O-o neydi??!! Bana baktı ve 2 saniye sonra yere yığıldı!!
Şimdi ne yapmalıyım??!!! Diye içimden geçirirken ani refleks ile ayağa kalktım sağıma soluma baktım kimse yoktu!! Hemen koşarak yolun ortasında gittim ve orada bayılan cansız bedene bakıyordum. Yanına yaklaştım ve eğildim elimle biraz dürttükten sonra yavaşça gözlerini aralıyordu!
Ben:İ-iyi misin??! Seni hemen hastaneye götürmemiz gerekiyor kımıldama ambulansı arayacağım!!
B/Ç:H-hayır hastane olmaz!! (B/Ç=bilinmeyen çocuk) Halsizlikten sesi çok kısık çıkıyordu! Ve nedediğini zorla anlamıştım!
Ben:N-ne neden durumun hiç iyi görülmüyor!
B/Ç:Hayır ne olur hastane olmaz!
Şimdi ne yapmalıydım??! Eve mi götürmeliydim? Unnielerim bana kızarlarmıydı?! Daha çok düşünmeden çocuğu yavaşça kaldırdım ve elini omzuma attırdım! Yavaşça yürüyorduk hatta baya yavaş çünkü çocuk zar zor bir durumda yürüyordu. Ormanın tersine yürürken karşıdan karşıya geçtik ve benim her zaman tek oturduğum parka doğru yürüdük. Çocuğun omzumdaki kolunu yavaşça kaldırdım ve banka otutturdum. Oturur oturmaz şok olmuştum çünkü çocuğun yüzünde şişlikler ve morarıklıklar vardı!Ben:S-sana ne oldu?!
B/Ç:Birşey olmadı!
Ben:Seni böyle bırakamam benimle gel!
B/Ç:Hayır! Teşekkürler ama olmaz!
Ben:Lütfen! Seni bu halde bırakamam!
Çocuğu yavaşça kaldırdım ve en yakın eczaneye yürümeye başladık. Varınca çocuğu eczanenin önündeki kaldırıma oturtum ve içeriye girdim! İçeride yaşlı bir amca vardı.
Ben:Merhaba! Ben pamuk ve tantürdiyot alabilir miyim!?
E/A:Yavrum sevgiline ne oldu?!
Ben:Yok amca sevgilim değil sadece arkadaş!Dayak yemişte!
Adam birşey anlamasın yalan söylemiş bulunuyordum! Ama yapmam gerekti! İlaçları alıp çıktım ve çocuğun yanına gittim.Çocuğun kolundan tutum ve tekrar kaldırdım ama bu sefer yeterli değil ve tam düşecek gibi oldu hemen elimi beline doğru sardım! Çocuk bana baktı ve hafif bir tebessüm yerleştirdi yüzüne ama yüzünü zar zor görüyordum çünkü baya bir dövülmüştü! Galiba çünkü bilmiyordum neler olduğunu! Yavaş yavaş eve doğru yürümeye başladık.
*******************
Evin önüne varınca çocuğu merdivene oturtum ve kapıyı yavaşça çaldım.Korkuyordum çünkü damla unnie beni yanlış anlayabilirdi ama çocuk yaralıydı! Kapı açıldı ve karşımda şaşırmış bir şeyda gördüm!
Şeyda:E-ekin bu ç-çocuk kim?! Ya da dur pamukşekerimi getirdin mi? İçerde seni unnieler bekliyor cezan ağır!!
Ben yavaşça çocuğu oturduğu yerden kaldırdım ve içeri geçirdim. Çocuk nerdeyse bayılacaktı ama kendini zor tutuyordu. İçeri geçtiğim gibi önümdeki üçlü koltuğa bıraktım çocuğu. Çocuğu bırakır bırakmaz damla ve Ezgi unnie kolumdan tutup beni mutfağa çektiler!
Ben:Hey hey! Ne oluyor!? Biraz düzgün davranın içerde misafir var!
Damla:Asıl sen bize cevap ver ekin hanım! Bu çocuk kim?!!
Damla bunu söylerken bir eli ile beni tutmuş diğer eli ile çocuğu gösteriyordu!
Ezgi:Ekin hanım bilmediğimiz çocukları hani eve getirmiyorduk ya o kural ne çabuk unutuldu!
Ben:Ya ben birşey unutmadım! Ama siz beni her gönderdiğinizde ben oradan sonra park-
Damla:Park??!!
Ezgi:Ekin sen sen ne yapıyorsun??!!
Ben:Ya birşey yapmıyorum! Ş-şey ııııı siz beni gönderince ben oradaki parka oturup şarkı dinleyip ormana bakıyordum!!
Damla:Ekin bensiz park ha??!!
Ezgi:Damla dur anlatsın şu yoksa elimde kalacak!!
Ben:Ya off işte bugünde oturuyordum. Ormana bakarken birini gördüm.Galiba ormandan çıkıyordu ve bana baktı sonra bayıldı! Ve işte buradayız.
Demiştim o sinirli yüzlere bakarken.!
Ezgi:Ekin bu çocuğu hemen geri götür hatta hastaneye götür!
Ben:Hayır! Olmaz! O istemiyor hastaneye gitmek!
Damla:Peki ne yapacağız??!!
Ben:Ben gelirken yoldaki eczaneden ilaç aldım eğer Şeyda unnie çocuğu bırakırlarsa ilaçları sürecem!!
Ezgi:Ekin! Unutma! 2-3 gün!!
Ben:İyileşene kadar!! Olsa???
Damla:Tamam! Belki arkadaşı vardır Ezgi çocuk tatlıya benziyor!
Ezgi:Siz beni çıldırtacaksınız!!
Deyip çıkmıştı Ezgi unnie ben ile damla unnie ise arkadan kıskıs gülmeyle yetindik..
Durumun ciddiyetini idrak edince mutfaktan çıktık ben çocuğun yanına gittim damla unnie ise şeyda yı oradan yani çocuğun yanından almaya gitti!
Çocuğun yanına yaklaşınca kaşının üstündeki yaranın geçtiği dikkatimi çok çekmişti ve çocuğun yüzüne baka kalmıştım!
Ben:S-sen o-o yara n-nasıl gitti!??
B/Ç:Yara mı ne yarası ?? Orada yara yoktu ki!
Ben:Nasıl yoktu?
Koltuğun üstündeki aldığım ilaçları çocuğa gösterdim .
Ben:Ben bunları niye aldım sence?! Yaran için aldım ama o şimdi yok!!
B/Ç:Biraz sessiz konuş! Duyacaklar!
Ben:K-kim ne duyacak? Sen? Sen neyden bahsediyorsun??!!
Çocuk yorgun hali ile kalktı ve beni yanına çekti! Ağzımı kapattı!
B/Ç:Şşhhh! Burdalar duyacaklar!
Ben ise inadına çığlık atmaya başladım!
Ve sonra birden elini ağzımdan çekti.
Ben:Sen ne yaptığını sanıyorsun??
Bunu söylerken sesim çok yüksek çıkmıştı çünkü bütün kızlar salona toplanmıştı!
Tuğba:Hey ekin! Ne oluyor niye bağırıyorsun gece gece?? O-o kim !!??
Ben:Bende bilmiyorum ama yakında gidecek bilmemize gerek yok zaten!
Deyip hızla odama geçmem bir oldu! Kapıyı üzerime kilitledim.(Bilinmeyen çocuğun ağzından)
Ormanda peşimden avcılardan koşarken birisi beni yakalaşım ve suratıma yumruk atmıştı. Ne olduğunu anlamdan yere düşmüştüm. Ama hemen kendime geldim ve ayağa kalktım hem bana vuran adamın yüzüne bir tane yumruk geçirdim! Birden yere yığılmıştı. Hemen ormanın çıkışına doğru koşmaya başladım ve çıkışta parkta oturan bir kız gördüm.O da beni görmüştü ama anı bir baş ağrısı ile yere yığılmıştım! Sıradan biri olsaydı böyle olmazdı ama bana vuran bir avcıydı! Yere yığılmıştım ve gözümü açar açmaz karşı parktaki kızı gördüm! Bana ambulansı arayacağını söyleyince hemen reddettim çünkü bir vampiri doktorlar iyileştiremezdi ama kendi kendimi tedavi edebilirdim. Bu sefer enerjimi toplamam gerekiyor yoksa kendimi tedavi edemem.O kız beni parka götürdü ve banka otutturdu. Biraz yürüdük ve eczaneye geçti yanımdaki kız. Sonra eczaneden çıktı ve beni tutmaya çalışınca kendimi kaybettim tam düşecek gibi oldum ama o kız beni tuttu. Teşekkür etmek için yüzüne bakınca çok tatlı bir kız olduğunu farkettim ve yüzüme bir tebessüm yerleşti! Yavaş yavaş yürüyerek evine vardık. Ama tek yaşamıyordu galiba çünkü kapıyı çalıyordu. Çalınca karşımıza bir kız çıktı. Türkçe konuştukları için ne dediklerini anlamaya çalışıyordum ama olmuyordu. İçeri geçince beni üçlü koltuğa oturttu ve iki kız onu mutfağa çekiştirdi. O kız gider gitmez yanıma bir kız geldi. Ve bana durmadan tam konuşamadığı korecesiyle bir şeyler soruyordu" arkadaşın var mı? Sen nerden geldin? Sormuşmuydum arkadaşın var mı? " deyip tekrarlıyordu. Tam birşey diyeceğim anda o kızı içeri çeken kızdan biri geldi ve yanındaki kızı kaldırdı! Sanırım 4 kişilerdi. Ve de türklerdi çünkü daha önce böyle kızlar görmemiştim! Kaşımın üstündeki yara çok ağırdığı için son enerjim ile yarayı iyileştirmeye çalıştım! İyileştirirken o kız bağırıyordu ve onu susması için uyardım ama o dinlemeyince yanıma çekmek zorunda kaldım çünkü avcıları hissedebiliyordum! Avcıların gittiğini anlayınca kızı bıraktım tam benimle konuşurken bir kız geldi bu diğerlerine benzemiyordu! Galiba 5 kişilerdi çünkü o kız baya şaşırmıştı! Allah'tan gördüklerini söylememişti! Ve sinirli bir odaya gidip kapıyı kilitlemişti!(Ekin'in Ağzından)
Gözümü açtığımda!Damla kapıyı kırarcasına tekmeliyordu.
Damla:Ekin aç şu kapıyı kırarım yoksa!
Şeyda:Kırar ha!
Kapıyı kırmamaları için kapıyı yavaşta açtım ve odadan çıktım.
Şeyda:Ekin hem sen çocuğu getiriyorsun hem de kendini odaya kilitliyorsun! Nasıl bir iş bu??
Ben: Ya unnie gördüklerime inanamadım! Yorgunumdur diye yatmaya geçtim o çocukta iyileşmiştir zaten!
Yavaşça salona gittim dolabı açtım. Dolapta hiçbirşey yoktu! Bu durumu unnielerime söyleyince Tuğba,Ezgi ve Damla birşeyler almak için markete gittiler. Şeyda unnie ise odasına geçti ve uydu onunda uykusu çok ağırdı. Top patlasa duymazdı. Dolapta hiçbirşey olmadığı için tezgahta duran mısır gevreğini tam alacaktım ki yanındaki bıçağı görmedin ve elimi kestim. Bileğimden kanlar akıyordu ve bez almak için arkamı dönmem ile o yardım ettiğim çocuğu görmem bir oldu! Çocuğun gözleri kırmızı kırmızı parlıyordu ve birden bileğime yapıştı. Benim ise gözlerim yavaş yavaş kayıyordu ve bileğimin ağrısı ile ufak bir çığlık attım.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece sıradan mısın peki?? (BTS)-(Tamamlandı)
JugendliteraturHayatta inanmadığım şeyler var! Ama insan inanmak zorunda mı kalır sizce?? Ben kaldım ama bu inandığım şey beni iyi yere mi yoksa kötülüğe mi sürükleyecek??!!