Jediler için karanlık bir zaman başlıyordu. Galaksi umutsuzlukla dolmuş, canlıların kanıyla yıkanıyordu.
Ama öyle bir kişi vardı ki Galaksinin kaderini değiştirecekti.
''Babası geri döneceğini söyledi, Bekledi bekledi ve bekledi... Sonra uzaktan bir blaster sesi duyuldu. Babası gözlerinin önünde son nefesini verdi ve her yer karanlığa büründü''
Dönay kan ter içinde uyandı. Gene babası hakkında kabus görüyordu. Ayağa kalktı ve yatağının altında sönük bir şekilde parlayan kırmızı ışığı gördü. Yatağın altından holocronu aldı. Meditasyon yapma şeklini alarak holocronu önüne koydu ve gözlerini kapadı. Gücü kullanarak holocronu açtı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Holocron havada süzülürken gene o hologram karşısına çıktı. Hologram, ''Öğrenmek mi istiyorsun?
Dönay, ''Öğret bana ama önce kimsin sen söyle bana'' dedi. Hologram, ''Ben eski Sith lord Darth Revan'' dedi hologram. Dönayın gözleri faltaşı gibi açılmıştı. Bu bir Sith holocronu idi. Ustasının anlattıklarına göre 2 çeşit holocron vardı. Jedi ve Sith holocronu, Her ikiside önceden ustaların öğretilerini kaydetmek amacıyla kullandığı bir cisimdi.
Revan, ''İçindeki öfkeyi dışarı bırak, öfken sana güç versin bunu açıkca görebilirsin...'' dedi. Dönay holocron ile neredeyse 2 saat boyunca konuştu. Sabah eğitimi olduğunu hatırlayarak holocronu yatağının altına koydu ve odadan çıktı. Tapınağın dışına vardığında çoktan antreman başlamıştı, hemen diğerlerine katıldı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Usta Plo onu farkederek ''Geç kaldın nerelerdeydin?'' diyerek kaşlarını çattı. Dönay, ''Uyuyakalmışım, özür dilerim usta'' dedi ve başını öne eğdi. Plo, ''Evet padawanlar bugün kendi ışın kılıcı kristallerinizi alacaksınız'' dedi. Padawanlar sevinçten çığlık attılar. Plo, ''Hadi benimle gelin, Speederlarınıza binin yolumuz uzun'' dedi.
Stafen Berk'e dalga geçerek, ''Tek başına sürebileceğinden eminmisin?
Berk, ''Kendinle karıştırma beni'' diyerek speederını çalıştırdı.
Usta Ployu takip ederek neredeyse 3 saat yol aldılar. Vardıkları yer Yavin 4 gezegeninin Kuzey kısmıydı o yüzden heryer buz ve karlıydı.
Plo, ''İşte geldik'' dedi. Padawanlar aralarında ''Burası bembeyaz düzlük hiçbirşey yok ki burada'' diye söylendiler. Plo dağ gibi olan yapıtın yanına vararak ellerini havaya kaldırdı. Dağ sallanmaya başladı. Yavaş yavaş buzlar parçalanarak yere düştü ve büyük bir geçit açıldı. Plo, ''İşte buraya gireceksiniz'' diyerek gülümsedi. Öğrencilerin ağızları bir karış açıldı. Plo, ''Hadi gelin benimle'' dedi ve geçidin içine doğru yürümeye başladı. İçerde güneş ışınlarının tam olarak vurduğu bir geçit daha gördüler. Plo, ''Evet... şimdi o girişten gireceksiniz, Sakın unutmayın, bu giriş yeniden buz tutacak ve kapanacak. Çok az bir zamanınız var.
Stafen, ''Kristallerimizin buz veya gerçek kyber kristal olduğunu nasıl anlayacağız?''
Plo, ''Gördüğünüz zaman hissedeceksiniz, hadi girin'' der ve öğrenciler geçitin içine girerler.
