MEYDAN OKUMA

33 2 0
                                    

Gözüme kestirdiğim kişiye "sen " dedim.  Bana sinirlice bakınca altıma bırakıcaktım.

Ay ben ne yaptım ya çocuk orada kendi keyfinde, tek lokmada yutar bu beni lan.

Ona seslendiğimi anlayınca havalı bir şekilde döndü.  Uzun boyu, kaslı vücudu ve dalgalı saçlarıyla mitolojiden fırlamış gibiydi. Ona öylece bakarken bana yaklaşıp; "Bana meydan okumanı çaylak cesaretine bağlıyorum".

Ben buna meydan okudum , okudum da sor bi niye okudum.
Yetenek sahibi olmam lazım.  Tamam buraları biliyosunuz ama ben bu dev yavrusuyla nasıl dövüşücem elimde sadece tılsım var.

"Demek meydan okuyorsun çaylak " diye tekrarlayınca ter akıtmaya başladı benim bi taraflar.
Kızım kendine gel diyip cesaretlendim " evet şişme balon".
Vay bendeki cesarete bak ya.

"Hey millet birileri yetenek sahibi olmak için bana meydan okumayı seçti ". Diye bağırınca herkes başımıza toplandı.  Bana gülüp; " yetenek sahibi olamamak için seçmiş kıza bak ya" , " daha kolay birini seçseydin ". Söyledikleri sinirimi bozmuştu ki heryer mor ışıkla kaplandı.  Nerden geldiğini anlamadığım bir ses " kırmızı çemberin içine geçiniz". Dedi.

Ben ne yapıcam burada, cidden bilmiyorum ki.
"Tılsımlarınızı  ortaya bırakın "
Sadece denilenleri yapıyordum sonum ne  olacak çok merak ediyorum.

"Kendinizi tanıtın "

" Kurşun. Parmaklarımı her türlü silah olarak kullanabiliyorum" .
Şimdi s*çtım ben bunu nasıl yenicem lan!

Herşey başlıyor işte , etraftakiler heyecanla bizi izliyordu.  Bana alaycı bakışlarını savurup " işin bitti ufaklık ".

Korkuyordum,  ellerini bana doğru yöneltince işimin biteceğini anlamıştım tam o sırada Kurşun'un elleri yukarıda kaldı,  hareket ettiremiyordu.  Herkes alkışlamaya başladı " fenasın çaylak ". Ben yapmadım ama kurtulmuştum.  Herkes başka tarafa bakıyordu,  onların baktığı yere bakınca tılsımımdan çıkan ışığı gördüm.
"Tılsımın kurtardı seni çaylak "
Kurşun benle hala dalga geçiyordu.

Mor ışık  yok oldu ve o ses tekrar " meydan okuma iptal edilmiştir ".

İptal olmasına kurtulduğum için sevinmiştim,  anladım birdahakine daha kolay birini seçicem.

Herkes dağılmaya başladı, Kurşun bana hala çok kötü bakıyordu .
"  karşıma çıkarsan işini bitireceğim çaylak ".
Ona boş boş bakıp oradan ayrıldım.
Bu bilmediğim yerde bilmediğim pisliklerle uğraşmam gerekiyordu.

Binaya girmek yerine bir köşesine oturup elimdeki tılsıma bakıyordum.
Yanıma uzun saçlı sarışın bir erkek oturdu,  o şişme balon gibi olmayan zayıf bir vücudu vardı ve iki kaşında da piercing vardı.
" olacaklardan haberin yok galiba".
Ne dediğini anlamadım boş boş bakıyordum.
"Tılsımın çok güçlü,  bugün onun sayesinde kurtuldun seçeceğin yeteneğin senin isteğin dışı aktif olabilir ya da tılsım seni bile ele geçirebilir".

Dedikleriyle korkmuştum ama bir şeyler yapmam gerektiğini biliyordum.  " Ne yapmalıyım ".

"Ben sihirbaz ". Diyerek elini uzattı. Gülümsedim ve "Mira " dedim. İçimden bir his bu çocukla çok iyi işler çıkaracağımı söylüyordu.

"Öncelikle seni eğitimden geçirmeliyiz,  kendini ruhsal ve bedensel olarak geliştirdikten sonra yetenek sahibi olmalısın. Seni kendi tılsımına dirençli kılmamız gerek ".

"Tamam, bana yardımcı olduğun için teşekkür ederim ".

"Ozaman 1 saat sonra buraya tekrar gelirim ve işe başlarız ".

Herşey yeni başlıyor.  Örümceği kendi ağlarıyla boğucam.

HİPNOZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin