Sana yazları sıcak ve kurak kışları soğuk ve yağmurlu bir coğrafyada yaşadığımızı söyleyecekler. Gerçek olan senin mevsimindir oysa, o günün nasıl geçeceğini anlayabilmen için gökyüzüne bakman gerekmez dönüp yüreğine bak. Yağmurlar ve güneş yüreğinden süzülür.
Gerçek olan yüreğinin mevsimidir, senin mevsimindir. Her sabah uyandığında gözlerinden saçılanlardır mevsim. Güneş senden doğar ve yağmur senin gözlerinden düşer yeryüzüne.
Sana atlaslar haritalar gösterecekler adına sınır dedikleri bazı çizgilerle çevrildiğini göreceksin yaşadığın yerlerin. Bütün bunlar kurmaca gerçekte tüm yeryüzü Allahındır. Ve gerçekte yürüyebildiğin kadar senindir tüm coğrafyalar.
Lider -Yağmur
__________
"Sana ağlama dedim!"
Öyle bir bağırmıştı ki gözlerimi sıkı sıkı kapatma ihtiyacı duymuştum. Gözlerimide kapatmamın etkisiyle yaşlar yanağıma hızla firar etti, onlarda yorulmuşlardı tutunmaya çalışmaktan. Bana göre gözden damlayan her bir yaş kişinin kendi intiharı gibi geliyordu.
Ne kadar ağlamışsanız o kadar ölmüştünüz, tek elle tutunduğu kirpikleri bırakırken bir damla su tanesi ne dramtiktir ki o an. Sessizce ağlıyorsanız kendinizi asmışsınızdır, bağıra çağıra ağlıyorsanız eğer işte o en çaresiz anınızdır. Bileklerinizi kesmişsinizdir, ve büyük bir ızdırap içinde ölmek için direniyorsunuzdur.
Ben nasıl ölmüştüm bu sefer, bağırmıyordum ama sessizde değildim. Gözyaşlarım her düşüşünde ağıt yakıyorlardı, sanırım ben kendimi onlarca kattan aşağıya atmıştım. Böylesine özgür bir ölüşe dünya ilk kez şahit oluyordu.
"Lanet olsun! AĞLAMA!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanrısız Evrenler
Science FictionBuz dağının içinde bir cehennem, aksine bu sefer melekler koruyucu değildi cennetin kapısının önünde. Ben şeytanın kendisiydim, yakıp yıkmak isteyen bir câni. Ben acının ta kendisiyim. Kan dökmek isteyen bir canavarım ben, kendi ırkıma açtığım savaş...