SON LİSE

3.4K 114 102
                                    

7 yıl öncesi....

Sabah gözümü alarm sesiyle açmam gerekiyordu. Ama alarmı fırlatmayı tercih ettim. Tatil ne güzel şeydi. Ama çabuk bitiyordu. Gerçi ben tatili biraz uzatmıştım. Dönemin bitmesine bir kaç gün kala okuldan atılacak kadar zeki herkes yapabilirdi bunu.

Annemin resmen tekmelemesi ile yataktan kalktım. Saçma okul formasını giydim. Şort mu etek mi anlaşılmayan minicik lacivert bir şey beyaz gömlek lacivert kazak lacivert ceket.

Etek giymeyi sevmediğim için durumdan memnun olurdum. Özellikle kravat olması hoşuma gitmişti ama boyu tamamen sinir bozucuydu. Bu kadar kısa bir şeyi giymekten ne anlıyorlardı merak ediyordum.

Elçin görse kesin bayılırdı. Yıllar sonra ilk kez ayrı düşmüştük. Arkadaş olduğumuz günden sonra hep aynı sınıfta aynı sıradaydık. Bu nedenle çok kavga çıkardım ama değerdi Elçin için.

Neyse ki Elçin benimle birlikte okuldan atılmamıştı. Özel bir okuldu. Babam sessiz kalsa da annem söylenmeden durmamıştı. Burası gelebileceğiniz son liseydi.

Tamamı okullarından atılmış çocuklardan oluşan oldukça pahalı bir okuldu. Bir nevi çaresizlikten faydalanıyorlardı. Yarım dönem için bile babam hatırı sayılır bir ödeme yapmıştı.

Hızlı adımlarla servisin geleceği yere gideceğim sırada kocaman bir otobüs gördüm. Üzerinde Karatan Koleji yazıyordu. Ne demek istiyorlardı bu ismi koyarken merak ediyordum. Ufukta sizi karanlık günler bekliyor mu.

Ben düşünürken yavaşlayınca otobüs önümden geçti. İlk günden servisi kaçırmıştım. Son anda durdurmak için el kaldırdığımı gören bir kaç kişi olmuştu ama onlarda durdurmak yerine gülmekle yetinmişti.

Anlaşılan bu okulda da epey ders vermem gereken kişi vardı. Okula her zaman ders almak için gidilmiyordu. Benim gibi zekiyseniz bazen ders vermeniz de gerekiyordu. Okulun yerini bile bilmediğim için bir taksiye atladım. Ve Karatan Kolejine dedim.

......

Bir süre gittik. Şoför dik dik bakıyordu.

' Burslu musun sen '

' Abicim bak gittiğim yerde bir sürü conconla uğraşacağım zaten bir de sen uğraştırma beni. Sinirimi ekonomik kullanmam lazım. Kaşınan çok olacak eminim.'

'hayır yol uzun da paran yetecek mi diye soruyorum. Hayır kurumu işletiyor gibi görünmüyorum değil mi. '

Parasızlık bu kadar mı paçamdan akıyordu anlamıyordum. Hayır fakir falan değildik. İki katlı evimiz vardı. Boru mu. Tamam villa falan değildi. Babadan kalma dedikleri ahşap iki katlı bir evdi. Ama sonuçta vardı yani değil mi.

Okul parası yüzünden annem harçlık konusunda fazla bir şey beklemememi söylemişti ama canım babam yüz lira vermişti. Babam bana kıyamazdı. Şu an gayet zengindim yani.

Birden önümüzden bir motor geçti. Zorlukla durduk. İlk günden birde kaza yapsam ne biçim aksiyon olurdu ama. Arkasından hızla bir motor daha geçti. Okul yolunda yarış yapan aptallar kimdi acaba.

Birden gözüm taksimetreye takıldı. Sanırım adam haklıydı. Ama hiç öyle eziklenemezdim. Taksimetre uçuyordu

BANA İKİMİZİ ANLAT Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin