işin kolayına kaçmadım
uğruna ölmedim yani
uğruna ölünecek sandığım biri için yaşadım hep
sen bunu da bilmedin
ben bir bakışına bin anlam yükledim
sen aşka kestirmeden gittin
bir hayatın özetini bırakıp avuçlarıma
şimdi gidiyorsun
git
bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden
bütün ışıklarımı söndürüyorsunbu cehennem cinayetlerini işliyorsun
sonra bunlara intihar süsü veriyorsun
yazıklar olsun yazıklar olsun
susuyorsun susuyorum susayacaklarım bitmiyor
hani sen sevdiğini
yarı yolda bırakacak kadar yüreksiz değildin
düşmemeyi öğretecektin nerdesin nerdesinuzun lafın kısası yoktur
anlatacağım çok şey var
hoyrat bir rüzgar gibi geldin
aklımı hayatımı dağıttın
şimdi gidiyorsun
gitdaha ayrılığa bile çarpmadan
aşk bize döndü
bir yılan gibi soktun koynuma kimsesiz geceleri
artık ölüm sana dokunamamaktan kötü değil
ama sana dokunmak da yasak bana
göz çukurlarımdaki karanlık bunu anlatır
sen var ya sen
allah kahretsin(Kahraman Tazeoğlu)
~~~
"Ne derdin olduğunu bir bilsem." diye mırıldanıyorum.Hala beni üzüyorsun ya minik kuş. Sana da yazıklar olsun...
~~~
Sabah hazırlanıp okula gidiyorum. Tarihim iyi olduğu için bazı arkadaşlarıma sınav öncesi önemli noktaları anlatıyorum. On iki sayfalık tarih özetim sınıfta elden ele dolaşıyor. Arkadaşlarıma yardımcı olmanın da verdiği sevinçle sınavıma giriyorum ve çok iyi geçiyor sınavım.
Sınavdan çıkıp sınıfa giriyorum ve girdiğim gibi geri çıkıyorum. Sınav sorularını tartışıyorlar ve dinlemek istemiyorum. Kafamı karıştırıyorlar. En iyisi cevap anahtarının asılmasını beklemek diyerek Berrinlerin yanına gidiyorum.
"Ya Kardelen deyimli soru ne olacaktı? " diyor Berrin.
"Aynen çok saçmaydı aklıma gelmedi." diyor Berra.
"Ya kadın dedi ya derste Şark Meselesi deyimi diye. " diyorum.
" Ya hayır demedi ya. " diye itiraz ediyor Berrin.
" Ya ben yazmışım kitabıma ki biliyorum değil mi? Ayrıca eminim. Bence benim tarih bilgimi sınamayın." diyorum gülerek.
"Tamam ya susuyorum. " diyor Berrin de gülerek.
Hep beraber kantine inip atıştırmalık bir şeyler alıp çıkıyoruz tekrar.
Öğleden sonra da ingilizce sınavımız var. Onun için de ayriyeten çalışmamız gerekiyor. Diğer İngilizce öğretmenleri çıkacak soruları söylerken bizimki sadece konuları söylüyor. Bu yüzden biz de hem diğer sınıflardan çıkacak soruları öğrenip hem de kendimiz ne olur ne olmaz diye çalışıyoruz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SERSERİ RUHLU MİNİK KUŞ
Novela Juvenil*** Bir yaz gecesi her şeyden herkesten umudu kesmişken karşıma çıkmıştı. Uçurumun kenarından çekip almıştı beni. Acısını hep gülüşlerinin altına gizlerdi ama ben görürdüm. Birbirimizin acılarına merhem olmaya çalıştıkça belki de birbirimizi yaralad...