7

57 7 1
                                    

Hissiyat mı? Bende sürüsüyle var her şeye duygu katmaya bayılıyordum. Notaların geçişlerinde bile bir süre ağlardım. Sanki Beethoven'ın bu parçayı bestelediği günü yaşarcasına...
Onun beni köşeden izleyişini görebiliyordum. Gözlerimi kapatıp parçaya devam ettim. Parçanın bitimiyle insanlar alkışlamaya başladırlar. Hayatlarında böyle bir müzik daha önce duymamışçasına... Afra'nın beni elimden tutup dışarıya doğru çekmesiyle bir an boşluğa düştüm. Ardından dudaklarımı kaplayan o sıcak ile tutuldum kaldım. Çekim alanına takılmış bir astronot gibiydim. Onun kalbi ise bir kara delik...

Kenetlenen dudakların ardından kalan bir bakışma, onun gözlerinden gelen kara ışıltılı gülüşler kendisine bir avare gibi bakmamı sağlıyordu. Büyü fazla uzun sürmedi. Bir telefon ardından gitmesi gereken bir Afra...
"Üzgünüm, gitmem gerekiyor" diyerek çantasından bir not defteri çıkardı. Üstüne birkaç şey karaladıktan sonra " Al, bu benim numaram. Buradan bir birimize ulaşırız" diyerek uzaklaştı.
Elimde not defterinden kalan bir parça kâğıt ile arkasından bakakaldım. Suratımdaki gülümseme ile yolun kenarında dilenen adama baktım.
Adam, "Neye gülüyorsun sen öyle bana mı?" demesiyle beraber direk oradan koşarak uzaklaştım. Eve yürümek istedi canım. Yıldızları saymak ve yürümek... Kafamda dönen o palladio'nun çılgın girişi ile hızlı adımlarla yürüdüm. Eve geldiğimde ise sessiz bir şekilde odama geçtim. Çünkü hiçbir soruya maruz kalmak istemiyordum. Her zamanki rutinimi yaparak kapımdaki Einstein posterine selam vererek oda girdim. Bugün olanları kağıda dökmek için sabırsızlanıyordum. Sadece istediğim çok hızlı yaşanmış bu deneyimi daha da canlı bir hale getirmek, onu defalarca ve defalarca kucaklayabilmek için yanımda sıcak ve soluk alır halde tutmak. Ah, o sıcak akşamüstünün, o saatlerin tek bir saniyesini ile unutmaktan korkuyorum.
Bütün yaşanmışlıkları kağıda döktükten sonra yapılması gerekenler listesinin bir hayli kalabalık olması gözümden kaçmıştı. Buna ödevlerde dahildi. Bazı hedeflerim vardı. Bir hayli geek bir insan olmamın yola açtığı şeylerdi galiba bunlar. Hani izlersiniz ya Amerikan filmlerinde; zorbalığa uğrayan, dolaba sıkıştırılan, zeki çocuk... Eh biraz öyleyim de denebilir. 

Gerçeklik PeşindeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin