Bölüm 9

226 14 16
                                    

Odama gittiğimde farklı bir his içimi kapladı sanki odamda benden başka birileride vardı, tedirginlik duygusu ve hissedemediğim garip duygular içimi kaplamaya başladı odamın her yerine baktıktan sonra kimsenin olmadığına kanaat getirdim. Manzarası insanın aklını kaçıracak olan cinsten olan penceremin önüne oturdum ve dışarıyı seyretmeye başladım gerçekten hava çok güzeldi. Üst sınıflardan öğrenciler kendi bölgelerinde alıştırma yapıyorlar eğleniyorlardı. Hatta bir kısım öğrenci endi bölgelerinden diğer gölgelerdeki arkadaşlarına elementlerinden fırlatmaya çalışıyorlardı gerçekten bu görüntüler görülmeye değerdi. Bir an için eski ortamımı özlemiştim burada neredeyse hiç arkadaşım yoktu ve geldiğim ilk gün olaylara karışmıştım.

Geçtiğimiz yaz biraz asosyallik içimi kaplamış olsa da günümü gün etmiştim gerek bilgisayar gerekse ortam bakımından güzel zamanlar geçirdiğim olmuştu, tabi genelde evde bilgisayar başında oluyordum. Manzarayı izlemeye devam ederken içimi huzur kaplıyor adeta özgür alan görmüş yavru bir köpek gibi koşmak istiyordum. Manzarayı izlemeye devam ederken uzun bir zaman geçtiğini anlayamamıştım ensemde hissettiğim nefes ile ne yapacak olduğunu şaşırmış bir vaziyette şoka girmiştim. Yavaş bir şekilde arkamı döndüm fakat ben arkamı dönerken hala ensemdeki sıcaklığı hissedebiliyordum.

İçimi kaplayan tedirginlik ile ellerim bir anlığına havaya doğru kalkışa geçti ve havanın en yoğun olduğu duygular içimden geçmeye başladı. Sanki hava bana aitti ve istediğim gibi kullanabilecektim. Güç duygusu beni gaza getirdi ve arkamı döner dönmez havayı fırlattım bu normal bir fırlatma hareketi değildi havayı yönlendiriyordum. Arkama tam olarak görebildiğim de havayı fırlattığım kişinin daha doğrusu kişilerin bu okulda tanıdığım iki güzel insana gittiğini anladım. Lale abla ve Ceren!

Havanın etkisi ile ikisi de cama uçtu ve cam parçalandı ne yapacak olduğumu bilemeyen bir şekilde aşağıya düşmekte olan bedenlerine baktım. Odam zemine göre oldukça yüksekti ne yapacak olduğumu şaşırmıştım değil hareket etmek nefesimi bile tutmuştum. Beynimde hissettiğim şok dalgası ve garip ses bana bir şeyler yapmak gerektiğini söylüyordu. Sesi duyar duymaz tüylerim diken diken olmuştu çünkü ses tıpkı az konuşmasına rağmen aklıma kazınan Salih abinin sesine benziyordu. Her şey resmen ağır çekime alınmıştı etrafıma bakınıyordum o sırada arkamda duvara yaslanmış ve ellerini göğüs hizasında birleştiren Salih abi gözlerime takıldı. Suratında muzip bir ifade vardı.

-Onlara seni korkutmamaları gerektiğini söylemiştim fakat sana o kadar çok seslendiler ki taş olsa çatlardı. Şimdi ne yapacaksın genç kral onların ölümünü mü izleyeceksin yoksa onları kurtarmak için elinden gelen her şeyi yapacak mısın?

Salih abi konuşurken ben donuk bir vaziyette dinliyordum. Resmen zaman durmuş sadece ikimiz hareket ediyormuş gibi hissediyordum. Salih abinin sözlerini kafamda tartarken içgüdüsel olarak bir anda pencereden aşağıya atladım, arkamdan koşarak pencereye yaklaşan Salih abinin ayak seslerini duyabiliyordum. Lale abla ve Ceren ile aramdaki mesafe açılmıştı. Lale abla ne kadar havayı kullanmaya çalışsa da olaylar çok hızlı gerçekleşmiş güçlerine odaklanacak zamanı bulamamıştı. Havaya odaklanarak aşağıya doğru düşen bedenimi kontrol altına aldım. Ben Lale ablanın aksine bilerek değil de sanki birisi beni yönlendiriyormuş gibi güçlerimi kullanıyordum. Kontrolümü sağladığım anda onlara daha hızlı bir şekilde yaklaşmaya başladım fakat uçarak onları zamanında yakalamam mümkün görünmüyordu.

Sağ tarafımda duran deniz gözlerime takıldı ve suyu buraya çekebileceğimi hissettim. Suya odaklanarak deniz de yüzmekte olan ve sahilde muhabbet eden öğrencilerin arasından suyu olabilecek en hızlı şekilde buraya getirmeye çalıştım su zamanında buraya gelmiş olsa da Lale abla ve Ceren yere çarpmaktan kurtulamamışlardı. Tek iyi olan olay ise benim hava gücüm ve su aynı anda devreye girerek onların çarpma hızını yavaşlatmıştı, ölüm çarpışması değilde daha çok yüksek bir yerden havuza veya denize atlamak gibi olmuştu. Yere ulaşmama az bir mesafe kaldığı anda başıma ağrılar girmiş ve kontrolümü kaybetmiştim. Daha güçlü hissettiğim hava artık kontrolümden çıkmış beni sağa sola sürüklemeye başlamıştı ilk olarak kendimi okulun duvarına daha sonra ise yerde yatarken bulmuştum. Şans bu ki ağır bir darbe almamıştım. Fakat Lale abla ve Ceren yerde hareketsiz yatıyorlardı.

Gerçekten söyleyecek olduğum herhangi bir şeyin bu kadar ara olmasına bahene olabilmesi mümkün değil. Açık söylemek gerekirse araya giren sınavlarım oldu ardından başka problemler açığa çıktı internetim kesildi telefonum tuvalete düştü :))-gerçekten düştü- Fakat şimdi biraz daha fazla özen ile geriye geldim elimden geldikçe sık bölümler atacağım sizleri bu kadar beklettiğim için gerçekten özür dilerim pilis forgiv mi :)))

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 07, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Elementler KralıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin