-3- Sevgilime Nasıl Dokunursun

33 13 30
                                    

Medya :Alper Saraçoğlu

Derin : Sonunda buldum bir market.
Markete doğru ilerlemeye başladım. Otomatik kapının açılmasını bekliyordum. Bu kapılardan nefret ediyorum yaaff.

Rüzgar

Ben bu akşam ne güzel yatağımda yatıcaktım ama Alper tutturdu gece klübüne gidelim diye. Bu çocuk ne zaman bu alışkanlıklarından vaz geçecekti .
Rüzgar : Alper yaa ne dışarısı. Sen git ben gelmicem.

Alper : Olum gel işte . Bak çok güzel olacak.

R: Nasıl güzel olacak Alper

A: Sen gel hadi abicim.

R: Senin kadar inatçı biri tanımadım ben.

A: Sen varsın ya mal.

R: O ayrı zaten.
Alplerle hazır olduğu için odama çıkıp siyah pantolon ve beyaz
t-shirt üzerimede siyah deri ceketimi aldım ve beyaz spor ayakkabılarımı giyerek aşağıya indim. Alpere birlikte arabama binerek yola koyulduk. Nereye gideceğimizi bilmediğim için arabayı Alper arabayı kullanıyordu.

Sigara içmek istedim pantolonumun cebine baktım ama sigara mi evde unuttuğumu hatırladım ve kendime bir küfür söyledim.
Ben şimdi nerden bulucam sigara. Alper sigara içmiyor. Arabanın torpito ( böylemi yazılıyo bilmiyorum arabalarla aram hiç iyi deildir ve çok korkarım)gözüne baktım. Sigara paketini görünce suratımda bir gülümseme oldu. Sigara paketini elime aldım açtigimda içinin boş olduğunu görmek beni daha çok sinirlendirdi. Alper anlamış olmalı ki "Abicim sakin ol yaa. Bak şurda açık bir market var. Oradan alırız sigara " dedi ve arabayı marketin önüne park etti ve "ben almam git kendin al abicim" dedi. Arabadan indim yürümeye başladım tam içeri girecektir ki Alpere dönerek
" Alper birşey istiyor musun ?" diye sorduğumda Alper hayır anlamında kafasını salladı ve arabamın üstüne oturdu. Jip olduğu için zıplayarak çıkmıştı.
Üzerinde siyah t-shirt altında siyah pantolon ve beyaz spor ayakkabı vardı tamamen siyahlara bürünmüştü ayakkabıları hariç ama bu çocuğa siyah yakışıyordu. Kızları çok cabuk etkiliyordu. Kızların Alpere karşımı bir zafı vardı yoksa yeşil gözlerinemi anlamış değildim.

Markete ki otomatik kapının açılmasını bekledim ve açıldıktan sonra içeri giriş yaptım. Pek de tekin bir markete benzemiyordu ama umrumda değil. Hemen sigara mi alıp çıkmaktı derdim. Kasada ki çocuğa uyuz oldum nedenini bilmiyorum. Canım istedi sanırım. (Hayır ben istedim. Güzel yazarın)

Sigarayı her zaman içen biri değilimdir. Bazen o zehri o kadar çok istiyorum ki. Ama kendimi durdurmayı da biliyorum. 3 ay içmediğimide hatırlıyorum.

Ve şimdide sigara almadan önce içecek birşeyler almaya buz dolaplarının yanına doğru ilerlemeye başladım.

....

Kız sesi gelmeye başladı. Tam nereden geldiğini anlamamıştım. Ama kıza kendini korumak için birşeyler yapıyordu sanki. Sesin geldi yöne doğru ilerlemeye başladım. Esmer bir kızdı saçları kahverenginin en güzel tonuydu. Üzerinde ise diz kapaklarının üzerinde bir kazak ve omzu düşmüştü çünkü cips reonundan cips almaya çalışıyordu ama yetişemedi. Kasada gördüğüm çocuk kıza yardım etmeye gelmiş demek ki ama niyeti yardımdan daha farklıydı. Kızın belinden tuttu kız çocuğun ellerini itti ama çocuk çekilmedi. Sinirden boyun kasların kasıldı.

