•Bayan Tiryaki•

#6#

السلام عليكم ورحمة الله وبركاته ♥
Selamun aleykum vesselam.

Yeni kapağımız multide pandacıklar♥

Sanırım bu, bu haftaki son bölümümüz.. Çünkü ben yine kursa gidicem:( Ama bu sefer ilk dönemki gibi olmayacak inşaellah çünkü kursumu değiştirdim artık İzmir'deyim çok şükür.. Bu sebeple her haftasonu çıkış yapıp yazabileceğim. Yani bu, bu haftalık vedamız olsun. Bu yüzden biraz daha geniş yazmayı planlıyorum. İnşaellah beğenirsiniz.

Değişik bir günün sonunda, yani çok değişik hatta fazlasıyla anormal bir günün sonunda, bi de şu var, ailemin beni çok ciddi bir şekilde beni takmamarının büyük bir anormallik oluşturduğu bu değişik günün sonunda, en sevdiğim şeyi yapmaya karar verdim. Tabii ki de abur cubur ve kahve.. Vee yanında divan edebiyatı.

Ne kadar değişik değil mi? İçim dışım ne kadar anormal. Bir yanım beşiktaşlı heavy metal dinleyen sert kız, bir yanım da sürekli kahve içip çikolata komasına giren ve yanısıra divan edebiyatı okuyan panda pijamalı Firdevs.

Ahh, ahh!

O lise günlerime dönebilsem keşke. Ne kadar aptal olduğumu düşünürken, vazgeçtiğim zamanları hatırlayıp ne kadar da zeki olduğumu düşünürüm hep. Üç sene peşinden deli dana gibi koştuğum, tüm liseye rezil olduğum, o istediği için daha doğrusu onunla buluşmak için okuldan kaçtığım, gecelerimi vererek uykusuz kalarak yazdığım mektupları bir çırpıda yırttığım, şu anda Tıp Fakültesine gitmek varken uğruna evde oturduğum, ailemi ilk defa onun peşinden koşarken kıskanıp dövdüğüm kız yüzünden okula çağırttığım, Cuma günleri namaza gidebilmek için okuldan kaçtığı zamanlarda yeniden aşık olduğum, ismini her duyduğumda tonlarca çikolata yemek istediğim,tüm kelebekleri toplasam, içinde onun gülüşü kadar güzelini bulamadığım ve paptyaların hepsini toplasam da bir kez olumlu cevap alamadığım,bir kez elini tutabilmek için onca şeye katlandığım, nefesini nefesim bildiğim, ömrüne kaftan biçtiğim, her sabah sınıfa gelişini gözlediğim, bir gece boyunca hiç uyumadan bütün sosyal medya hesaplarını stalkladığım, ve en önemlisi de, Sevdalandığım...

Sınıfımızdaki arka sıraların üyesi, zeki ama belli etmeyeni, en yakışıklısı ve en imanlısı,

TALHA..

Ama bir o kadar da beni mahveden, gecelerin karanlık yüzüyle, duvarların dinleyiciliğiyle, yastıkların dostluğu ve kahvenin arkadaşlığıyla beni bu hallere sürükleyen Talha..

Ne kadar da değiştim ben diye düşünüyordum.
Nasıl böyle vazgeçebildim?
Böylesine aşıkken?
Böylesine şiir kokarken soluğu,
Her yanımdan geçtiğinde,
Öylesine masum..

Ne diyosun kızım sen?

Kendimi sarstım ve banyoya gidip yüzümü yıkadım. Odama tekrar döndüğümde ise, zulamdaki cips ve çikolataların bitmiş olup yeniden alınmaya mahkum olduklarını fark ettiğimde, hemen Eso'yu aradım ve acilen zulamızı yenilememiz gerektiğini söyledim. Normalde akşam ezanından sonra dünya yansa, umurunda olmayan Aslı, zulamız bittiğinde işte böyle dışarı çıkıyordu benimle..

Apartmanlarımız yanyana olduğu için buluşmak pek de sorun değildi. Feracemi giyip bir şal doladım ve bir de terlik..

Hazırım!

Feracemin cebinde her zaman bulunan sadık dostum anahtarı kontrol ettikten sonra kapıdan sessiz bir fare gibi çıktım ve aynı performans ile kapıyı kapattım.

Apartmanın kapısına çıktığımda, nedense hiç şaşırmadığım ve her zaman yaşadığım olayı tekrar yaşamak zorunda olduğumu on bininci kez hissettikten sonra yine ve yeniden hala evde olan Aslı'yı evinden almaya mecburdum.