İHANETİN ARDINDAN

3.BÖLÜM: İhanetin Acısı

Arkasında şaşkın bir Bargu Akay bırakarak...

"Asel...Bizim sınıftan.Hep böyledir erkekleri sevmez sınıfta bir tek Cem ile konuşur.Neyse hadi biz gidelim"

Ece'nin dedikleriyle kızın arkasından bakmayı kestim demek bütün erkeklere karşı böyleydi değişik... Bir tek Cem'le konuştuğuna göre sevgililerdir. Aman bana ne o kızdan ya iki saattir ne saçmalıyorum yanımda sevgilim varken doğrusu Ece beni hiç kıskanmazdı beni kıskanan bir sevgilim olmasını beni sahiplenmesini ve kimseyle paylaşmamasını isterdim ama Ece öyle biri değildi olsun ben onu böyle de çok seviyorum...

"Canım ne düşünüyorsun? Okuldan çıktığımızdan beri daldın gittin."

"Bugün biraz moralim bozuk ondan aşkım."

"Ne oldu sevgilim? Bana her şeyi anlatabilirsin." Ece'nin merakla sorduğu soruya cevap veremedim. Ona her şeyimi anlatırım ama nasıl bu olayı anlatacaktım ki? Benim kardeşlerim senin beni sevmediğini hatta benle oynadığını söylüyorlar mı diyecektim? Ece benim anlatamayacağım bir konu olduğunu anladığını belirten bir ifadeyle gülümsedi. Onun bu anlayışlı hallerine bayılıyorum. Sahilde bir banka oturduk Ece hemen başını göğsüme koydu elleriyle belimi sıkıca sardı bu tarif edilemez bir histi birine aşık olan bir insanın hayallerini süsleyen bir andı. Kokusu burnuma geldiğinde huzur buldum. Bir insana huzur veren bazı kokular vardır bir anne için evladının kokusu, başka biri için sevdiğinin,sevgilisinin kokusu, kimileri için yağmurdan sonraki toprak kokusu, kimisi için kitapların kokusu, kahve kokusu her insana huzur veren bir koku illaki vardır hani o kokuyu bir kavanoza koyup saklamak istersin ya bende Ece'nin kokusunu saklamak istiyorum.

"Ece bana hep böyle sarıl olur mu? Kokun burnumun ucundan hiç eksilmesin. Sen beni bırakırsan ben biterim Ece dayanamam bu acıya ama sen annem gibi yapmazsın onun gibi beni bırakmazsın demi? Hayatımdaki tek kadın sen ol Ece tabi belki ilerleyen zamanlarda bir ufaklık olabilir. Ama başrolde hep sen ol. Bargu Akay'ın filminin başrolü sen ol." Ece'nin yüzünü ellerimin arasına aldım. "Bana söz ver Ece beni hep seveceğine ve Bargu Akay'ın filminin her zaman başrolü olacağına söz ver."

Ece gözümün içine bakıyordu ama cevap vermiyordu susmasına üzülmezdim ama gözlerinde farklı bir duygu vardı çözemediğim bir duygu üzüntü, pişmanlık, sanki gözleriyle özür diliyordu ne olduğunu anlamasam bile içimde bir yerlerin kırıldığını hissettim. Ece beni bırakırsa ben yaşayamazdım ben babam gibi değildim annemin başka bir adam için bizi terk etmesini atlatmıştı babam, belki hayatında ben olduğum için bana bağlanarak bu acıya katlanmıştı ama bu çok güçlü biri olduğunu değiştirmezdi ben babam gibi güçlü değildim ki. Ben bunları düşünürken Ece yaklaşıp yanağımdan öptü.

"Aşkım ben senin her zaman yanında olucam. Söz veriyorum."

Hemen ona sarıldım ve o muhteşem kokusunu içime çekip huzur buldum biraz önce içimde kırılan yerlerden çiçekler açmıştı sanki, bazılarına göre bu aptallıktı. Ama aşk başlı başına mantıktan uzak değil miydi zaten?

" Artık gidelim aşkım geç oldu." Dediğinde ona hak verdim 2 saatte yakındır bu bankta oturuyorduk. Ayağa kalkıp yürümeye başladık. Ece'yi eve bıraktıktan sonra eve geçtim. Bir duş almak en iyisiydi.

Yatağımda uzanmış bugünü düşünüyordum ne çok şey yaşamıştım. Neyse şimdi bunları bir kenara bırakma zamanı tam 2 gün sonra Ece ile 1.yılımızı kutlayacaktık. O yüzden çok heyecanlı ve mutluydum tabii ki 1.yılımız için bir plan yapmıştım Ece'ye bir çiçek yollayacaktım ve üzerindeki nota da "Masmavi bir deniz senin gözlerin. Ne bir sandal, ne bir sahil, ne bir ada var boğuluyorum. Gözlerinin içinde kayboluyorum. Akşam 8'de sahilde her zaman ki bankta seni bekliyorum." Yazacaktım.