5. BÖLÜM

535 282 51
                                    


**
Sonunda beklenen gün gelmişti çok şükür. Okulumun ilk günü, pardon artık okulumuzun olmuştu. Bizimkiler babamın korkusundan erkenden hazırlanmış kahvaltı ediyorlardı.
Bizim bu eski üniversitelilerin yanlarına gidip

"Üniversiteden liseye çakılmak nasıl bir duygu
çok merak ediyorum" lafım biter bitmez Utku boynumdan tek hamleyle tutup, duvara yapıştırdı. Gözlerinin mavisi sinirden koyulasmıştı, burnumun dibine kadar girip

"Kızım sana burdan bir çarparım, bir de duvar çarpar. Sinirimi senden çıkartmayayım"
diye gürledikten sonra elini boynumdan çekip salondan çıktı. Ben morarmak üzere olan boynumu ovalarken diğer abilerimde aç kurt gibi bana baktıklarını fark ettim. Sanırım az önce yanlışlıkla hepsinin damarına basmıştım. Valla ben adam olmam, her seferinde suçlu ben oluyorum.

Kenarda duran çantamı kapıp kapıya doğru koşarken biri sırtımdan tutması ile olduğum yerde öylece kaldım. Şimdi poğu yedim. Bir değil, iki değil tam beş tane öküz.
Arkamdakinin kim olduğuna bakmadan elimdeki çantayı beni tutanın suratına hızla çarptım.
''Ahh.. Kızım'' gelen ses üzerine arkamı döndüğümde karşımda babam yüzünü ovalıyordu.
Şimdide sıçtım, az sonra da kesin sıvarım. Çok canı acımamıştır umarım. Babamın yanına yavaşça yaklaşıp, iki elimle yüzünü tutup

"Özür dilerim babacığım. Çok canın acıdı mı? Ben seni şey sandım.." diye üzüntü ile sıralarken
babam elimi yüzünden çekip öptükten sonra

"Bişey yok kızım, sakin ol. Sen beni şurdaki eşek sıpalarından sandın biliyorum." Ohh çok şükür ki bana karşı oldukça anlayışlı bir babam var.

"Eşek sıpası deme, ucu sana dokunmayan bir şey de" diyince bizimkilerin kenardan bana ters bir bakış attıklarını fark etmem ile güven de olmak için babamın yanına daha çok sokulmuştum.

"Yok kızım yok, bunları ben bu hale getirdim." deyip abimlere ters bir bakış attıktan sonra cebinden bir miktar para çıkartıp abimlere verdi.
Aboww 20 tl vermiş hepsine. Bizimkiler şok, bizimkiler ex.
Akif paraya bakıp
"Baba bu ne?" diye sorunca gülmemek için kendimi zor tuttum. Bu sırada İrem'de gelmiş, bizimkileri izliyordu, aslında kimi izlediği belli de neyse.

Akif'in sorduğu soruya babam önce gözlerini konuşturup, sonra sert bir şekilde
"Para" dedi. Adam espiri yeteneğini kaybetti bu geri zekalılar sayesinde. İki ay öncesine kadar böylemiydi?

Arda elindeki parayı bir süre inceleyip, büyük bir şaşkınlıkla
"Böyle bir para ilk defa gördüm, Kağıt paralardan en ucuzu 50 tl değilmiydi?" Demesi benim koptuğum nokta oldu. En ucuz paramı var ya, valla bu çocuklar beni gülmekten öldürecek. İrem ile attığımız kahkaha bittikten sonra Emir'in ölümcül bakışlarına maruz kaldık.

Babam o paranın günlük değil, haftalık olduğunu söyleyince bizimkilerin tipini siz düşünün.

Babam kaşlarını çatarak
"Son olarak hepiniz telefonları şu masanın üzerine bırakıyorsunuz"

Ne oluyor diye herkes birbirine bakarken babamın "hemen" diye bağırması bizimkileri hareketlendirdi. Masadaki son model telefonları babam toplayıp poşetten nokia 3310 model telefonları çıkardı dermişim. Şaka şaka 3310a düşmediler daha ama gidişat o yönde. İdare eder dediğimiz tarzdan telefonları bizimkilere verince
"Baba, n'olursun telefonumuza dokunma bari. Kartınızı iptal ettirdin, arabalara el koydun, haftalık 20 liraya bile tamam dedik."

"Baba lütfen! Bunlarla bişey yapamayız"

"Okula yürüyerek gidip gelelim ama telefonumuzu alma" diye bizimkiler yalvarırken babam

"Yok bi de özel arabayla gidin. Tabi yürüyerek gideceksiniz. Konu kapanmıştır, herkes okula"

Babam çıktıktan sonra bizde çantamızı alırken Tolga, abimlere dönüp

BU İŞ ÇOK FENA!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin