''Hayatım çok boktan.'' Üvey annemin yanında New York'a adım attığım ve o iğrenç okula,
Cehenneme (?)
kayıt olduğum günden beri. Her sabah sekiz de kalkıp o otobüse binmeye zorlandığım günden beri.
Herşeyin tamamen sonuna hazırlanmıştım.Bundan emindim.
Pazar akşamı,adeta bir kutuyu andıran,duvarları Guns'n Roses,Aerosmith,Nirvana posterleriyle kaplı odamda oturmuş Two Broke Girls'ün yeni bölümünü izliyordum.
Üvey annemin,(Meredith.Anlamı umarım berbattır.) Meredith'in sesiyle irkildim.
''Kalk,hemen şimdi.''
Ne istiyorsun seni sokak kılıklı?
''Efendim?''
Güldü.Suratı adeta kabuslarımı andırıyordu.Gözlerinin altında beliren kırışıklıkları vardı. Dudakları kup kuruydu ve saçları saman yığınlarını andırıyordu.
''Okulun,Paris.Yeni okulun.Yarın başlıyorsun.''
Mideme bir yumruk indi.Adeta içimde birşeylerin çöktüğünü hissettim,daha bir hafta var olması gerekiyordu. Beni...beni ilk bulduğu okula kayıt ettirmişti çünkü.
''Ben..'' Kitap dolu poşetleri yere fırlattı.Yüzüne bakmıyordum.Salonda ki çöplüğüne geri döndü. Yatağa uzandım. Uyumak kolay değildi,hele kulaklarımda ''About A Girl'' çalarken. Gözlerimi sıkıca kapattım.Herşeyin yine boka sarması şaşırılır değildi. Hayır,hayır. Hayatım bundan ibaretti.
Uyandığımda gözlerim şişmişti. Nemlenderici kremi ellerimde gezdirdim ve üstümü giydim. Siyah dar jean,bol t-shirt ve ceket. Evet,işte bu kadar basitti.
Sırt çantama elime ne gelirse tıkıştırdım ve Meredith'ten çaldığım,sadece denemek için olan, sigaraları ön göze koydum. Converse'leri giydim ve ağzımda bir elmayla uçarcasına koştum.
Okul....berbattı. Her kat kendini beğenmiş tiplerle doluydu ve kızlar, mızmız veletleri andırıyorlardı. Etekleri kalçalarının üstüne kadar çıkmışken kendilerini çok şirin falanmı zannediyorlardı ne?
Ben...en azından üç ders kadar sorun çıkarmam diye düşünmüştüm.Sonunda zil çaldığında kızlar tuvaletine girdim ve kenarda o veletlerden birkaçıyla göz göze geldim.
İşim bittiğinde ellerimi yıkadım saçlarımı topladım. Aniden ensem soğuk bir elin dokunuşuyla irkildi.
''Baksanıza şuna,tatlı,küçük bir yeni yetme.''
''Adım,Paris.''
''İsmini sormadım,Sürtük.'' Kızlardan diğeri sahte bir öksürük sergiledi, ''Hah,Sürtük.''
Ne diyordu bunlar? Aralarından geçmek için yürüdüm fakat saçım sertçe çekildi.
Canım yanmıştı.Gözlerimin dolduğunu hissedebiliyordum.
''Ne halt yaptığını sanıyorsun?'' dudaklarımı ısırıyordum.
''Böyle şeyleri çok iyi bilirim.Yeni kız gelir. Ortalarda dolaşır ve en popiler çocuğa aşık olur. Sonunda bam! Başka bir salak.''
Gözlerimi kıstım,
''Yeni kızım,ortalarda dolaşıyorum.Popiler çocuk kim bilmiyorum ama kıçımı öpsün.
Bu arada,sonunda sana benzeyeceğimi sanmıyorum.''
Buklelerine doladığı parmağını indirdi. ''Bunu ödeyeceksin.''
Kapıyı açıp hızlıca çıktım.
Biyoloji sınıfı ilerideydi,arkama bakmıyordum. ''Yeni okuluma bayılmıştım doğrusu.''
Dersten sonra,namı değer popiler çocukla tanışmıştım.Evet.
Tyler Camgride.Egoyla falanmı besleniyor bilmiyorum ama vücudu ve tavırları bunu belli ediyor. Tuvalette gördüğüm kızlada yakışıyorlar,bu kesin. Onu ilk gördüğüm anda nefret etmeye başladım.
Basketbol topunu duvara fırlattı ve bana baktı.
''Sen,Paris.Paris değilmi?''
Adımı nereden biliyor bu kokuşmuş köpek?
''İsmini,Coğrafya dersinde duydum.Yoklama alınırken.Derse girmedin.Ne yapıyordun,söylesene?''
''İşim vardı.Sanane bundan?''
Hiçbirşey. Önemli değil.Ramona sana kaba davranmış diye duydum.
Ramona ,kız arkadaşım.'' Güldü,
''Tuvalette ki kız.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New York Dream
Teen Fiction"Ve sonra" dedi acı çeken bedeni,soğuk odanın ortasında kucağımdayken, "Ve sonra,beni son kez öpmene izin vereceğim." Dışarı çıkan nefesini yüzümde hissettim,gözlerimden,durmaksızın yaşlar dökülüyordu. Bağırdım,sessizdim ama bağırmıştım.Ruhum çığlık...