"Benimle gel." dedi ve merdivenin altındaki kapıyı açtı. Tanrım! Aynı Harry Potter'ın odası gibiydi. Zorda olsa ikimizde odaya girdik. Cebindeki kutuyu çıkardı ve açtı. Yok artık. Tahmin ettiğim şeyi yapamaz değil mi?
"Cody dur sen ne yapıyorsun?"
"Bana bir dakika müsade et Jess."
"Cody lütfen dur."
"Benimle evlenir misin Jess?"
"Ne?!"
"Benimle evlenir misin Jess? Sonsuza kadar benimle yaşar mısın? O boş çerçeveleri düğün ve yaşlılık fotoğraflarımızla doldurur musun Jess?"
"Cody saçmalama. Şaka değil mi bu? Çocuklar bu hiç komik değildi hadi çıkın neredeyseniz." diye bağırdım aceleyle.
"Hayır Jess bu şaka değil. Evlen benimle."
"Saçmalıyorsun. Gerçekten saçmalıyorsun. Kariyerinin en mükemmel dönemindesin. Hatta dönemindesiniz. Bir evlilik bu kariyeri alt üst eder. Saçmalama Cody."
"Kariyer falan umurumda değil anladın mı? Benim kariyerim seninle yaşlanmaktan yana. Kim ne derse desin. Seni bir daha kaybetmek istemiyorum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-Give Me Love-
Teen FictionAslında her zaman sevdik birbirimizi sonsuza kadar.Peki ayrıldığımız nokta neydi? Neden ayrılmıştık? Hiçbirini hatırlamıyorum bile.Sadece sana aşık olduğumu hatırlıyorum.Seni her şeyden çok sevdiğimi.Tatlı atışmalarımızı,sesini;bana aşkım diyişini h...