Bölüm 20: Uykusuzluğun Karanlık Yüzü

1.8K 152 8
                                    

Koşmaya başladım. Koşabileceğim en hızlı şekilde koştum. yüzüme vuran hava gözümden akan gözyaşlarımı savuruyor, yanaklarımı ıslatmasını engelliyor, başımdaki o inanılmaz acı dolu pişmanlık duygusu bacaklarımdaki gücü her saniye biraz daha azaltıyordu.

Sonunda o odanın önündeydim. İnfaz odasının o kırmızı dehşet verici ışığı açık kapının üstünde yanıyordu. Yavaşlamadan koşarak içeri girdim. Abime ulaşmamı engelleyecek kocaman kalın camı görünce durdum ve acıyla, yapabileceğim son şey olarak bağırdım.

''SAKIN ABİMİ ÖLDÜRMEYİN! UZAKLAŞIN ONDAN!''

Salondaki herkes bana bakarken ben abime bakıyordum. Çok geç kalmıştım. Son kez açılmış, donuk gözleri hiç kırpılmadan bana bakıyordu. Benim söylediklerimi duymuş muydu? Emin değilim. Ancak beni gördüğüne eminim. Yüzünde o tatlı gülümseme belli belirsiz gözüküyordu. Ya da ben öyle sanıyordum.

İçimden bir parça kopmuş gibi hissediyordum. Jason yanıma yaklaştığında ve kafamı camdan diğer tarafa çevirmeye çalıştığında direndim. Ona bakmak istiyordum. Onu kaybetmek, gerçekleri öğrenmeden önce benim için mutluluk verici bir haberdi oysa ki... Gerçekleri öğrenmemeyi yeğlerdim. Şu anda bu pişmanlığı duymamayı...

Jason beni odadan çıkarmaya çalışırken ben bir kıpırtı gördüm. Gördüğüm şeyden ne kadar şüphe etsem de abimin vücudunda sanki bir kıpırdama olmuştu. ''Bunu gördün mü?'' Diye sordum sessiz bir şekilde Jason'a. ''Onun hareket ettiğini gördün mü?''

Jason kolumu sıktığı elini gevşeterek panikle sordu. ''O hareket mi etti?''

Onun bu paniği benim içimde biraz sorgulama yapmama sebep olunca gün yüzündeki bilgi beynimin açığına çıktı. Bu kadar çabuk unuttuğuma inanamıyordum. Oysa biraz önce dosyalarda okuduğumda en dikkatimi çeken bilgilerden biri olmuştu. Ölü insanların kolay kontrol edilmesi...

Esrarengiz Okul (Tamamlandı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin