Defne'nin Ağzından:
Bu gün kontrolüm vardı.Hazırlamıştım.Ömerin gelmesini bekliyordum.Birlikte hastaneye gidecektik.Kapı çalınca koşarak kapıyı açtım.Bunun bebeğime zarar verdiğini hatırlayınca kendime kızdım.Ömer:Hazırsan gidelim mi?
Defne: Hazırım ..
Ömer: Bugün nasılsınız ?
Defne:İyiyiz.Ömer hastaneden çıktıktan sonra seninle konuşmak istiyorum.
Ömer: Tamam .Konuşalım.
Hastaneye geldiğimizde danışmanın yanına giderek randevumuzun olduğunu söyledik. Bugün bebeğimi ilk defa görecektim. Doktor'un odasına kapıyı çalarak girdik.
Ömer: Randevumuz vardı bizim.
Doktor bilgisayrına baktı ve
- Defne hanım değil mi?Diye sordu bende kafamı sallayarak onayladım.Dokto elini bana uzattı.
-Benim adımda Ayça. Defne hanım size sormak istediğim sorular var.
Defne:Tabi buyrun
Ayça:Ne sıklıkla mideniz bulanıyor veya başınız dönüyor?
Defne: Hamile olduğumu ilk öğrendiğim sıralar çok fazla midem bulanıyordu ve başım dönüyordu.Ama şuan fazla yaşamıyorum.
Ayça: Peki daha önce bir doktora gittiniz mi?
Defne: Hayır. Malesef fırsatım olmadı.
Ayça :Anlıyorum.
Dedi ve ilerideki sedyeye benzer yatağı göstererek
- Uzanın ve karnınızı açın lütfen.
Dedi. Bende doktorun dediğini yapıp seti uzanıp ,karnım açtım. Doktor Karnıma bir soğuk bir jel sürdü .sonra karnımda cihazı hareket ettirerek ultroson aletinin ekranına bakarak.
-Bebeğiniz bir aylık ve gayette sağlıklı.Ama her ay kontrollerinize gelin.Bebeğinizin kalp atışlarını duymak ister misiniz?
Ben ve Ömer aynı anda
-Evet dedik.
Kalp atışlarını duyduğumda hamileliğinde etkisinde gözlerim yaşarmaya başladı. Ömerde elimi tuttu ve alnımdan öptü.Doktordan çıktıktan sonra sahil kenarına gittik.-Ömer geçen eve geldiğinde çok kötüydün.Bana ne olduğunu anlatacaktın.
Ömer:Defne daha-
Defne:Ömer şimdi öğrenmek istiyorum.Ben senin bebeğinin annesiyim ve senin hayatın benide ilgilendiriyor.
Ömerin bu sözler üzerine sinirlenmişti.
-Defne benim özel hayatıma karışamazsın.Sen sadece taşıyıcı annesin sınırını aşma.Üstelik senin karnındaki o bebek benim ailemin bir üyesi .sen aileden biri değilsin.Sana hesap vermek zorunda değilim.O yüzden yalnızca görevini yap.