15.Bölüm"Sevmiyorlar Azizim. "

82 13 41
                                    

Zimmetli bir yaşam,yoludur hayat 
Bir günü bir güne, uymaz azizim 
Bu gün taze olan, yarına bayat 
Hevesi kursakta, koymaz azizim 

Niceleri geldi, geçti bu handan 
Kimine hor baktı, kimine candan 
Kepçeyle verirken,aldı bir yandan 
Sanki kör bir kuyu, doymaz azizim 

Kimine sağırdı, kimine kördü 
Kimine pek cimri, kime bönkördü 
Kimine göre dost, kime nankördü 
Vicdanın sesini, duymaz azizim 
(Hamit Korken)

Kimine sağırdı, kimine kördü Kimine pek cimri, kime bönkördü Kimine göre dost, kime nankördü Vicdanın sesini, duymaz azizim (Hamit Korken)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~~~
Sabah geç kalkıyorum. Kahvaltıdan sonra yolculuk için poğaça yapıyorum. Nasıl olsa bugün herkes okulda. Tek başımayım tüm gün. Poğaçaları bitirdikten sonra yenilenen internet paketimi dizi izlemek için kullanıyorum. Kuzenlerim okuldan döndükten sonra hep beraber son kez vakit geçiyoruz. Onlar ayrılıyor ve evlerine gidiyorlar. Ben de valizimi hazırlıyorum. O sırada telefonum çalıyor.

"Ne var Ece! "

" Bağırma ya, haberlerim var sana. "

" Dinlemek istemiyorum seni. "

" Utku seni sordu. "

" Ne! "

" Ya aslında  Utku'nun bizim sınıftaki arkadaşı dedi ki senin kıvırcık bir arkadaşın vardı, okuldan mı ayrıldı. Ben de dedim ki o gitmez gelir. Sonra işte bugün bana laf attı Utku. Sonra arkadaşın gelecekmiş atmam bundan sonra laf dedi. "

" Bundan banane Ece! Ne sen umrumdasın ne de Utku. Ne yaparsınız yapın! Beni de arama artık. Seninle konuşmak istemiyorum. "

" Ben öyle yapamam. En azından selam veririm. "

"Sen  selam verirsen ver. Ne selamını alırım ne de selam veririm."

Hayatımı mahveden insanı daha fazla dinlememek için telefonu kapatıyorum. Zaten açmam bile hataydı. Gittiğimi sansınlar onlar. Ben geri dönüyorum daha güçlü bir şekilde. Kaçmayıp savaşacağım. Hiç kimseye yenilmeyeceğim. Kendime söz veriyorum kimsenin beni bir daha düşürmesine izin vermeyeceğim.

~~~

Gece iki de yola çıkıyoruz. Arabanın arka üçlü koltuğunda yastığım ve battaniyemle yatıyorum. Biz Tekirdağ'dan ayrılırken bardaktan boşalırcasına yağmur yağıyor. Yağmurun sesi adeta bir nenni görevi görüyor ve usulca gözlerim kapanıyor. Uyandığımda İstanbul'da oluyoruz. Köprüden geçerken boğazın ışıklar altında parlayan suları gözlerimi kamaştırıyor. Aklıma Özdemir Asaf'ın şiiri düşüyor.

" Başbaşa kalmış iki Hisar 
Beklemekte sönük sahilleri. 
Artık eski harpleri anlatır taş duvarlar 
Kıyılarından geçen balıklara. 
O balıklar ki, dedeleri 
Şarkılarla beslenmişti geceleri. 
Şimdi sulara düşen çürümüş tahtalar 
Dalgalarda son oltanın yemleri.. "

SERSERİ RUHLU MİNİK KUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin