O olamazdı,o ölmüştü.O Miya olamazdı hem huylarıda benzemiyordu. Miya'yı Ulaş anlatmış olmalıydı. Peki neden anlatmıştı, Ulaş Miya öldüğünde hiç üzülmemişti.Takmamıştı bile.Bu sıralar yaşadıklarım bi şaka olmalıydı.Miya Lavin olamazdı.
''Günaydın'' odamın kapısonda dikilmiş uykulu gözlerle bana bakan Pamiri gördüm.
''Günaydın Pamir'' dedim zorla gülümseyerek. Oda bana karşılık olarak güldü.
''Ben düşündüm de kahvaltıya sevdiğim bi yer var oraya mı gitsek''
''olur'' ellerini heycanla çırptı ardından kapıyı kapattı.
******
"getirdikleri şeylerin tadı iğrençti pamir yaa"
"bilmiyorum bu sefer böyle oldu"
"neyse" cidden bozuk bile olabilirlerdi.
ulaş:Oyuna neden girmiyorsun?
siz:bilmem
ulaş:toparlan
siz:beni bozan sensin Ulaş
ulaş: uzatma Doğa hadi!
Beni bozan oydu,toparlanmamı söyleyen de oydu.
Odama çıktım ve ardından kapıyı kilitledim.Pamir oyuna girmeme izin vermezdi biliyorum.Bilgisayarı açtım ve haplardan 1 tane içtim.
chantom:Merhaba gece
gece:ah merhaba
chantom: kafan karışık biliyorum
gece: bana herseyi anlatmaya ne dersin?
chantom: Hemen şimdi bara gel
Ah gine bar.Oyunu kapattım ve kapının kilidini açtım.Yüzümde ki maskeye alışmaya başlamıştım.
******
"Anlatmaya başla sen Miya değilsin de kimsin"
"ikiziyim"
"İkizinin olduğunu biliyordum neden kendi içine kapalıydın ki Miya sana çok değer veriyordu"
"Seninle tanıştığı günler oyuna başlamıştım"
"en azından selam verebilirdin"
"gerek duymadım benim arkadaşlarım vardı zaten oyundakiler ve hem bu benim bilgisayar konusunda gelişmemi sağladı"
"saçmalık,Bi oyun yüzünden resmen kardeşinden vazgecmişsin"
"Hayır ondan asla vazgeçmedim o benim odama girer konuşurduk"
"daha da saçma bi hal almadan ben gidiyorum ve tekrardan saçmalık"
"gerçeklerden daha ne kadar kaçacaksın gece"
"ne demek bu"
"görüşmek üzere" dedi ve bir süre daha yüzüme baktı. Bakışlarına karşılık kaşlarımı çattım arkamı dönüp bar kapısına yöneldim. Bahçe kapısından çıkacakken arkadan birisinin adımı seslendiğini duydum fakat takmadım. Yoluma devam ettim.
İris gelip kolumu tuttu ve nefes nefese bir şeyler geveledi.
"İris, ne dediğini anlayamıyorum." dedim.
Yere bakan kafasını güçlükle kaldırıp yüzüme yöneltti.
"Ulaş." dedi. "Ulaşı dövüyorlar."
