20.Bölüm"Seni İçimden Terk Ediyorum"

73 7 40
                                    

işin kolayına kaçmadım 
uğruna ölmedim yani 
uğruna ölünecek sandığım biri için yaşadım hep 
sen bunu da bilmedin 
ben bir bakışına bin anlam yükledim 
sen aşka kestirmeden gittin 
bir hayatın özetini bırakıp avuçlarıma 
şimdi gidiyorsun 
git 
bana karanlığın ne demek olduğunu öğretmeden 
bütün ışıklarımı söndürüyorsun 

bu cehennem cinayetlerini işliyorsun 
sonra bunlara intihar süsü veriyorsun 
yazıklar olsun yazıklar olsun 
susuyorsun susuyorum susayacaklarım bitmiyor 
hani sen sevdiğini 
yarı yolda bırakacak kadar yüreksiz değildin 
düşmemeyi öğretecektin nerdesin nerdesin 

uzun lafın kısası yoktur 
anlatacağım çok şey var 
hoyrat bir rüzgar gibi geldin 
aklımı hayatımı dağıttın 
şimdi gidiyorsun 
git 

daha ayrılığa bile çarpmadan 
aşk bize döndü 
bir yılan gibi soktun koynuma kimsesiz geceleri 
artık ölüm sana dokunamamaktan kötü değil 
ama sana dokunmak da yasak bana 
göz çukurlarımdaki karanlık bunu anlatır 
sen var ya sen 
allah kahretsin 

(Kahraman Tazeoğlu)

~~~"Ne derdin olduğunu bir bilsem

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~
"Ne derdin olduğunu bir bilsem."  diye mırıldanıyorum.

Hala beni üzüyorsun ya minik kuş. Sana da yazıklar olsun...

~~~

Sabah hazırlanıp okula gidiyorum. Tarihim iyi olduğu için bazı arkadaşlarıma sınav öncesi önemli noktaları anlatıyorum. On iki sayfalık tarih özetim sınıfta elden ele dolaşıyor. Arkadaşlarıma yardımcı olmanın da verdiği sevinçle sınavıma giriyorum ve çok iyi geçiyor sınavım.

Sınavdan çıkıp sınıfa giriyorum ve girdiğim gibi geri çıkıyorum. Sınav sorularını tartışıyorlar ve dinlemek istemiyorum. Kafamı karıştırıyorlar. En iyisi cevap anahtarının asılmasını beklemek diyerek Berrinlerin yanına gidiyorum.

"Ya Kardelen deyimli soru ne olacaktı? " diyor Berrin.

"Aynen çok saçmaydı aklıma gelmedi." diyor Berra.

"Ya kadın dedi ya derste Şark Meselesi deyimi diye. " diyorum.

" Ya hayır demedi ya. " diye itiraz ediyor Berrin.

" Ya ben yazmışım kitabıma ki biliyorum değil mi? Ayrıca eminim. Bence benim tarih bilgimi sınamayın." diyorum gülerek.

"Tamam ya susuyorum. " diyor Berrin de  gülerek.

Hep beraber kantine inip atıştırmalık bir şeyler alıp çıkıyoruz tekrar.

Öğleden sonra da ingilizce sınavımız var. Onun için de ayriyeten çalışmamız gerekiyor. Diğer İngilizce öğretmenleri çıkacak soruları söylerken bizimki sadece konuları söylüyor. Bu yüzden biz de hem diğer sınıflardan çıkacak soruları öğrenip hem de kendimiz ne olur ne olmaz diye çalışıyoruz.

SERSERİ RUHLU MİNİK KUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin