...
Polisleri gören annesi telaşlandı ve Melikeyi uzaklaştırarak polislerle konuşmaya başladı.
Annesinin ve polislerin konuşmasını duymamasına rağmen ortada kötü bir şey olduğunu anlamıştı. Annesi ağlamaya başlayınca korkup koşarak gelip annesine sarıldı.
Annesi bacaklarının titremesine daha fazla dayanamadığı için konuşmayı içeride sürdürmüşlerdi. Melike'nin duyduğu kısım ise hayatı boyunca unutulmayacak şekilde beynine kazınmıştı bile. Babası melikeye söz verdiği hediyeyi almış fakat eve gelirken kırmızı ışıkta bir an da geçirdiği kalp krizi yüzünden ölmüştü.
Artık hediye Melike'nin umurunda bile değildi. Polisin söylediği o cümle ' Fatih bey öldü' zihninde yankılanıyordu.
Bu ne demekti idrak edemiyordu ama içindeki o üzüntüye de engel olamıyordu. Ölü... Bu kelimeyi duymak babasının bir daha hiç o kapıdan gülerek gelmeyeceğini düşünmek küçük kıza çok ağır gelmişti ve oracıkta bayılmıştı. Kendinden geçmiş annesi melikeyi o halde görünce bir anda irkilerek kendini toparlamaya çalışsa da başarısız oldu. Onun da kendini kaldıracak gücü yoktu çünkü. Küçük kıza ve annesine komşuları yardım etti, polislerde telsizle acil ambulans için anons geçmişlerdi.
Melike gözünü açtığında hastanede koluna serum bağlanmış bir şekilde yatıyordu. Üzerinden sanki kamyon geçmiş gibi hissediyordu. O küçük bedenine bu haber çok ağır gelmişti. Uyandığında hastanenin boş koridorlarında çığlığı yankılandı.
- Baba hediye istemiyorum sen gel yeter. Baba lütfen gel.
Kızının bu çığlıklarını duyan annesi koluna takılmış serumu umursamadan koşarak kızının yanına gelip sarıldı. Halime hanım kızını sakinleştirmeye çalışırken beraber ağlamaya devam ettiler.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUMDA Kİ SIRLAR - KARAMSAR
ספרות נוערUçurumun kenarında öylece bir noktaya bakarak duruyordu. Ne düşüneceğini bile bilmiyordu. Tek yapabildiği ruhsuz ve donuk bir şekilde küçük adımlarla uçurumun kenarına doğru ilerlemekti. Bir anda omuzunda hissettiği el ile irkildi. Artık hiç kimsesi...