Bölüm 17

11 3 0
                                    

Esranın sesiyle uyandım "Deniz hadi kalk kalk terminale gidcez"dedi zorlanarak kalktım yüzümü yıkadım Esra bavulunu aldı bende çıktım kapıyı kilitledi.Taksi çağırdık beş dk ya geldi binip nereye gitceğimizi söyledim sonra adam oraya doğru sürdü ama çok tuhaf bir adamdı.Yaklaşık yarım saatte geldik Esra bavulunu aldı otobuse yürüdü bende arkasından gidecektim ki taksici kolumdan tuttu şapkasını açtı bu bu Arastı yuh hele  bana bakıp duruyordu Esra bagırdı 'hadi Deniz'dedi Aras 'gidersen öldürecekler'dedi bende 'ölmesem kime faydam olacak ki hem benim kaybedecek hiçbişeyim yok'dedim kolumu hızla cektim otobüse bindim yerime oturdum.Otobus harekete geçti bir anda ani fren yaptı Aras  bağrıyordu 'onun kokusunu içime cekmeden göndermem'diyordu şöför 'kimin sevgilisiyse insin sarılsın'dedi ben ses çıkarmadım  ama Aras tekrardan 'Denizzzz'diyince işler tamamen karıştı Esra 'Deniz hadi git'dedi kendimi toparladım ve indim 'ne istiyorsun benden canımımı al senin olsun ben benden bıktım be bıktırdınız beni keske hep küçük kalsaymışım hiç büyümeseymişim veya seni hiç tanımasaymısım'dedim oda bana 'ben seni gercekten seviyorum beni tanıdığına gercekten pişmanmısın gözlerimin içine bakarak pişmanım de gidiyim'dedi aslında değildim bana kocaman sarıldı sonra ben geri cekilip otobüse bindim arkamdan o bindi şöförün eline para sıkıştırdı Esra gözüme baktı sonra kulagıma fısıldadı 'kalkıyım mı'dedi bende kaşlarımı kaldırdım ama Esra çoktan kalktı Aras yanıma oturdu ben Esradan kulaklık isteyip müzik dinledim Manisa ve İzmir arası 35km.yani kalaşık yarım saat veya bir saat içinde gideriz.

Gelmiştik Esrayla sarıldık sonra 'gelmeyi ihmal etme Esra Semihide al gelin eğleniriz'dedim oda 'sende gel'dedi bende 'tabiki'dedim tekrar sarıldık yoluma tek devam ederken Aras kolumu tutup 'benimle gel evimize gidelim'dedi bende 'hayır babamlara söylemem lazım'dedim oda 'peki'dedi taksiya binip eve gittim bi cesaretle söylemem lazımdı ama sadece babam bilecekti yani şimdilik
Kapıyı çaldım Babam açtı bana anında sarıldı ve 'neredeydin kızım'dedi ellerimi tuttu sonra gözü elimde takılı kaldı 'bu ne'dedi bende 'içeri gidelim anlatayım'dedim oda 'tamam'dedi benim odaya gittik yatagıma oturduk sonra anlatmaya başladım 'Aras beni bayılttı sonra Manisaya götürmüş orda bir gün kaldık felan iste Araslar hani sen kardeşini öldürmüsünya o ama beni seviyormus sonra ölmemen için benimle evlenmen gerek dedi bende sahte evlilik yapalım daha yaşım küçül dedim ama eğer istersen hemen bırakabilirim'dedim babam 'böyle bisey nası olur ya sen nası güvenirsin'dedi bende 'istemiyorsan bırakabilirim baba'dedim oda 'hayır evli durman gerek mecbursun'dedi sırtımı ovaladı sonra 'hadi ben gideyim sen sınavına çalış'dedi bende 'peki'dedim babam kapıyı açınca bişey koşarak gitti eminim buna babam kapıyı kapatıp gitti.Ben masama oturup kulaklığıda takıp ders çalışmaya başladım.

Of başım çok kötü ağrıyordu ben en son masadaydım yataga nası geldim anlamadım aman kim yatırdıysa çok teşekkür ederim.saat ne ara beş olmuş ki babam aşağıda bağrıyordu koşarak yanına indim 'noluyo'diye bağırdım hepsi bana baktı babam 'kocan geldi seni evinize götürecekmiş'dedi bende Arasa bakarak 'şu an gelmiyorum yarın gelirsin gideriz şu an gercekten çok yorgunum'dedim mızmızlanmadan 'tamam'dedi çıktı Yavuz bana çok sert bakarak gitti.Babam 'biz akşam yemeğe gidiyoruz siz Yavuzla evde kalacaksınız'dedi bende 'peki' diyip odama çıktım kendimi geri yatağa attım.

Aşağı indim babamlar gitmisti bile mutfağa geçip bişeyler atıştırdım.sonra ders çalışmak üzere odaya çıktım.Masaya oturdum odanın kapısı bir anda hızla açıldı bu Yavuzdu bana bağrarak 'neden neden evlendin bekleyemedin mi başka birisini bide seni öldürmeye çalışan adamla evlendin be'dedi ağır bir tokay attı derin bi nefes alıp kafamı doğrulttum hızlı nefes alıyordum ve çok kötü şekilde ağlıyordum 'sen bana karışamazsın'dedim ve bu sefer kolumu sıkarak 'seni öldürürüm'dedi bende 'daha ne duruyorsun o pis elinle kolumu sıkacağına boğazımı sıksana hadi öldürsene'dedim kolumu hızla bıraktı dolaba doğru yürüdü eşyalarımı bavula koymaya basladı hepsini yerleştirip beni sürükleyerek aşağı indirdi kapının önüne attı yere düştüm 'senin yerin kocanın yanı al eşyalarınıda git'dedi ayağa kalkıp bavulu alıp ayaklarının dibine fırlattım sonra 'senin beş kuruşuna muhtaç değilim'dedim arkama bakmadan bahceden çıktım hava karanlıktı yağmurda yağıyordu üzerimde hiçbişey yoktu ağlayarak yoluma devam ediyordum.Telefonum çalmaya başladı babam arıyordu açmadım Aras aradı açmadım en sonunda Yavuz aradı tabiki açmıyacaktım ama o hemen kapattı mesaj geldi 'kusura bakma fakir yanlışlıkla aradım'yazmış senin gibi neyse sahilde boş bi bank buldum oturdum öylece insanlara bakıyordum birisi gelip yanıma oturdu yüzüne dahi bakmadım ağlamaktan omzumdan tutup kendi omzuna yatırttı ben hızla kalkacakken sımsıkı tuttu sonra hafifce kaldırdı kendine çevirmesiyle sarılmam bir oldu.Canım ya ben bunu yerim ama bana 'Deniz neden ağlıyorsun senin o minicik temiz kalbini kim kırdı'dedi benim gözlerim dolu dolu anlattım bu kim diyecek olursanız Umut.Gözümden yaş süzülünce Umut elini yanağıma götürerek göz yaşımı sildi sonra 'gel hadi bana gidelim hem senin içinde iyi olur'dedi bende 'neden olmasın ki'dedim koluna girip arabasına doğru yürüdük can tanem benim.
Arabaya bindik Umutun evine yol tuttuk.Sonunda gelmiştik baya uzaktı yani babam aradı açmadım hatta telefonumu tamamen kapattım aklıma çok haince bişey gelmişti ben 'Umut tepeye sür'dedim oda 'ne taraftan'dedi tarif ettim  sürmeye basladı Umutun eviden baya uzaktı ama geldik sonunda üzerimdeki tişörtten bi parça yırtıp uçurumun kenarındaki ağaç köküne  taktım Umuttan  ceketini alıp tam kenara attım.Arabaya binip heri döndük bu onlara yeter.

