Sabah uyandığımızda ilk işimiz eşyalarımızı toplamak olmuştu. Annem sulu bir göz ile bana bakıyordu. Eşyalarımızı arabaya koyduk annem ile Lale abla ve Salih abi vedalaştıktan sonra sıra bana gelmişti. Birbirimize sıkıca sarıldık ağlamaya başladı gözyaşlarını sildim gözlerini görebileceğim şekilde kendimi geriye çektim.
-Anneciğim ağlamana gerek yok zaten yanına geleceğim ebedi bir ayrılış değil. Her fırsatta yanına gelmeye çalışacağım.
Alnına masum bir öpücük kondurdum Gözleri sulu bir şekilde gülümsedi.
-Sorun değil anneciğim biliyorum. Dikkat et oralarda kendine katı giyin üşütme, biraz sosyal ol insanların içine karış belki bir kız arkadaş bile edinebilirsin.
-Merak etme anneciğim asıl sen kendine iyi bak. Ben güçleneyim sen o zaman gör beni bak bakalım benden iyisi varmı.
Salih abinin düdük sesi ile gitmemiz gerektiğini fark ettim. Anneme son kez sarıldım, öptüm. Arabaya bindik anneme el sallayarak uzaklaşmasını izledim o da bana el sallıyordu. Bir müddet sessiz bir şekilde ilerledik ardından Lale ablanın ince sesi duyuldu.
-Mutlu musun Akın? Yani bizimle geldiğinden bu güzel teklifi geri çevirmediğinden dolayı.
-Mutluyum tabi ki zaten öyle olmasa gelmezdim abla. Güçler güzel bir şey bunları öğrenmek isterim eminim ki güç dışında bana kazandıracağı çok şey vardır.
-Elbette var ablacım. Mesela yaşamını kolaylaştırabilir yani gerekli yerlerde kullanabilirsin. Fakat okula gitmeden sana biraz bilgi vermem gerekiyor. Okulumuzda her ırktan öğrenci var yani sadece Türk değil biz sana ağırlıklı olarak hangi ülkeden öğrenci olduğunu bildiren bir kağıt vereceğiz. Bu kağıda göre yada kendi istediğine göre dil dersleri seçeceksin. Beyin fonksiyonların diğer insanlardan daha fazla çalıştığı için bu dilleri daha kolay öğreneceksin, diğer öğrenciler 6-7 ay gibi bir sürede öğreniyor ama senin daha kısa sürecektir. Dil eğitimini tamamlayan öğrenciler için element dersleri hemen başlayacak. Okulda 1 yurt binası var zaten çok fazla öğrencimiz yok. Türümüzün sayısı az zaman içinde çoğalmasını umut ediyoruz. Bina 8 katlı üçgen şeklinde, element yeteneklerine göre manzaralı odaları öğrencilerimize veriyoruz. Senin odadan ise her kısmı gören bir oda vereceğiz normalde böyle bir oda yok fakat senin için binanın tam köşesine yeni oda yapıldı orada kalacaksın odanda telefon, bilgisayar mevcut istediğin düzenlemeleri yapabilirsin. Soracak bir sorun var mı? Hiç kesmeden dinlemiştim iyice aklıma kazıdım, sanırım çok güzel bir döneme başlangıç yapmıştım. Sorum olmadığını söyleyip biraz uyumak istediğimi belirttim. Kulaklıklarımı taktım arka planda çalan müzik "hero" şarkısıydı. -Multi de mevcut- Uykuya daldım.
Lale ablanın sesi ile uyandım. Kulaklıklarımı çıkartmış bana sesleniyordu, uyandığımı görünce konuşmaya başladı.
-Sonunda uyanabildin hadi kalk uçağa bineceğiz.
-Uçak mı? okul nerede ki?
-Teknik olarak yerini söyleyemiyorum. Çok önemli değil zaten sadece uçağa bin. Arabadan çıkıp uçağa doğru yürümeye başladık çoktan eşyalarımız taşınmıştı. Uçağın önüne geldiğimizde bir özel uçak olduğunu gördüm fakat fazla konuşmayı sevmediğim için bir şey demeden uçağa bindim. Sadece üç koltuk vardı ve aklınıza gelebilecek her türlü donanıma sahipti. Yerime oturduktan sonra pilot kalkacağımızı söyledi biraz süre geçti bana bir ağırlık bastı hafif boğazlarım yanmaya başlamıştı, birden uykuya daldım tekrar Lale ablanın sesi ile kalktım.
