Sizi özledim,ama yaz geldi ve geri döndüm. (gülümseme) Belki kısa bir bölüm olmuş olabilir ama devamı kısa sürede gelir.Sizi seviyorum,öbdüm.
Bu arada bu bölüm Dale'in ağzından başlıyor.
Cristian Dale.
"Anne,ben çıkıyorum."
Annem büyük bir ilgiyle okuduğu kitaptan kafasını kaldırdı ve bana baktı.
"Dale,yalvarırım kendini yorma ve sakın.
Sakın o kızla konuşmaya çalışma."
Duymamış gibi yaptım, "Doktor randevusu ne zamandı?"
"Haftaya."
"Haftaya.Evet,tamam.Görüşürüz."
Kapıyı açtım,annem umurumda değildi.Gözlerim ilk olarak karşı kaldırıma gitti,oradaydı.
Kaldırımın sonunda bekliyordu,hızlıca tırnaklarını yiyordu,saçlarını acele bir şekilde toplamıştı,dar pantalonu bacaklarını sarıyordu.
Lanet olası kız,bana kanserden daha çok acı veriyordu.Onu böyle izlediğimi bilseydi nasıl kızaracağını düşündüm ve istemsizce güldüm.
Beni fark ettiği zaman gözleri açıldı ve yüzünü ters yöne çevirdi,geceyi evde geçirmişti,bu güzeldi.
Joseph kısa süre sonra geldi,yürüdüm ve arabaya göz atarak arka koltuğa bindim.Paris'te aynısını yaptı,elinde olsaydı öne otururdu ama Joseph çoktan oturmuştu ve sırıtıyordu.
"Hazırmısınız bakalım?" Joseph sevinçle konuştu.
İkimizde cevap vermedik.
"Öyle neşelisinizki şimdi ağlayacağım."
Paris hafifçe gülümsedi fakat hemen yüzü düştü,onu üzen şeyin ben olduğunu bilmek boktan bir durumdu.
"Bu arada." Dedi sürücü koltuğundaki çocuk.
"Adım Nathan."
"Ben Dale.Bu da Paris." Dedim umursamadan.
Paris bana baktı,"Kendi ismimi söyleyebilirim."
"İyi,oldukça yeteneklisin."
Ona çıkışmamın nedeni sinirli olmamdı,çünkü sinirliydim.Hemde tek zerreme kadar,beni düşündüğünü sanarak ayrıldığı için,aptalca davrandığı için,beni bu hale getirdiği için ona deli gibi sinirliydim ve artık kendime hakim olamıyordum.
Anlamıyormuş gibi bana baktı ve neredeyse tüm yol boyunca hiç konuşmadı.Ara sıra telefonunu çıkarıp mesaj yazdı ve müzik dinledi.Bende onu izlemeyi bıraktım.
Bir ara durduk ve birşeyler alıp tuvalet molası verdik.Paris tuvaletten döndüğünde gözlerinin kızarıklığını fark ettim. Fakat sormadım,terk edilen taraf olarak en baştan umursamamam gerekiyordu ama siktiğimin hayatında ne zaman normal olmuştumki?
Sonunda kamp yapacağımız yere geldiğimizde Joseph çadır durumunu açıkladı ve kendimi gülümserken buldum.
Bir tane çadır vardı.
Dördümüz içinde,Joseph Nathan'ın yanında yatacak ve diğer tarafada Paris geçecekti.Bende Nathan'ın yanında yatacaktım ama Joseph buna izin vermedi.Nathan'ın en kenarda yatacağını yani Paris'in yanına yatmak zorunda olduğumu söyledi.
Aslını söylemek gerekirse memnundum.
Fakat Paris somurtup durdu,
Salak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
New York Dream
Teen Fiction"Ve sonra" dedi acı çeken bedeni,soğuk odanın ortasında kucağımdayken, "Ve sonra,beni son kez öpmene izin vereceğim." Dışarı çıkan nefesini yüzümde hissettim,gözlerimden,durmaksızın yaşlar dökülüyordu. Bağırdım,sessizdim ama bağırmıştım.Ruhum çığlık...