Umut üzerime kendi pijamalarından verdi çok tatlıydı bu.yani pijama kamuflajlı pijama .banyoya gidip üzerimi değiştirdim sonra salona geçtim Umut koltuğa yastık ve polar koymuş ortada gözükmüyordu büyük ihtimalle ben burda yatacaktım yerleştirdim ama bana 'dur'dedi elinde kocaman yatak vardı galiba kendi yatağı yanına gidip yardım etti yere attık.'yer yatağına ne dersin'dedi bende gözlerimi kocaman açarak 'evet'dedim küçükken hep annem yer yatağı yapardı beraber yatardık.Yastığı indirdim Umut kendi yastığını alıp geldi üzerimize poları açtım beraber yattık.Tabiki uyumayacaktık bu bizim klasiğimizdi tv de korku filmi açtık.
Film bitti Umut 'cips ve kolaya ne dersin'dedi canım benim ne sevdiğimi de bilir ben 'evet ama senin patlamış mısırında benden olsun'dedim Umut patlamış mısırı çok severdi mutfağa geçip mısırı patlatmaya başladım Umut yanımda beni izliyordu mısırlara gelicek olursak pat pat ses geliyordu en sonunda ses kesilince kapağını açtım ama açmaz olaydım yüzüme sıçradı sonra daha fazla geldi ben çok beceremezdim  Umut 'beceriksizim benim'dedi kahkaha attı bende ona katıldım sonra  zor bi şekilde kapağı kapattım her taraf kirlenmişti ocağın altını kapattım yerleri temizledim ocağın etrafınıda Umut kocaman bi leğen getirdi onun içine mısırların hepsini koydum kucağıma alıp salona gectim.Koltuğa oturduk tekrar film açtık beraber yiye içe izledik Umutu çok özlemişim o benim dert ortağım benim küçüklüğümdede böyleydi.yerimden kalkıp banyoya gidip elimi yıkadım.Aşağı indiğimde Umutun gözleri kapalıydı yanına yatmadan beni cekti şlap yüzüm yatağa yapıştı o gine kahkaha attı bende eşlik ettim ya bununla kim eğlenmez ki.kafamı yastığa koydum beraber sarılıp uyuduk.

Umut

Evet Denizden hoşlanıyordum ama onun için art niyetli değildim sadece hoşlanıyordum ona karşı hislerim büyürse açılacağım.O beni herzaman kardeşi gibi bildi bende onu ama Deniz diğer kızlardan farklı kendisi ne kadar fark etmesede bütün insanların gözü Denizin üzerinde heleki erkeklerin.Bana sahte evlilik yaptığını söyleyince ferahladım Deniz Arası seviyorum felan diyo ama onu sevmiyo sadece bi aldatma o kızın gözü başkasında eminim.Benim eve geçince yer yatağı yaptım Denizle hep yatardık şimdide küçüklük yıllarımıza döndük resmen biraz daha eğlenip uyuduk.

Aras

Denizi aradım cevap vermedi Ahmet amcayı aradım onada cevap vermemiş aklıma tepesi geldi keşke gitmeseydim be istemeden ağladım o ölmüşmüydü tişörtünün bi kısmı dala asılı kalmış eğer gerçekten intihar ettiyse Yavuzu aradım çünki o bana haber verdi telefonun kapalı olduğunu 'Yavuz hemen tepeye gel'dedim  'Denizi buldun mu'dedi bağrarak 'hayır'dedim oda konum istedi on dk ya geldi oda bende kahrolmuştuk Yavuz neden ağlıyordu onunla evli olan bendim kendimi yerden yere vurdum Yavuz arabasının kenarına oturmuş sessiz sessiz ağlıyordu ama arada da 'o bunları hak etmemişti'diyordu bunu Ahmet amca bilmemeliydi Yavuzla beraber ordan ayrıldık.

Çileli BaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin