Şimdi ben size başkası gibi çayını, kahveni alda bugün ki şu kasvetli İzmir havasında okumaya başla demeyeceğim. Benim tek istediğim, hüznün. Sen bu yazıyı okumaya başlamadan önce hüznünüde al dertleşelim diyorum. Ne dersin? Belkide benzerdir hüzünlerimiz. Belki yaşadıklarım, yaşadıklarınla ağlaşır. Ne dersin? Belki hüzünlerimiz dost olur ve kenetleniriz birbirimize. Ben olur diyorum. Ki neden olmasın ki? Bu güne kadar olmaz dediğimiz ne varsa olmadı mı ? Buda olur tabiki.. Neyse başlayalım hadi. Hüznün, hüznüme ortak olması dileğiyle.. Kimine göre çok fazla yanlışları olan biriyim. Kimine göre ise aşk için her şeyi göze alabilen kahraman. Ben yaptığım , yaşadığım ne varsa pişman olmayan ve vazgeçmeyen biriyim. evet bi çok hatam oldu çoğu kişiye göre bana ise aşkıma yazık olacak diye vazgeçemeyişlerimdi. Evet tek sorun bu. Aşkıma yazık olacak korkusu. O güzel duygularıma inanın değdi. Yaptığım onca olaya, uykusuzluğa, ağlamalarıma , sinir krizlerime rağmen değdi. Vazgeçmeyenlere gelsin şu yazdıklarım. Sevdiğinden bi an olsun ayrılamayan, dokunamayan, uzaktan sevmeye devam eden o koca yürekli aşıklara.. Çok zor değil mi? Uzaktan sevmelere doyamadığımız o insan için tüm herşeyden vazgeçmek. İstese şu dakika koşarak gideceğimiz insanın bi türlü istediği olamamak. İSTENİLMEMEK! Bu nasıl acıdır? Neyimiz eksikti? ya da neyimiz fazla geldi onlara?
Haketmedik. Hemde hiç haketmediğimiz olaylara maruz kalarak yaşadık onca acıyı. İnsan sevmekten hiç yorulur mu ? Yorulur tabi der gibisiniz. Yorulmaz ya gerçekten seven hiç yorulmaz. Ona dokunmamış , öpememiş, bi günaydın mesajı atamamış veya iyi geceler mesajı atıpta uyumamış olsa da yorulmaz. Uzaktan sessizce ağlar içine atar ama yinede yorulmaz. Bende bunları yaşadım. Ki hala daha yaşıyor olmamda çok garip değil mi ? Bana sevginde hiç azalma olmadı mı der gibisiniz ? olmaz mı oldu tabi ama minicik bi nokta kadar. Şimdi düşünüyorum da ağlayarak ah ettiğim zamanlar belirdi gözlerimde işte o zamanlarda bile seviyordum onu. İnsan çok sevdiğine ah eder mi ? Eder tabi ben ettim. Sırf bana dönsün diye her gün her saniye ah ederek geçti günlerim. Sırf bana dönsün beni özlesin diye neler yapmadım ki. Sadece dualarla sınırlı kaldı yaptıklarım. Ha bir de bana mesaj atmadığı halde sürekli ona mesaj atmalarımı da unutamam asla. Ya da engelli olduğumu bildiğim halde her gün onunla konuşuyormuş gibi düşünüp bir mesaj gelmediği halde ben yazmaktan pes etmedim. Ona olan sevgimin sonsuzluğunu göremeyecek kadar körelmişti duyguları. Ve nedense çevremdeki çoğu insan bana şizofren gözüyle bakar olmuştu. Yaptıklarımın normal bir davranış olmadığını onun artık benimle olmadığını sevgilim olmadığını onunla bir daha karşılıklı oturamayacak olduğumu sürekli vurguluyorlardı. Deliriyor muydum? Yoksa insanlar sevgi denen o hissi, duyguyu çok mu hafife almıştı? Ya da ben mi fazla sevmiştim? Anlam veremiyordum. Bu kadar kolaya kaçılmamalıydı. Kolay pes edilmemeli, vazgeçilmemeliydi. Bence sevgi emek değil, sabır istiyordu. Tüm sabredenlere.. Umarım bir gün sizin gibi sevenlerle kalbinizi buluşturursunuz.