-Hadi Akın geldik kalk artık.
Ben kalkarken uçaktan eşyalarımızı alıyorlardı. uçaktan üçümüzde indik pistte bizi bekleyen bir araç mevcuttu. Araca bindiğimizde eşyalarımız çoktan araçta yerini almıştı. Beş dakikalık bir yolculuk sonunda büyükçe bir kapıdan geçtik. Araç durdu eşyalarımız alındı. Lale abla bu sırada elime bir anahtar vererek odamı tarif etti ama ilk kez gittiğim için kaybolmamam adına benimle geleceğini de belirtti. Biraz daha yürüdükten sonra muhteşem güzellikte bir yere gelmiştik. Okul iki binadan oluşuyordu. Birisi yurt binası birisi ise dersliklerin bulunduğu bina. Yurt binasının sağ tarafında dağlar vardı kırmızılık belli oluyordu sanırım yanardağ idi, sol tarafta ise ağaçlık ve boş toprak zeminli bir alan mevcuttu. En güzel ise mavinin en koyu ve en açık tonunu bulunduran bir deniz vardı. Gerçekten büyülenmiştim. Hayatımda böyle bir güzellik görmemiştim. Ben olduğum yerde bu güzelliği izlerken Lale abla ilerden bana seslendi.
-Hadi Akın gel yapacak çok işimiz var.
Onun peşinden gitmeye başladım yer yer öğrenciler vardı. Yanardağdan ateşler çıkıyor top olup etrafa saçılıyordu. Sahilde bir gurup öğrenci hem gülüyor hemde birbirlerinin üstüne su atıyorlardı ardından da suyu buharlaştırıp kurumaya çalışıyorlardı. Toprak zeminde işler daha da garipti öğrenciler neredeyse görünmeyecek kadar toprak ile kaplanıyorlar fakat o toprak birde üstlerinde çekilerek karşıdakinin üstüne atılıyordu. Havada ise eşyalar uçuşuyor bazen yerden çok az da olsa havalanmayı başaran öğrencilere ev sahipliği yapıyordu. Bunlara bakarak derslik binasına ilerlemeye devam ediyorduk.
Hala şaşkındım bu olanlar ne kadar şaşırtıcı ve ilginçti. Düşünsenize sıradan bir hayattan hatta ve hatta oldukça asosyal bir hayattan çıkıp böyle bir yere geliyorsunuz. Mutlaka alışma süreci zorlu olacaktır. Bu arada binaya yaklaşınca gözümü sonunda yakınımdakilere çevirdim okul bahçesinde banklarda oturandan tutunda çimlerde uzananlar, spor yapanlar, oyun oynayan herkes bana bakıyorlardı. Önüme birden bir erkek çıktı ortalama benim boylarda fakat biraz daha iriydi yakışıklı sayılırdı gözleri kırmızı idi. Üstünde ise dizleri yırtık koyu renkli bir kot, siyah bir t-shirt vardı. Kulağı delikti. Erkekte küpe sevmeyen benim bile hoşuma gitmişti, çocuğa yakışmış doğrusu. Çocuk gözlerime bakarak konuşmaya başladı fakat İngilizce konuşuyordu. sanırım yabancı uyrukluydu neyse ki İngilizce temelim sağlamdı. Okul hayatım ve bilgisayar ile aramdaki bağ bunu sağlamıştı. Sesi duyunca iyice dikkat kesildim. "Okuluma hoş geldin çömez"
Son zamanlarda güzel yorumlar almaya başladım hepinize ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum beni nasıl mutlu ettiğinizi anlatamam sizin hoşunuza gittikçe ben yazmak için iştahlanıyorum. Tekrar teşekkür ederim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elementler Kralı
Science FictionAkın 17 yaşında hayatının baharında, pek duygu kavramını bilmeyen bir genç. Bir hafta sonu kalkıyor kahvaltı için mutfağa gittiğinde hayatının en ilginç anlarına tanık oluyor. Gelişen bir olay dizisi ile atalarını ve onların başına ne geldiğini öğre...