Bargu'dan
Telefonuma gelen mesaj sesiyle gülümseyerek uyandım. Ece'm her sabah gibi bu sabahta mesaj atarak uyandırmıştı. Ece benim güzeller güzeli sevgilim. Normalde çocukluk arkadaşıydık Ece'nin babası bizim şirketimizde CEO olarak çalışıyordu ve babamla da çok yakın arkadaş oldukları için Ece'yle beraber büyüdük. Ben Ece'yi hep çok sevdim ama ona bir türlü açılamamıştım taki geçen sene onu deli gibi kıskanıp birden öpene kadar Ece onu öptüğüm için 1 hafta kadar benimle konuşmamıştı ama onunda bana karşı olan hisleri ayrı kalmamızı engellemişti yakın zamanda tam 1 senelik bir ilişkimiz olacak. Ece ikinci mesajını da atınca düşüncelerimden sıyrılıp Ece'nin mesajını açtım;
-Günaydın aşkım
-Hadii kalk aşkım okula geç kalıcaz!
Mesajları okuduktan sonra hemen üzerime beyaz bir tişört altıma da siyah kotumu giyip deri ceketimi alıp evden çıktım. Bizim okulun formaları yoktu zaten okul babamın okulu olan Akay kolejiydi. Ecelerin evinin önüne geldim 2 dakika sonra sevgilim koşarak yanıma gelip boynuma atladı.
-Sevgilim hadi okula geç kaldık gidelim biran önce
Ece hep böyleydi okulu çok seviyordu okula 1 dakika gecikmek onun için bir saate bedeldi. Anlamıyorum ki bu okul sevdası nedir?
El ele yürüme başladık tabi bu yürümek sayılırsa Ece önden koşuyor ve beni de çekiştiriyordu.Güzelim bu ne acele ama..
Sonunda okula geldik Ece
-Görüşürüz aşkım diyerek yanaklarımdan öpüp sarıldı ve koşarak okula girdi deli bu kız ya...
Evet Ece'yle biz aynı okulda değildik o benim okuluma gelmek istemedi sürekli göz önünde olacaktık ve rahat edemeyecektik. Ben Ece'nin okuluna geçecektim ama Ece derslerimizi etkileyeceğini söyledi hem böyle olursa birbirimizi özleriz diyerek beni de ikna etmişti. Bende yavaştan okuluma yürümeye başladım okullarımız birbirine çok uzak değildi yürüme mesafesindeydi. Her sabah Ece' yi okuluna bırakıp kendi okuluma geçerdim. Çıkışta da Ece'yi beklerdim beraber eve dönerdik. Bazen okuldan çıkınca şirkete babamın yanına uğramam gerekiyor bu gibi durumlarda kardeşim gibi sevdiğim Kaya onu evine bırakıyordu. Kaya ile Ece aynı sınıftaydı ve ben Ece'yi Kaya'ya emanet etmiştim.
Sonunda okula vardım ve sınıfa çıktım en arka cam kenarına geçtim yanımda Demir oturuyordu. Demir ve Kuzey benim bu okuldaki en yakın arkadaşlarım olmuştu hep beraber takılırdık. Demirle ben kick boks ile uğraşıyordum Kuzey ise fitness ile ilgileniyordu. Demir:
-Oğlum nerde kaldın zil çaldı diyerek hesap sormaya başladı. Bende dalga geçerek
-Okul benim lan hiçbir derse girmesem de olur dedim ama tabi ki doğru değildi babam bu konuda çok kuralcıydı okulu kendi okulummuş gibi görüp rahat davranmama asla tahammül etmezdi okulda ki bütün öğretmenleri de tembihlemişti, her öğrenciye nasıl davranıyorlarsa bana da öyle davranıyordu öğretmenlerim. Bizimkilerde bunu çok iyi biliyordu Kuzey hemen atladı
-Hadi lan ordan
Bende;
-Sabah uyuya kalmışım geç kalktım sonra Ece'yi okula bıraktım anca gelebildim dedim. Eceden bahsedince ikiside gerildi Ece'yi sevmiyorlardı ve sırf benim için susuyorlardı biliyorum. Sanırım ikisi de artık susmaya dayanamayacaktı.
-Bargu bu kızda ne buluyorsun anlamıyorum elini sallasan ellisi fıstık gibi hatunlar var ama Ece seni sevmiyor sadece seni kullanıyor niye bunu anlamıyorsun aşk gözlerini bu kadar mı kör etti?
Kuzey'in laflarından sonra sinirden gözlerim karardı kendimi tutamayıp Kuzey'in suratına yumruğu geçirdim tamam Ece'yi sevmiyor olabilirlerdi ama onun hakkında konuşamazlardı o benim sevdiğim kızdı, dünüm, bugünüm, yarınım geleceğim, her şeyimdi. Kuzey yumruğun etkisiyle yere düşerken Demir beni tutup zorla yaka paça bahçeye çıkardı hava almak biraz sakinleştirmişti.
-Bargu tamam sakin ol
-Ne sakin ol Demir? Nasıl sakin oluyum? Adam gelmiş sevgilim hakkımda konuşuyor izin vermem Demir anlıyor musun? İzin vermem.
-Bak Bargu âşıksın görmüyorsun ama o kız seni sevmiyor abi anla artık şunu
-DEMİR O KIZ DİYİP DURMA O KIZ DEDİĞİN KİŞİ BENİM SEVGİLİM. BARGU AKAY'IN SEVDİĞİ KIZ O ANLADIN MI? ŞİMDİ KUZEY GİBİ DAYAK YEMEK İSTEMİYORSAN S*KTİR GİT!
Diye bağırdım çok sinirliydim onların dediği gibi bir şey yoktu Ece beni seviyordu. Demir bir şey demeden gitti daha çok şey söylemek istiyordu ama susmayı tercih etmişti sınıfa geri dönmek istemedim en iyisi şirkete babamın yanına gitmekti. Şirkete geçtim babam ilk başta neden okula gitmediğimi sorsa da iyi hissetmediğimi söyledim o da pek üstelemedi şirkette 3 saat geçirdikten sonra Ece'nin okuluna gitmeye karar verdim şuan bana iyi gelecek tek şey sevgilimdi. Şirketten çıktım ve Ecelerin okuluna yöneldim okula vardığımda içeri girdim zemin kattaki nöbetçi öğrenci yerinde kızıl saçlı bir kız kitap okuyordu onun yanına yaklaşıp
-Zile kaç dakika var? Diye sordum sanırım kız geldiğimi fark etmemişti ve ben sorunca sıçradı sonra kafasını kaldırdı ve göz göze geldik
-15 dakika var dedi o sırada nöbetçi kartı dikkatimi çekti Asel Akman 11-E yazıyordu demek ki Ece ve Kaya ile aynı sınıftaydı. Zilin çalmasına 15 dakika olduğunu öğrenince kızın yanındaki sandalyeye oturup beklemeye karar verdim yanına oturunca kız sanırım tedirgin oldu ya da bana öyle geldi bilmiyorum kız bir şey demeden kitabına döndü zil çalınca Ecelerin sınıfına çıkmaya başladım sınıflarının önüne geldim kapıyı açıp sınıfa girdim
Eceyle Kaya sıraların arasında ayaktalardı bir şey konuşup gülüşüyorlardı onların yanına gitmek için hareketlendim ki Ece birden Kaya'yı yanağından öptü..?!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İHANETİN ARDINDAN
ChickLitİhanetin acısını tatmış bir kalp aşk ile tekrar atabilir miydi? Kusursuzun aşkını yaşayan kalp kusura aşık olabilir miydi? Sevgilisinin kusursuzluğuna aşık olan bir adam. İhaneti kaldırabilir miydi? Kaldıramadı... Kusurların kusursuzlaştığı bir a...