Şarkıyı bölüm başından beri dinlemenizi tavsiye ediyorum eğer biterse başa sarabilirsiniz :)
Lale ablanın sesini duymaya başladığımda gözlerimi yavaşça açmaya çalışıyordum sanki kış uykusuna yatmış bir ayının aylar sonra uyandığı zaman gözlerinin ışığa alışma süresindeymiş gibi hissediyordum kendimi. Gözlerimi açtığımda Salih abinin sesi kulaklarıma ilişti
-Uyandı!
Net olarak hala göremesem de Lale ablanın rahatlatıcı olan sesini net olarak duyuyordum fakat görüşüm tam olarak yerine gelmemişti.
-Akın iyi misin ablacım?
Ağzımı zar zor araladım baş-başım çok fena
-Kendini fazla zorladığın için bu gayet normal vücudun fazla güce hala alışmış durumda değil bir kaç gün seni uyutmalarını istedim.
Henüz bir şey dememe fırsat bırakmadan seruma bir sıvı enjekte eden hemşire işi bitince odadan çıktı hemen ardından tekrar uyudum.
Olaylar çok fazla karıştı efendim sanki atalarımız bizi izliyor planlarımızı bozmaya çalışıyorlar bir süredir söylediğiniz gibi Element Okulunu gözlemliyordum fakat Lale ve Salih bir kaç gün ortalıklardan kayboldular bende yeni öğrenci alacaklardır diye endişe etmedim ve okulu gözlemlemeye devam ettim fakat geriye geldiklerinde yanlarında bir çocuk vardı. Çok farklı bir enerji yayıyordu etrafa, çocuk geldikten bir gün sonra tüm öğrenciler bahçedeyken kendisinden üç yıl üstün bir element kullanıcı ile düello yaptı. Hiç bir yeteneğini bilmediği halde çocuğu yendi. Gönderdiği hava dalgalarını görmeniz gerekirdi tıpkı tıpkı Element Kralı aurasına benziyordu.
Yüzünü tam göremediğim adam tek dizi üzerine çökmüş ve karşısında yüksek bir kürsüde tahtında oturan bir adama durumu anlatıyordu. Sanırım benden bahsediyorlardı. Konuşan adam konuşmayı bitirince kral tahtından kalktı yüzü hala görünmüyordu karanlık tam yüzüne vuruyordu. Sinirle adamın önüne geldi ve o anda ışıklar gözüme hücum etmeye başladı.
-Tekrar aramıza hoş geldin Akıncığım.
Lale ablanın gülen suratını görmüştüm başımın ağrısından eser kalmamıştı sanırım söylediği gibi bir kaç gün uyumuştum. Hemşire yanıma geldi ve bana bir şeyler anlatmaya başladı.
-Yorgun hissedebilirsin en geç bir saate o his geçecektir. Sana tavsiyem artık kendini fazla zorlama.
Konuşması bittikten sonra serumumu çıkardı ve bana çıkabileceğim ile ilgili bir kaç şey söyleyip odayı terk etti.
-Ablacım yorgunsan biraz daha kalabilirsin aksi taktirde buradan çıkarsan başın büyük belada genç adam.
Lale ablanın yüzü konuşmasının sonlarına doğru ciddileşmişti. Tereddüt etmeden cevap verdim.
-Çıkmak istiyorum fakat hiç bir suçum yok o çocuk kaşında bende kaşıdım sadece kendini kral gibi görmesini istemiyorum buradaki herkes eşit belki kendinden daha iyi birisini görünce biraz uslanacaktır.
Lale abla bana ciddi ciddi bakmayı sürdürüyordu ben ise gayet cesur bir tavırla gözlerinin içine bakmayı sürdürüyordum.
2 GÜN SONRA
Hastahaneden çıkalı iki gün olmuştu ilk çıktığım gün Lale abla nasihatler eşliğinde canımı okumuştu merak ediyordum da acaba aynı şeyi Arda'ya da yapmış mıydı? neyse bu düşünceler önemli değil uyku sırasında bir rüya görmüştüm ama rüya olduğuna da emin değildim çok gerçekçi duruyordu. Lale ablaya bu durumu bahsettiğimde ise biraz tedirgin olmuştu ve bana adamı görebildiğim kadarıyla anlatmamı istedi en ince detaya kadar anlattıktan sonra telaşı artmış gibi duruyordu bana beynimin çok yorgun olmasından ve gereğinden fazla çalışmasından ötürü böyle şeylerin normal olduğunu söyledi ardından gitmesi gerektiğini yapması gereken işleri olduğunu da söyleyip beni odasından ittire ittire çıkardı. Çok garip bir insandı ama bana çok iyi davranıyordu. Beni gerçekten ya seviyordu yada kral olduğum için saygı duyuyordu tam emin değildim.
Sabah odamda günlük işlerimi yaptım duş almaya karar verdikten sonra kıyafetlerim hazırladım üstümü çıkardım sol omzumun arka tarafı sızlıyordu, banyoya girdikten sonra aynanın karşısına geçip omzuma bakmaya çalıştım gördüğüm şey karşısında bir hayli şaşırmıştım. Orta boyutlarda bir şekil belirmeye başlamıştı omuzum da çok fazla kaşınıyordu ve yanıyordu etrafı kızarmaya başlamıştı dövmeyi seyrederek 30 dakika kadar aynanın karşısında kalmıştım. Her dakika dövme daha da belli oluyor ve yanma geçiyordu. Bütün yanma olayları bittikten sonra sadece siyah renk içeren dövmemi incelemeye başladım. Çok garip bir şekli vardı çizimler sanki renkli olsa daha net anlaşılacaktı fakat her biri element simgelerine benziyordu yada ben kuruntu yapıyordum bilmiyorum. Hiç bir şey yokmuş gibi duşa girdim ve onu çıkarmaya çalıştım üstünü keseledim, elimle silmeye çalıştım ama ne yaptıysam boştu geçmiyordu aksine derim sürtünmeden dolayı acımaya başlamıştı. Hemen duştan çıktım ve üstümü giyindim bunu Lale ablaya göstermem gerekiyordu.
Koridora çıktığımda hiç kimse yoktu. Ahh doğru ya bu gün derslerin ilk günüydü ve herkes dersteydi ama ben gidemezdim bu durumu Lale abla ile konuşmam gerekiyordu. Odasına gittiğimde içeriden sesler geliyordu Lale abla konuşuyordu fakat dediği anlaşılmıyordu. Kapıyı çalıp içeriye girdiğimde ise bir kız bana arkası dönük masanın yanında oturuyordu. Lale abla gir demesini beklemeden girdiğim için sinirli bakışlar atıyordu.
-Lale abla acil konuşmamız gerekiyor.
-Akıncığım görmüyor musun bir misafirim var.
-Bu beklenecek bir şey değil misafiriniz bekleyebilir.
Cümlem biter bitmez Lale ablanın karşısına geçtim aramızda masa vardı yanımda ise misafirim dediği kız oturuyordu yüzü aşağıya doğru olduğu için yüzünü göremesem de burnuma gelen kokusu beni büyülemişti sarı saçları vardı. Kıza fazla bakmadan hemen tişörtümü çıkardım.
-Akın ne yapıyorsun olum soyunma odası mı burası? Çabuk giy üstünü!
Lale ablayı dinlemeden karşısında dikiliyordum tam konuşacaktım ki omzum tekrar yanmaya başlamıştı bu sefer daha fenaydı. Hemen arkamı döndüm ve omzumu gösterdim. Dövmeyi tam olarak göremiyordum ama kızarıklık çok belli oluyordu daha fazla büyümüştü ve acısı giderek artıyordu. Lale abla şaşkın şaşkın dövmeye bakıyordu.
-Abla bunu bu sabah fark ettim omzum acımaya başlamıştı ve ortalama bir saat içinde dövme tamamlandı fakat şimdi tekrar yanıyor.
Kız bu sırada kafasını kaldırmıştı bu esnada yüzünü görme fırsatım oldu. Hafif yeşil gözleri sarışın yüzü ve yüzünün güzelliğine güzellik katan kaşları kızı oldukça güzel gösteriyordu. Bana bir şeyler oluyordu bir kıza ilk defa bu kadar uzun bakmıştım ve baktıkça bakasım geliyordu. Bakışlarımı gözlerine çevirdiğimde ise kızın da bana baktığını gördüm sanki birbirimizin bakışlarında kaybolmuştuk, bütün zaman sanki durmuş yer ve gök bizim için birleşmişti. Lale ablanın sesi ile bütün durum çöktü ve dikkatimi tekrar Lale ablaya verdim. Kızda bu sırada kafasını kaldırmış en az benim kadar dikkatli bir şekilde Lale ablayı dinliyordu.
-Akın bu-bu inanılmaz hiç bir kaynakta böyle bir şey olacağı yazmıyordu. Anlamının ne olduğunu bilmiyorum fakat dövmenin renkli halini görmek isteyeceğini biliyorum.
Yüzü inanılmazlık ifadesi ile dolup taşarken bir ayna getirdi ve arkamda durdu. Bu gerçekten inanılmazdı tahmin ettiğim gibi element simgeleri omzumda belirmişti fakat bu sefer renkte almıştı her element kendine özgü ren ile birleşmiş ve gerçekten güzel bir şaheser omzumda duruyordu. Tek problem ise onun nasıl oluştuğu idi.
Lale abla durum değerlendirmesi yapacaktık ki kız yüksek bir çığlık atarak omuzunu tuttu. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken Lale abla bıkkınlık taşıyan bir ifade ile konuşmaya başladı.
-Olamazz!
Evvvvet gençler ve element okulu öğrencileri :) Yorumlarınız için teşekkür ederim. Beni mutlu ediyorsunuz. Bölüm biraz gecikti biliyorum fakat malumunuz yarıdan sonra ygs var ona çalışıyorum o kadar dert arasında tabi ki sizi ihmal etmediğim için bölümü bitirdim buyrunuz efenim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elementler Kralı
Science FictionAkın 17 yaşında hayatının baharında, pek duygu kavramını bilmeyen bir genç. Bir hafta sonu kalkıyor kahvaltı için mutfağa gittiğinde hayatının en ilginç anlarına tanık oluyor. Gelişen bir olay dizisi ile atalarını ve onların başına ne geldiğini öğre...