8. BÖLÜM

439 235 18
                                    

Yorumlarınızı bekliyorum :)

Nefes nefese eve geldiğimde bizimkiler akşam yemeğini yiyorlardı. Hemen odama çıktım, üzerimi değiştirip hızla aşaya inip masadaki yerime oturdum. Arda ve diğer abilerimin gözleri üzerimde olduğuna yemin edebilirim. Onlarla göz göze gelmemek için gözlerimi önümdeki yemek tabağına kilitledim. Annemin
"Senin zamanın nasıl geçti bugün" sorusu üzerine gözlerimi anneme çevirip
"Her zamanki gibi" deyip tekrar tabağıma odaklandım. Babam "bugün hiç birinizin sesi çıkmıyor. Bunu hayramı yormam lazım yoksa şerremi?" Sesimi çıkarmadan babamı dinliyordum ve cevap vermeyede halim yoktu. Abimlerden de ses çıkmayınca
"Anlaşılan hep beraber bir halt yemişsiniz. Umarım sonu felaketle bitmez" deyip sofradan kalktı. Ege'de sofradaki bu soğuk rüzgârı fark etmiş olacak ki "Bugün hiç komik değilsiniz. Ben boyama yapacağım" deyip odasına çıktı.
Çatalımı tabağın içine bırakıp bende hızla odama çıkıp İrem'e mesaj attım.
"Bu iş çok fena! Hemen bize gel." Evi uzak değildi. Bizim malikanenin çiftliğinde çalışanlar için dedem 7 tane 3+1 lik ve 2+1 lik evler yaptırmıştı. İrem'de ailesiyle onlardan birinde kalıyordu. Gelen mesaj sesi ile telefonu elime aldım.
Gönderen: İremm
Sizin ev bugün tehlikeli. Bize gel, burda kal.

Bu teklifi bekliyormuşum gibi hemen pandalı pijamalarımı üzerime giyip  annemin yanına koşarak gittim. Oda da babamla önemli bir konu hakkında konuşuyor olmalılar ki beni görünce ikiside sustu. Kapıdan içeri girip
"Bugün İrem ile kalabilirmiyim?" Babam gülümseyerek "İrem istediği zaman bizde kalabilir. Bunun için izin almana gerek yok"

Sesimi biraz daha alçaltarak
"Yok, bu sefer ben onlarda kalmak istiyorum"
Babam ile annem bir süre bakıştıktan sonra
"Bir sorun mu var. Belki yardımcı olabiliriz."
Başımı sallayıp "hayır, sadece çok sıkıldım"
Annem "pekâlâ, ailesi için sorun olmayacaksa kalabilirsin." Yanlarına gidip ikisini de öpüp
"Teşekkür ederim" diyerek odadan çıktım. Çantamı almaya odama geçtim, şarj cihazını da alıp odadan çıkarken geri dönüp tek aşkım olan yastığımıda kolumun altına sıkıştırıp bizimkilere gözükmeden bahçe kapısından çıkış yaptım.

İrem'in odasında oturmuş bugün olanları konuşmuştuk. Şuan odaya derin bir sessizlik hakim olmuştu. Kötü bir şeyin habercisi olan sessizlik. Elim telefona gitti istemsizce, rehberde Doruk'un numarasına gelip durdum. 'Arasam mı?' İrem yattığı yataktan doğrulup
"Kimi arayacaksın bu saatte" İrem'e doğru dönüp "içimden konuştuğumu sanıyordum." Elimi tekrar telefona götürüp "Doruk. Onu arasam mı?"
İrem yanıma gelip "saçmalama. Hem arasan ne diyeceksin? Saat gecenin üçü" saatin o kadar ilerlediğinin farkına yeni varmış olarak telefonu tekrar komidinin üzerine bıraktım.
"Yarın abinlerle, en az zararla Eda'dan kurtulma yollarını konuşacağız" evden getirdiğim yastığı uzatıp "uyuyalım şimdi" yastığı başımın altına koyup "iyi geceler"
"iyi geceler"

Öğleden sonra bizimkilerle bahçedeki çardakta buluştuk.
Arda abime bakıp "hepsi benim suçum. Özür dilerim." Dünkü kadar öfkeli olmasada yinede sinirli olduğu gözlerinden okunuyordu. Konuşmasına dikkat ederek "hayır hiç biri senin suçun değil. Hepsi o arkadaşının suçu" başımı sallayarak "hayır, hayır onun suçu yok. Kardeş olduğumuzu bilseydi Eda'yı musallat edecek kadar ileri gitmezdi"
Utku dirseğini masaya yasladı elindeki tesbihi saklarken "Eda kim? Nasıl bir kız da okuldakiler bu kadar çok korkuyor?" Elimi saçlarımın uç kısımlarına götürüp oynamaya başladım. Tolga'nın dürtmesi üzerine "şey biraz ımm"
"Şey biraz filan değil, bildiğin psikopat. Eski sevgilisini bıçaklamıştı" İrem tek seferde söylemeyi başarmıştı. Bizimkiler gözlerini kocaman açarak "nasıl" "neden" "ceza almadı mı?" Sorular sorarken Arda abim
"Bi susun." diye bağırıp " En baştan anlatın şu işi"
İrem arkasına yaslanıp
"Bizim bildiğimiz erkek arkadaşı bundan ayrılmak istediği için bıçaklanmış. Kimseye aşık olmaz aslında ama sana nasıl aşık oldu da mesaj attı merak konusu"  Arda gülümseyip
"Cazibeme dayanamamış"  Emir araya girerek
"Konudan sapma. Adam gibi anlat"
"Valla ikizim, okulun ilk başlarında kantinde  karşılaşıyorduk, selamlaşıyorduk. Bir gün beraber kantinde çay içtik tabi onu tanısaydım içmezdim. Bu bir haftadır da mesajlaşıyorduk arkadaşcasına ama iki gün önce bana aşık olduğunu söyledi. Bende şuan öyle birşeye hazır olmadığımı söyledim. Olay bu yani. Senin geri zekalı arkadaşın hesaplarımızı patlatmasaydı böyle olmayacaktı."

BU İŞ ÇOK FENA!!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin