DAVETSİZ GELEN AŞK / TAMAMLANDI

James Arthur Clayton'ın hazinesi

Keyifli Okumalar 🥀

James kızın dudağına ufak bir öpücük kondurup kendisine çekti ve sarılarak bunun adı aşk Olivia diyerek kızın dalgalı saçlarından yayılan kokuyu içine çekti. Senin bana hissettiklerin sevgilim, hiç bir şey hatırlamasan dahi Kalbin hissediyor Olivia....Kalbin bizi hatırlıyor !

Nasıl diye karşılık verdi Olivia. Hatırlamadığım bir şeyi nasıl hissederim ya da kalbim, o nasıl hissedebilir .Nasıl hatırlayabilir.

James ne diyeceğini bilmiyordu fakat bildiği bir şey varsa o da kendileri için bir umut olduğuydu. Kızı kollarından tutarak usulca kaldırdıktan sonra ata gidene kadar kolları arasında taşıdı.

Önüne oturttuğu kızın başını göğsüne yasladı. Ağlamaktan yorulan gözleri çoktan uykuya teslim olan Olivia eve vardıkları zaman James'in kendisini kucağında taşıyarak odalarına çıkarmasını bile hissetmemişti.

Kızı yatağa yavaşça yatıran james uyuyan kızın saçlarını okşayarak yastığın üzerine dağıttıktan sonra kendisi de karısının yanına uzandı.

Başparmağıyla kızın yanağına dokundu ve karısının elmacık kemiğinin nazik kıvrımını parmak ucunda hissetti. James yanında uzanan genç kızın ruhuna, tazeliğine tapıyordu adeta; Olivia'nın tutkusu iç yakıcı ve tahrik ediciydi... Bunu düşündüğü zaman bile James iliklerine yayılan keskin bir acı hissediyordu. Olivia tıpkı onun umduğu gibi, hatta umduğundan da öte bir yaratıktı; inatçıydı, tatlıydı, şehvetliydi, küstahtı ve zekiydi... Heyecan verici bütün zıtlıkları içinde barındıran bir hazine diye düşündü..

James Arthur Clayton'ın hazinesiydi!

Aynı Anda Amerikadan Dönmekte Olan Gemi

Chris ellerini soğuk demire yaslayarak sonu görünmeyen okyanusa baktı. Amerikaya gitmişti ve kaç ay geçmesine rağmen peşinde ki adamlardan kurtulmanın bir yolunu bulamamıştı. Orada bile peşini bırakmayan alacaklıları sayesinde canını zor kurtararak yanında olan bir kaç eşyasıyla yine gemiye binmek zorunda kalmıştı.

İngiltere/ londraya dönmeyi istemese de bildiği şehirde daha iyi kaçabileceğini ve saklanacağını biliyordu. Aynı zamanda aklını meşgul eden bir diğer düşünce de gemide yaralanan Olivia ve silahla yaraladığı James'ti. Chris, james'in çoktan öldüğünü düşünüyordu sonuçta kurşunu karnına isabet ettirmişti. Peşimden gelmeye kalktıysa çok kan kaybetmiştir diye düşünüyordu. Kız için pek emin değildi. Başına çarpan şeyi görmüştü. Aldığı darbe öldürücü şekilde kızı yaralamıştı fakat emin olamıyordu.

O yüzden içi biraz da olsun rahat olarak ingiltereye vardığında limanda kendisini bekleyen birilerinin olmayacağına neredeyse emindi.Yine de gemiden inerken herkese görünecek şekilde inmemeye karar verdi. Bunun için de bir plan yapacaktı ayrıca Olivia'nın yaşayıp yaşamadığını da öğrenmenin bir yolunu bulacaktı. Kirli elleriyle saçlarını karıştırdıktan sonra açlıktan guruldayan karnını doyurmak üzere içeri girmeye karar verdi.

İngiltere / 2 hafta sonra

James kütüphaneye hızlıca girdikten sonra kendisini bekleyen Brayden'a dönerek duyduklarım doğru mu diye bağırdı.

Evet diyen Brayden ayağa kalkarak içki dolabının yanına yürüdü. Gemi yarın limana varmış olacak, ben hazırlıklara başladım sen sadece sana haber yolladığım yere gel. Limanda yaralanmanı istemiyorum !