DERİN'DEN

Markete girdikten sonra kasayere cipslerin nerde olduğunu sordum ama kasayer sorunun cevabını vermek yerine beni baştan aşağı süzüyordu. Hemen kazagımın önünü kapat tim.
"Ihım ıhım pardon ben birşey sormuştum ama." diyince hemen kendini topladı ve "efendim" diye cevap verince sinirlendim ve "diyorum ki inekler nerde . inek almaya geldim de " diyince kasayer bana anlamaz gözlerle baktı. "İnek mi ? " bu çocuk cidden mal dı. Gözlerimi devirerek markette gezmeye başladım.Arka tarafa geldiğim de cipsleri görünce gülümsedim ve cupslerin yanına gittim. En sevdiğim cipsim en üst raftaydı . Almaya çalıştım ama başarılı olamadım. Zıplamaya başladım ama olmadı. Orda başka çalışan olmamasına küfür ettim. Simdi o kasayerde ki çocuktan mı yardım isticektim. Markette başka müşteri varmı diye bakındım yoktu. Açıkcası o çocuktan yardım istemicektim. Belki biri vardır diye "yardım etmek isteyen varmı ? " diye sorduğumda kimseden ses gelmedi başka yöntem demedim
"Help me" dedim yine kimse yoktu. Pes edip tekrar cipsimi almaya çalıştım. Tabi yerde cam kolalarım vardı hem de 10 tane . Ne yapıyım yani seviyorum kola içmeyi.Ben cipsimi almaya çalışırken arkadan gelen ayak sesi korkmama sebep oldu ama beli etmemeye çalıştım. Belimde iki el hissedince arkamı dönmem bir oldu. Arkama da o kasada ki çocuğu görünce sinirlendim ellerini belimden ittim ve tekrar cipsimi alıp hemen buradan çıkmak istiyordum. Ama çocuk bu sefer kolumdan tutup kendisine çevirdi beni . kendisine çekti elini beline koydu. "Bırak beni" diye bağırdım. Tokat attım. Beni umursamadı bile. Hırkamın açık bıraktığı omzumu öptü. Dizimi bacak arasına vurdum . Ama çok şiddetli değildi çünkü ona çok yakındım ve bacağını zor kaldırdım. Benden uzaklaştı ve vurduğum yeri tutarak eğildi.
Bende fırsattan istifa ederek yerde duran kolanın birini alıp tam kafasına vurucaktim ki elimi biri tuttu. Arkamı döndüğümde yakışıklı birini görünce bir tuhaf oldum. Gözlerinin yeşiline daldım. Bana o kadar derin bakıyordu ki gözlerinin yeşilinde kayboldum. Ben o yeşillere bakarken kasayerdeki çocuk ayağa kalktı ve " hey bıraksana kızı sen kim oluyorsunda benim kızıma dokunuyorsun " dedi. Ben şaşkınlıktan gözlerimi açmış çocuğa bakıyordum. Elimi tutan çocuğa baktım da gözlerinin yeşili en koyu rengini almıştı. Sirlendigi her halinden belli oluyordu. Sinirlenince de çok tatlı oluyormuş. Kızım sen malmısın şuan ne durumdadır gelmişsin çocuğun tatlılığından bahsediyorsun .
N yapıyım ama çok tatalı. Hele o dudakları.
Ayyh ne diyorum ben yaaa.
Kendime gelmek için silkelendim. Adını bilmediğim sapık kasayer yerde duran kolaların birini alıp kırdı ve kırık olan yerini silah niyetine kullanmak için bize doğru uzattı ve
" bırak dedim sana kızımı "

diyince birden gözlerinden yaş akmaya başladı istemsizce. Yeşil gözlü çocuk elini belimin çukur yerine yerleştirdi ve kendine hızlıca cektiği için vücuduna çarpmam bir oldu. O kadar sert vücudu vardı ki kaslarının sertliğini hisse de biliyordum.

Hissetmen çok normal mal çünkü elin çocugun baklavalarının üzerinde .

Kaslı çocuk konuşmaya başladı.

" sen nasıl sevgilime dokunursun"

diyince bir sok daha yaşadım. Sevgilim dediğine sevinsem mi üzülsem mi bilemedim. Ama keşke dışarıya çıkmasaydım. Sevgilim olduğunu iddia eden yeşil gözlü çocuk beni bıraktı ve çocuğun suratına yumruk geçirdi.
Yer düştü ve umursamadan sahada hızlı vurmaya başladı ben daha da çok korktum ve bağırmaya başladım. Çocuğun karnına vurmaya başladı. Ağzından kan gelmeye başladı ve beni kan tutuyordu. Ben çığlık atmaya başladım.
Benim bagirdigimi duyunca çocuğu dövmeyi bırakıp benim yanıma geldi ve beni sakinleştirmeye başladı. Yanaklarımı ellerinin arasına aldı ve bana çok yaklaştı nefesini hisse de biliyordum . " Tamama sakin ol ben yanındayım korkmana gerek yok . Tamama mı ? " diyince kafamı olumlu anlamda kafamı salladım. İçeri koşarak biri girdi ve " Rüzgar dikkat et " diye bagirdı ve adının rüzgar olduğunu öğrendiğim çocuk beni belimden tuttuk kenera hızlıca çekti. Arkama baktığımda ise yerde yatan çocuk kalkmış ve elinde cam parçasıyla Rüzgarın arkasında olduğunu daha yeni anladım. Ve o çocuk bizi uyarmasaydı Rüzgara birşey yapabilirdi. Rüzgarı tanıyan çocuk tam zamanında yetişmişti.

Bölüm sonu..
Merhaba arkadaşlar 👋👋👋
Bölümler hep böyle uzun olacak. Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz. Bütün yorumlara açığım. Hikâyemin çok güzel olacağını düşünüyorum ve desteklerinizi bekliyorum.

Okuduğunuz için teşekkürler. Tabi birde vote ve yorumlarınız için de.
💋💋💋💋💋💋💋💋

SENİNLE UYUMAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin