye düşünürken Ediz 'Deniz hadi sıra bizde hangi şarkı'dedi bende 'sen tek söyle sonra ben söylerim'dedim oda 'tamam'dedi.Çıktığında 'Tanrım'şarkısı çaldı şarkıyı söyledi en sonunda 'DENİZZZZ şeyy neyse gel sen söyle'dedi şey dediği neydi ki aceba bilmem neyse boşversene.Ben çıktığımda vazgeçilmez şarkım olan 'Vay'şarkısı bu şarkının en çok sevdiğim yeri

VAY YİNEMİ KEDER AMA ARTIK YETER YİNE KAPIDA KARA GECELER VAY ÇİLELİ BAŞIM ORTASINDA KIŞIN İYİCE BETER

İste bu parça tam bana göreydi şarkı ne ara bitti fark etmedim yanıma birisi gelip 'çok güzel söyledin benimle beraber söylermisin' dedi bende 'teşekkür ederim ve ben bir gecelik kızlardan değilim amacım sadece biraz eğlenmek'dedim bozulmuştu tabi Allahım ne mallar vardı ya Edizin yanına gelince 'prenses ne kadar güzel söyledin sen öyle meğer bizim kız müzisyenmiş'dedi bende 'herkes sesimin babama çektiğini söyler babamda böyle söylerdi'dedim oda 'bak benim için sadece bugünlük aileni unut'dedi ben nasıl unutabilirdim ki ya.Garson çagırıp kendisine içki istedi bende meyve kokteyli daha ağırını içerdim ama Ediz sarhoş olursa ona kim bakacak garson getirdi Ediz kafasına dikti salak ya bi de yemeğe gidicez dedi aaa bu Ediz bana bişey diyecekti hemen atıldım 'Ediz sen bana ne diyecektin'dedim oda 'ha şey ya ben doktor olmayacağım bizimkilerin şirketinde çalışacağım senden de asistanım olmanı istiyorum'dedi aslında olabilirdi de ya bi işe ihtiyacım vardı bende 'ne zaman başlıyoruz başkan'dedim oda 'yarın anket doldur başlarsın'dedi bende 'iyi de yarın dersanem var'dedim oda 'haaa dersaneden sonra'dedi bende 'tamam ama nerede ki'dedim oda 'ben sana konumunu atarım'dedi  Ediz bir bardak daha istedi onu da içince tamam sarhoş oldu.Arabayı kim sürecek şimdi aslında araba sürmeyi biliyorum amaaaa ehliyetim yok neyse kimse görmez Edizi arabaya attım araba koltuğuna geçtim eve doğru sürmeye başladım kırmızı ışıkta duruca ağızıma bişey tutuldu bayıldım...